Somut olayda, davalı borçlu vekili tarafından 15.12.2008 tarihinde sunulan mal beyanı dilekçesinde bildirilen altı adet taşınmaza davacı tarafından 14.1.2009 (yedi taşınmaz) tarihinde haciz konulmuş ise de anılan taşınmazlar üzerinde davacı haczinden önce yaklaşık 19 adet haciz ve yüksek miktarlı ipotekler (yaklaşık 15.000.000,00 TL haciz ve 2.000.000,00 TL, 7.500.000.00 USD ve 10.000.000.000 TL'lik ipotekler) olduğu anlaşılmaktadır....
Şikayet olunan ... vekili mahkemenin görevsiz olduğunu, dahil-i dava yapılamayacağını, şikayetçinin alacaklı olduğu dosyadan konulan ikinci haczin, müvekkilinin haczinden sonraki tarihli olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ... Teks. Gıda Tic. Ltd. Şti. vekili dahil-i dava uygulamasının usule aykırı olduğunu, süresi içinde müvekkili aleyhine yapılmış bir itirazın bulunmadığını, dava dilekçesinde hasım gösterilmediklerini, şikayetçinin haczinin müvekkilinin haczinden sonraki tarihte konulduğunu savunarak şikayetin reddini istemiş; karşı davasında ise şikayetçi alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürmüştür. ... Mahkemesi'nce iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin ilk haczinin satış istenmemesi nedeniyle düştüğü, sonraki haczinin ise şikayet olunanların haczinden sonraki tarihi taşıdığı gerekçesiyle şikayetin reddine, şikayet reddedildiğinden konusu kalmayan karşı dava hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili...sayılı takip dosyasında düzenlenen 13.08.2014 tarihli sıra cetvelinde ilk sırada pay ayrılan şikayet olunanın ipoteğinin müvekkilinin haczinden yaklaşık bir yıl sonra tesis edildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetçinin 11.08.2010 tarihli haczinden sonra 19.06.2012 tarihinde satış talep ederek 350,00 TL satış avansı yatırdığını, yatırılan avansın satış için yetersiz olduğunu ve başkaca satış yönünde işlem yapılmadığını, satış avansının tamamlattırılması için 31.01.2014 tarihinde yapılan talep tarihi itibariyle 4 yıllık sürenin geçtiğini, bu süre zarfında haczin ayakta kalmayacağını, bu nedenle şikayetçinin 29.05.2012 tarihli haczinin ise ipotek tarihinden sonra olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/502 KARAR NO : 2021/2645 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2020 NUMARASI : 2020/151 ESAS, 2020/424 KARAR DAVA KONUSU : İSTİHKAK (TAŞINIR MAL HACZİNDEN KAYNAKLANAN) KARAR : İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/151 Esas, 2020/424 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirket hakkında İzmir 16....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2020 NUMARASI : 2018/788 ESAS- 2020/67 KARAR DAVA KONUSU : İSTİHKAK (TAŞINIR MAL HACZİNDEN KAYNAKLANAN) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlulardan Tunç Ahmet Adışen in muris Fatma Tülin Bozkurt'un mirasçısı olduğunu, davacının sağ kalan eş olarak 22.1.2016 tarihli düzenleme şeklinde miras payı devri sözleşmesi ile davalı borçlu Tunç Ahmet'in miras hisselerini devir ve temlik aldığını, ilgili icra dosyasından mirasçı sıfatı ile davacının haklarına halel getirecek şekilde haciz işlemi uygulandığını, veraset ilamı çıkarılmadan ve hak sahipliği ve hissesi belirlenmeden yapılan takibin usulsüz olduğunu, yasanın 94. maddesine aykırılık bulunduğunu, hisse devri sözleşmesi ile mülkiyet hakkının davacıya geçtiğini, resmi ilam niteliğindeki noter senedinden yaklaşık 6 ay sonra haciz işleminin yapıldığını, bu aşamaya gelinceye kadar davacı ve diğer mirasçıya herhangi bir tebligat çıkartılmadığını...
Davalı borçlu vekili, davalının borçlu eşi ile mal ayrılığı rejimini benimsediği, ev eşyarının 05.04.2011 tarihinde haczinden sonra davalı 3.kişi tarafından yeniden satın alındığını ve taşınmazın teferruatı olarak tescil edildiğini ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı 3.kişi, ilk hacizden sonra eşyaların kendisi tarafından satın alındığını ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosyadaki belgelerden haciz adresinin borçlunun ikametgah adresi olduğu, mülkiyet karinesinin borçlu yararına olup hacizli malların sonradan tapuya şerh verilmesnin mala kaçırma amacına yönelik olduğundan bahisle davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2019 NUMARASI : 2016/1360 ESAS- 2019/963 KARAR DAVA KONUSU : İSTİHKAK (TAŞINIR MAL HACZİNDEN KAYNAKLANAN) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : talimat icra dairesince adreslerinde 09.11.2016 tarihinde tamamlama haczi yapıldığını,150 adet proform merdivenin haczedildiğini, borçlu şirket ile davacı şirketin adreslerinin, faaliyet alanlarını aynı olmadığını, haciz esnasında yapılan evrak araştırmasında borçluya ait herhangi bir evrakın bulunmadığını beyanla istihkak iddialarının kabulü ile taşınırlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Şikayet eden vekili, müvekkilinin 2. derece ipoteğinin şikayet edilen Vergi Dairesi’nin haczinden önce tesis edildiğini belirterek, satış bedelinin öncelikli olarak müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek sıra cetvelindeki sıranın düzeltilmesini talep etmiştir. Şikayet eden vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, şikayet edenin 15.06.2006 tarihli ipoteğinin Vergi Dairesinin 04.10.2006 tarihli haczinden önce olduğunu belirterek şikayetin kabulüne, satış bedelinin öncelikle ipotek alacaklısına ödenmesine karar verilmiş, hüküm şikayet edilen vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet edilen vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 21.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda davacı alacaklı tarafından borçlu davalı ... hakkında üç ayrı icra takibi yapıldığı, bunlardan İstanbul 10. icra müdürlüğünün 2007/6213 sayılı takip dosyasında menkul hacizlerine de gidildiği, borçlunun borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığı, borçlu davalıya ait taşınmazlara ve araçlara haciz konulduğu, ancak bu taşınmazların belirlenen değerlerine göre borcu karşılamadıkları gibi araç ve taşınmazlar üzerinde alacaklı davacının haczinden önce gelen hacizlerin bulunduğu böylece borçlu davalının mevcut mal varlığının borcu karşılamaya yetmediği anlaşılmakla borçlunun aciz halinin kabulü gerekmiştir. Bu durumda dava şartının gerçekleştiği düşünülerek tarafların delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....
üzerindeki hacizlerin 14.12.2009 tarihinde kendiliğinden kalktığı, şikayetçinin ikinci haciz talebinin 02.02.2010 tarihinde tapu kaydına işlendiği, bu hacizden önce şikayet olunan tarafından icra kefili olan dava dışı İsmail Öz'ün vergi borcu nedeni ile taşınmazlar üzerine 19.10.2009 tarihinde haciz konulduğu ve şikayet olunanın haczinin şikayetçi haczinden önce olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir....