Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İster bağımsız bir tahkim sözleşmesi şeklinde isterse bir tahkim şartı şaklinde yapılsın tahkim sözleşmesinin geçerliliği için aranan temel unsurlar geçerli bir tahkim iradesinin varlığı ve yazılı şekil şartıdır. Tahkim sözleşmesinin tabi olduğu şekil 1958 tarihli New York Sözleşmesi'nin 2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre geçerli tahkim şartından bahsedebilmek için taraflarca imzalanmış yazılı bir anlaşma, karşılıklı mektup teatisi veya telgraf aranmaktadır. Tahkim anlaşmasının geçerli olabilmesi için tarafların tahkim iradelerinin şüpheye ve karışıklığa yer vermeyecek şekilde açık ve kesin olması gerekir....

    Bu hüküm uyarınca tahkim sözleşmesi yazılı olarak yapılmalıdır. Bu konuda taraflara iki olanak tanınmış olup, taraflar yapmış oldukları sözleşmeye tahkim şartı koyabilecekleri gibi ayrı bir tahkim sözleşmesi de yapabilirler. Bir tahkim sözleşmesinden söz edebilmek için öncelikle tarafların bu konuda birbirine uygun irade beyanında bulunmaları gerekir. New York Sözleşmenin II/2. maddesinde yazılı tahkim sözleşmesi dışında karşılıklı olarak alıp verilen mektup veya telgraf içeriğinde bulunan ya da taraflarca imzalanan sözleşmede bulunan tahkim şartı da yazılı anlaşma olarak kabul edilmiştir. Somut olayda davacı tahkim iradesini bildirmiştir. Ancak davalı taraf ise aynı iradeyi gösterdiğine ilişkin New York Sözleşmesinin II/2. maddesi kapsamında tahkim şartını kabul ettiğine dair herhangi bir irade açıklamasında bulunmamıştır. Bu durumda tarafların tahkim sözleşmesi konusunda birbirine uygun irade beyanında bulundukları kabul edilemez....

      HMK'nın 413/1. maddesi uyarınca geçerli bir tahkim anlaşmasının varlığına rağmen mahkemede dava açılması halinde davalının uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiğini, ilk itiraz olarak ileri sürmesi gerekir. HMK'nın 116/1-b maddesine göre tahkim itirazı bir ilk itirazdır ve davalı tarafça süresi içerisinde tahkim ilk itirazında bulunmuştur. Taraflar arasında tahkim anlaşması yazılı geçerlilik şartına bağlı olarak yapılmıştır. Bu nedenlerle süresinde yapılan tahkim itirazının yerinde olduğu anlaşılarak davacının dava konusu uyuşmazlıkla ilgili öncelikle tahkim yoluna başvurması gerektiğinden davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçesiyle, davalının tahkim ilk itirazının kabulü ile davanın usulden reddine, karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        sadece tahkim itirazında bulunduğunu, tahkim merkezinin neresi olduğu hususunu belirtemediğini, uyuşmazlıkların çözümünde kuralın yargılamanın devlet mahkemelerinde yapılması olduğunu, tahkimin ise ihtiyari olduğunu, bu nedenle tahkim şartının da kesin olması gerektiğini, somut olayda ise tahkim sözleşmesindeki "İzmir Tahkim Merkezi" ibaresinin geçersiz olup, böyle bir tahkim merkezi olmadığından davalı yan tarafından yapılan tahkim itirazının yerel mahkeme tarafından kabul edilerek davanın usulden reddi yönünde karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olup bozulması gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür....

        Tahkim Merkezi" ibaresinin yer alması durumunda başvurunun reddolacağı bilgisinin alındığını, red kararı verileceğini bile bile ... Ticaret Odası bünyesindeki tahkim merkezine başvuru yapmalarının müvekkilinin maddi ve hukuki menfaatlerini ihlal edeceğinden sözleşmedeki tahkim şartının geçersiz olması sebebiyle, taraflar arasındaki ihtilafın çözümü için taraflarınca yerel mahkemede dava açılmış olmasının hukuka uygun olduğunu, kaldı ki davalı yanın da cevap dilekçesinde sadece tahkim itirazında bulunduğunu, tahkim merkezinin neresi olduğu hususunu belirtemediğini, uyuşmazlıkların çözümünde kuralın yargılamanın devlet mahkemelerinde yapılması olduğunu, tahkimin ise ihtiyari olduğunu, bu nedenle tahkim şartının da kesin olması gerektiğini, somut olayda ise tahkim sözleşmesindeki "......

          Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, "6100 sayılı HMK'nın 435/c maddesi uyarınca tahkim yargılamasının sona erdirilmesi ile dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesine" karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Yukarıda belirtildiği üzere, kanunda öngörülen 1 yıllık tahkim süresinin 3 ay 8 günlük süresi işlemiş, yeni hakem heyetinin 27.10.2020 tarihinde toplanmış olduğu ve kalan 8 ay 22 günlük süre dahil edildiğinde, hakem kurulunca esas hakkında karar verilmesi gereken son tarihin 19.07.2021 olduğu anlaşılmıştır. 2.18.HMK 427/2. maddesine göre tahkim süresi, tarafların anlaşmasıyla; anlaşamamaları hâlinde ise taraflardan birinin başvurusu üzerine mahkemece uzatılabilir. Tahkim süresinin uzatılması ancak tahkim süresi içerisinde istenebilir. Tahkim davası başlamadan süre uzatım talebi istenemeyeceği gibi tahkim süresi bittikten sonra da süre uzatımı istenemeyecektir. Talepte bulunanın, genel ispat kuralları gereği ispat yükümlülüğü bulunduğundan talebine uzatma sebeplerini de delilleri ile birlikte göstermesi gerekir. 2.19....

              Dava, bitkisel ürün sigorta poliçelerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, yazılı gerekçeyle başvurunun usulden reddine karar verilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesi, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince 5.000,00 TL ve üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen kararlara karşı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz edilebileceği, itiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince 40.000,00 TL ve üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen kararların temyiz edilebileceği hükmünü haizdir. Davacı taraf, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen karara karşı, itiraz yoluna başvurmaksızın doğrudan temyiz isteminde bulunmuştur....

                Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalının HMK ' nun 117. maddesi gereğince yasal süresi içerisinde sözleşmede belirtilen tahkim şartı uyarınca tahkim itirazında bulunduğu, taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin 8. maddesinde, anlaşmazlıkların 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu hükümlerine göre çözümleneceğinin belirtildiği, tahkim sözleşmesinin sözleşmede yer alan diğer hükümlerden bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği, tahkim sözleşmesinin tarafları bağlayacağı nitelikte bulunduğu, davalının da HMK' nun 116-1-b ve 117. maddeleri gereğince süresinde ve usulüne uygun olarak tahkim itirazında bulunduğu mahkemece verilen tahkim itirazının kabulü ile 4686 sayılı Yasa'nın 5/1 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair verilen kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Maddesinde tahkim itirazı " (1) Tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkânsız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder. (2) Tahkim itirazının ileri sürülmesi, tahkim yargılamasına engel değildir." şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, tahkim sözleşmesi, taraflar arasındaki sözleşmesinin bir şartı olarak kararlaştırılmış olup, yukarıda açıklanan yasal şekil şartlarını taşımakta olup geçerlidir. Davalı tarafça, uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı, ilk itiraz olarak cevap dilekçesi ile usulüne uygun sunulmuştur. Tüm bu nedenlerle, davalının tahkim ilk itirazının kabulü ile, davanın 6100 sayılı HMK'nın 116/1-b ve 413/1 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiş ve bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu