Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
ın aynı kişi olup olmadıkları, tapuda veya nüfus kütüğünde baba adı tashihi bulunup bulunmadığı, bu konuda açılmış ve sonuçlanmış bir davanın olup olmadığı da araştırılarak buna ilişkin tüm bilgi ve belgelerin dosyaya konulmasından, yapılacak araştırma sonucunda ... oğlu ... ile ... oğlu ...'ın aynı kişi olmadıklarının anlaşılması durumunda ise tapu maliki ... oğlu ...'ın mirasçılık belgesinin ilgilisinden temini ile tespit edilecek mirasçılarına gerekçeli kararın ve temyiz dilekçesinin yöntemince tebliği sağlanıp temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesinden ve istenilen hususların yerine getirildiğinin mahkeme hakimince bizzat denetlenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine bir kez daha GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın eylemli olarak orman sayılan yerlerden olduğu ve hasımsız olarak açılan mesaha tashihi sonucu oluşan tapunun taşınmaza da uymadığının anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27/06/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ SIFATIYLA) Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında, ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 592 ada 23 parsel sayılı taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek, yüzölçüm hanesi açık bırakılmak suretiyle ... mirasçıları davacılar ... ile ... adına eşit hisse ile tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından, davalılar Hazine ve ... aleyhine, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan mesaha tashihi davasına, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Kadastro Mahkemesi sıfatıyla bakılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 529 ada 23 parsel sayılı taşınmazın davacılar ... ile ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.8.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Sicil Müdürlüğü tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 46 parsel sayılı taşınmazda "..." olarak yazılı ismini "..." olarak düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece istem kabul edilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Somut olayda, mahkeme tarafından yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu tür davalarda mülkiyet nakline yol açmamak için tapuda malik görülen kişi ile ismi düzeltilecek kişinin aynı şahıs olduğu şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 2613 sayılı Yasa uyarınca yapılan kadastro sırasında 284 ada 8 parsel sayılı taşınmaz beyanlar hanesinde üzerindeki iki ahşap evin ... tarafından yapıldığı belirtilerek tapu kaydı nedeniyle 105/128 payı Şaban oğlu ..., 23/128 payı verasette iştiraken ... oğlu ... ve müşterekleri adına tespit ve 03.01.1967 tarihinde tescil edilmiş; intikal, hibe, satış ve tevhit nedeniyle 2608/4096 payı 27.01.1992 tarihinde ... oğlu ... ve 93/256 payı 11.08.2009 tarihinde ... kızı ... adına tescil edilmiştir. Bu taşınmazın kadastro tutanağında 125.46 metrekare olan yüzölçümü tapuya 265,46 metrekare olarak tescil edildikten sonra, 10.02.1981 tarihinde tashihler sicilinin 2091 sırasında yapılan açıklama ile 125,46 metrekare olarak düzeltilmiştir. 284 ada 9 parsel sayılı 232,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal ve tapu kaydı nedeniyle 1/4 payı ... kızı ...ve 3/4 payı ... oğlu ... adına tespit ve 03.01.1967 tarihinde tescil edilmiştir....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
Hanım’a ait iken 1 Eylül 1336 tarihinde ölümü ile eşi ..., oğlu ... ve Kerimeleri ... ve ...’ye kaldığı, yapılan taksim sonucu taşınmazın ...’e kaldığı” yazılmaktadır. Mahkemece tapu maliki ...’in annesini babasını ve kardeşlerini gösterir nüfus kayıtları getirtilmeli, taşınmaz başında keşif yapılarak davacı tanıkları ve yaşıyorsa tespit bilirkişileri keşifte dinlendikten sonra, tutanak içeriği, nüfus kayıtları ve diğer deliller birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Dava konusu taşınmaza somut emsal alınan Mithatpaşa Mahallesi 4969 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 28.04.2010 günlü resmi satış akit tablosunda taşınmazın niteliğinin kargir bina ve arsası olarak belirtildiği, tapu kaydında ise kargir bina ve arsası ibaresinin üzeri çizilerek arsa yazıldığı ancak bu işlemin yapıldığı tarihin fotokopi kayıttan tam okunamadığı, noksan çıktığı, davalı tarafın da karar düzeltme dilekçesinde emsalde yıllar önce cins tashihi yapılarak satışın arsa olarak yapıldığı bildirilmiş olmakla, sözü edilen emsal taşınmaz satışının arsa olarak yapılıp yapılmadığı, satış tarihi itibarıyla üzerinde ev bulunup bulunmadığı, cins tashihinin hangi tarihte yapıldığı sorularak buna ilişkin bilgi ve belgelerle söz konusu cins tashihi tarihinin okunaklı biçimde yer aldığı onaylı tapu kayıt suretinin tapu müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından sonra inceleme yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle...
K A R A R Davacı, ... ili ... kapı mahallesinde bulunan 622 ada 1,2,3 parsel sayılı taşınmazları ihale ile satın aldığını, taşınmazlarda cins tashihi yapılmadan ihalenin yapılması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek 47.379.85 YTL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı idareden ihale yol ile taşınmaz satın aldığını, taşınmazların cins tashihi yapılmadan ihalenin yapılması nedeniyle uğradığı zarara karşılık 47.379.85 YTL’nin tahsilini ismiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verildiğine göre, reddedilen tutar üzerinden, davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12.maddesi gereğince, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....