Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/20486 Esas sayılı dosyasında görülen 09/05/2022 tarihli tahliye emrinin müvekkiline tebliğ edildiği, 09/05/2022 tarihli tahliye emrinde tetkik merci hakimliğine müracaatta bulunulmasının başlı başına tahliye emrini durdurduğunun belirtildiği, süresi içerisinde tahliye emrine itiraz edildiği ve Trabzon İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/191 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, davanın halen derdest olduğu ve duruşmasının 22/09/2022 tarihine bırakıldığı, bu nedenle icra dosyasına gönderdikleri 22/09/2022 tarihli talepleri ile tahliye işlemlerinin durdurulmasını talep ettikleri, icra müdürlüğünün 02/06/2022 tarihli kararı ile ilgili hususta tedbir kararı alınması gerektiğinden talebin reddine karar verildiği, bu kararın yasaya ve usule aykırı olduğundan kararın kaldırılmasına, tahliye işlemlerinin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacının dava konusu taşınmazı davalıya kiraladığı, kira başlangıç tarihinin 19.04.2019, yıllık kira bedelinin 36.000 TL olduğu, davalı kiracı tarafından 30.09.2019 tarihinde tahliye taahhüdü verildiği, tahliye taahhüdünün TBK 352. maddeye aykırılık teşkil etmediği, davalının kira sözleşmesi ve tahliye taahhüdünde bulunan imzaya da bir itirazı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

Maddesi gereğince belirtilen tarihte boş ve sağlam olarak tahliye etmeyi ve tahliyenin gecikmesinden kaynaklanan her türlü zarar, ziyan ile yargılama ve icra masraflarını hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın nakden ve peşin olarak müvekkili davacıya ödeyeceğini taahhüt ettiğini, borçluya karşı Muğla 1. İcra Dairesinin 2021/2706 Esas sayılı dosyasında kiralanan taşınmazın ilamsız icra yolu takibi ve tahliye talepli icra takibi başlatıldığını ve tahliye emri gönderildiğini, borçlunun tahliye emrini tebellüğ ettikten sonra takip konusu tahliye emrine 10/09/2021 tarihli dilekçesiyle itiraz ettiğini, ancak takip dayanağı yazılı kira sözleşmesine ve tahliye taahhütnamesinde bulunan imzasına itiraz etmediğini, borçlu tarafın yazılı kira sözleşmesini ve tahliye taahhütnamesindeki imzasını inkar etmeyerek kira ilişkisini kabul etmiş ve imzasını ikrar ettiğini, bu nedenlerle davalı kiracının Muğla 1....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin usul ve yasaya aykırı başlatıldığını, İİK m. 272’ye göre sözleşmeyle kiralanan taşınmazın, sözleşme süresinin bitiminden itibaren bir ay içerisinde sözleşmenin icra dairesine ibrazı ile tahliyesinin istenebileceğini, sözleşme aslının sunulmadığını; geçerli bir tahliye taahhüdünün bulunmadığını, tahliye taahhüdünü imzalayanın özel bir yetkisinin bulunmadığını, sözleşme yükümlülüklerinin borçlu tarafından yerine getirildiğini, kira sözleşmesine istinaden tüm ödemelerin gerçekleştirildiğini beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, tahliye taahhüdüne dayalı itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Davalı (kira sözleşmesinden sonra) 08/10/2020 tarihinde düzenlenen taahhütname ile kiralananı 31/12/2020 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt etmiştir....

Davacı kiraya veren vekili 01/11/2021 düzenleme, 01/07/2022 tahliye tarihli taahhütnameye dayanarak kiralananın tahliyesine yönelik icra takibi yapmış, tahliye emri davalıya tebliğ edilmesi üzerine, davalı kiracı, tahliye taahhüdü üzerindeki tarihin rızası hilafına sonradan doldurulduğunu belirterek takibe itiraz etmiştir. İcra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş değildir. İİK'nun 275. maddesi ve 04.12.1957 tarih 11/26 sayılı İBK gereğince alacaklı imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceğinden uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirir....

nin tahliyesi için tahliye emri düzenlenerek adı geçene tebliğ edildiği ve yasal süresinde 135 tahliye emrinin iptali istemi ile borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Borçlular vekili tarafından şikayet dilekçesi ekinde taşınmazın 13.08.2009 olan ipotek tesis tarihinden önce borçlu ... tarafından aynı takibin diğer borçlusuna 11.07.2003 tarihinde kiralandığına ilişkin noterden onaylı kira sözleşmesi sunulmuştur. Açıklanan yasal düzenleme karşısında somut olay incelendiğinde; borçlu ... Pet. Nak. Oto. Mak. Teks. Mob. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş herhangi bir tahliye emri bulunmadığından adı geçen şirket yönünden tahliye emrinin iptaline yönelik şikayetin konusu bulunmamaktadır. Diğer borçlu ...'a gönderilen 135 tahliye emrinin iptali talebinde bulunmak hakkı ise sadece borçlu ...'a ait olup; şikayetçi şirketin muhatabı olmadığı tahliye emrinin iptalini istemek hakkı da bulunmamaktadır. Borçlu ...'...

    Davacı alacaklı tarafından 02.11.2010 tarihinde tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi ile 2010 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim ayları kira parası ödenmediğinden kira sözleşmesinin özel şartlar bölümü 19. maddesinde kararlaştırılan bir ay kira parasının zamanında ödenmemesi halinde gelecek kira paralarının muaccel olacağı şartına dayanılarak istenebilir hale gelen kira dönemi sonuna kadar ki kira parası toplamı 15.400-TL alacağın tahsili istenmiştir. Davalı yargılama sırasındaki beyanı ile kiralananı 20.10.2010 tarihinde tahliye ettiğini bildirmiştir. Davacı, kiralananın tahliye edildiği bildirilen tarihe karşı çıkmamış, söz konusu tarih itibarı ile tahliye edildiğini kabul etmiştir. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Davalının beyan ettiği ve davacının karşı koymayarak kabul ettiği 20.10.2010 tarihinin kiralananın tahliye tarihi olarak kabulü gerekir....

      Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini yazılı delille ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. Kiracı tahliye tarihine kadar olan kira bedellerinden sorumlu olup, tahliye tarihinden sonraki alacak tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve konu yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili icra mahkemesinde bu davaya bakılamaz. Olayımıza gelince; Davacı alacaklı davalı borçlunun 30.04.2010 tarihinde kiralananın tahliye edip, teslim ettiğini bildirmiştir. Davalı borçlu anahtar teslimini ve tahliyeyi İİK.nun 269/c maddesinde nitelikleri yazılı belge ile kanıtlayamadığına göre, bu durumda anahtar tesliminin ve tahliyenin davacının bildirdiği 30.04.2010 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Mahkemece 30.04.2010 tarihine kadar ödenmemiş kira alacağı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davalının bildirildiği tahliye tarihi esas alınarak karar verilmesi doğru değildir....

        Davacı, tahliye davasının açıldığı tarihten, kiralananın tahliye edildiği tarihe kadar olan kira alacağının takibe konu edildiğini beyan etmiş olup tahliye tarihi konusunda bir beyanda bulunmamıştır. Mahkemece, tahliye davasının açıldığı 07/10/2010 tarihinden, tahliye tarihinin kesinleştiği 18/07/2013 tarihine kadar olan kira alacakları yönünden değerlendirme yapılmış ise de tahliye kararının kesinleşme tarihinin tahliye tarihi olarak kabul edilmesi doğru değildir. Kiracı, taşınmazı fiilen tahliye edip anahtarlarını teslim ettiği tarihe kadar işleyen kira bedellerinden sorumludur. Bu durumda Mahkemece davalı kiracının, taşınmazı fiilen tahliye ettiği tarihi tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Takip talebinde tahliye istemi bulunmadığı halde icra dairesince borçluya örnek 13 ödeme emri düzenlenerek gönderilmesi alacaklıya tahliye yönünden bir hak sağlamaz. Zira icra müdürlüğü takip talebiyle bağlı olup talebin dışına çıkılarak tahliye istemi bulunmadığı halde ihtarlı ödeme emri düzenlenmesi tahliye açısından hukuki sonuç doğurmaz. Hukuki sonuç doğurmayan ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemez. Davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması zorunludur. Somut olayda; davacı alacaklı, 13/11/2015 tarihinde başlattığı tahliye talepli icra takibi ile 35.000,00 TL kira ve 280,00 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, kesinleşen icra takibi nedeniyle de İcra Mahkemesinden temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu