Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kiracının noterde düzenlenen 05.06.2014 tanzim tarihli, dava konusu taşınmazın 04.06.2022 tarihinde tahliye edileceğine ilişkin yazılı tahliye taahhütnamesine dayanılarak başlatılan icra takibine yapılan itiraz nedeniyle dava açılmıştır. Somut davada resmi olarak düzenlenmiş yazılı tahliye taahhütnamesine rağmen dava konusu taşınmazın tahliye edilmemesi nedeniyle davanın kabulü, itirazın iptali, davalının tahliyesi yönünde kurulan hüküm ve gerekçesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Madde ile getirilen yeni düzenlemede, tahliye tarihinin "belli" olmasının özellikle düzenlendiğini, tahliye taahhüdü, tahliye tarihinden 1 aylık süre içinde başvurma zorunluluğu da düşünüldüğünde, 1 yılı kapsayan bir sürecin belli tarih olduğundan söz edilmesinin de mümkün olmadığını, tahliye taahhütnamesine ilişkin sair hususlarda itiraz hakkı saklı kalmak üzere şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayda; taraflar arasında 28.09.2011 tarihli kira sözleşmesi bulunduğu, davalı tarafından sözleşmedeki imzanın inkar edilmediği, davacı tarafında tahliye taahhütnamesi imzalandığı, tahliye tarihi olarak 2021 yılı yazıldığı, söz konusu taahhüdün kira ilişkisi devam ederken verilen tahliye taahhüdü olduğu ancak taahüdün belli bir tarihi içermediği görülmüştür....

Hukuk Dairesi'nin 18/07/2019 tarih ve 2019/1050 Esas, 2019/818 Karar sayılı görevsizlik kararı ile gönderilmekle yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının maliki olduğu Hatay İli, İskenderun ilçesi, Karayılan Mahallesi, İsdemir Siteleri K-85/06 adresinde bulunan dairede davalının kiracı olarak oturduğunu, kiracıdan alınan tahliye taahhüdüne dayalı olarak İskenderun İcra Müdürlüğünün 2018/35028 esas sayılı takip dosyasından tahliye emri gönderildiğini, davalının kanuni süresi içerisinde tahliye emrine itiraz ettiğini, itiraz sonucuda takibin durduğunu, yapılan takibin tahliye taahhüdüne dayalı bir icra takibi olduğunu, davalı tarafından tahliye taahhüdüne yönelik hiçbir itiraz ileri sürülmediğinden sırf tahliyeyi geciktirmeye yönelik haksız ve yersiz yapılmış olan itirazın kaldırılmasını, davalının tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Takibe dayanak yapılan tahliye taahhüdü ile mecurun tahliye edileceği bildirilen tarih 31/10/2021 tarihi olup takibe 05/11/2021 tarihinde geçildiği sabittir. Bu durum karşısında takibe yasal sürede geçilmiş olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nın 275/2. maddesi uyarınca, tahliye talebi noterlikçe re'sen tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da, kiracı kiranın yenilendiğine ve uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmesi gerekir. Davalı tahliye taahhüdü altındaki imzasına ve tahliye tarihine açıkça itiraz etmemiştir. Takibe itiraz taahhüdün baskı altında alındığına, kira sözleşmesinin uzatıldığına, taahhüdün iptali davasının derdest olduğuna yöneliktir. Davalı taraf bu itirazlarını İİK'nın 275/2 maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlayamamıştır....

İcra Dairesi'nin 2012/9945 E sayılı dosyasından başlatılan takipte, Adana İli, Çukurova ilçesi, Karslılar mahallesi 6181 ada, 1 parsel, C blok, 6 no lu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın ihalesinin yapıldığını, bu taşınmazda davacının kiracı olarak oturmakta olduğunu, davacıya İİK7nın 135 maddesi gereğince tahliye emri tebliğ edildiğini, ihale alacısı T7 tarafından bu taşınmazın borçu T3-Na şirketine satıldığını ancak daha sonra tekrardan T7'a devredildiğini, tahliye talebinin T7 tarafından yapılması gerekirken bu kişinin tahliye talebi olmadığını, bu nedenle tahliye emrinin usule uygun olmadığını, ayrıca davacının resmi kira mukavelesi ile oturması sebebiyle tahliye emri gönderilemeyeceğini beyan etmiş, tahliye emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Dairesi'nin 2021/3596 E sayılı dosyasından sulh hukuk mahkemesince verilen tahliye kararına dayanılarak yargılama giderlerinin tahsili ile tahliye talepli takip başlatıldığını, davacılara sadece örnek 4- 5 icra emri gönderildiğini, bunun üzerine borcun ödenmiş olduğunu, daha sonra tahliyeye gelindiğini ancak tahliye işleminin yapılabilmesi için tüm davacılara örnek 2 icra emrinin tebliğ edilmesi gerektiğini, icra dosyasında örnek 2 icra emri bulunmadığı gibi tebliğin de söz konusu olmadığını, bu nedenle tahliye işlemi yapılamayacağını, bununla birlikte tahliye işlemi için dayanak ilamın kesinleşmesine gerek olmadığı için tahliyeye hak kazanıldığı tarihten itibaren bir yıllık makul süre içerisinde tahliye hakkının kullanılması gerektiğini, makul süre içerisinde tahliye talep edilmediğini, bu nedenle de tahliye işlemi yapılamayacağını beyan etmiş, tahliyeye ilişkin 09/06/2021 tarihli işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

İncelenen icra dosyasına göre, davacı tarafından tahliye taahhütnamesinde belirtilen tahliye tarihinden itibaren 1 ay içerisinde takip başlatıldığı, davalı borçlunun icra dosyasında yaptığı itirazda kira sözleşmesinin bir sonraki yıl içinde yenilendiği ve tahliye taahhütnamesinin geçersiz olduğundan bahisle itiraz da bulunulduğu, davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ile tahliye taahhütnamesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığı, ayrıca kiralanan taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu ve tahliye taahhüdünün geçerli olabilmesi için eşinin açık rızasının bulunmasının gerektiği yönünde itirazlar da bulunulmuş ise de, İİK'nun 63. maddesi gereğince davalı takibe yaptığı itirazları ile bağlı olup itirazın kaldırılması davasında itirazlarını değiştiremez ve genişletemez....

İcra takibine ve davaya dayanak oluşturan tahliye taahhütnamesi incelendiğinde, taahhüdün adi yazılı şekilde olduğu, tanzim tarihinin 01/10/2021, taahhüt edilen tahliye tarihinin ise 01/11/2021 tarihi olduğu, taahhütnamenin kiracı T3 adına imzalandığı, kiralananda iken verildiğinin açıkça görüldüğü anlaşılmıştır. Takip ve davaya dayanak tahliye taahhüdü 01/10/2021 tanzim tarihli ve 01/11/2021 tahliye tarihli olup davacının yasal 1 aylık süre içerisinde 16/11/2021 tarihinde takip yaptığı, örnek 14 tahliye emrinin davalı kiracıya 24/11/2021 tarihinde tebliğ olunduğu, davalı kiracının süresinde yaptığı itirazında "Müvekkilimizin alacaklı T1 ve T2 herhangi bir borcu bulunmamaktadır....

Kiracılık süresi içinde davalı 1.5.2006 tarihinde verdiği tahliye taahhüdü ile kiralananı 30.9.2006 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt etmiş, ancak süresinde boşaltmaması üzerine davacı tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006 / 1718 esas 2007 / 275 karar sayılı dosyasında tahliye taahhüdüne dayanılarak 27.10.2006 tarihinde tahliye davası açılmıştır. Bu arada davalı 5.1.2007 tarihinde kiralananın tahliye edildiğinin tespiti ile anahtarın teslimi yönünden tevdi mahalli isteminde bulunmuş, mahkeme aracılığı ile yapılan tespitte kiralananın 5.1.2007 tarihi itibariyle tahliye edildiği saptanarak 17.1.2007 tarihli kararla mahkeme yazı işleri müdürlüğü tevdi mahalli olarak tayin edilmiştir. Buna ilişkin kararın 15.2.2007 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine kiralanan anahtarları 19.2.2007 tarihli tutanakla teslim alınmıştır....

    İLK DERCE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, takibin tahliye taahhüdüne dayanılarak başlatıldığı, takip talebininin talep kısmında ".... Adresindeki taşınmazının tahliye ve boş olarak teslimi talebidir" şeklinde belirtildiği, alacaklı tarafça davacı şikayetçiye örnek 14 ödeme emrinin gönderildiği dolayısıyla takipte tahliye talebinin açıkça belirtildiği anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu