Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, mahkemece davalı tarafça geminin satış ve sicilden terkininden sonraki dönem için gecikme tazminatı istenmesi mümkün olmayacağından, gecikme süresi 07.07.2006'dan 21.08.2006 satış tarihine kadar 41 gün karşılığı mahsup edebileceği ceza 41 X 2.500,00 = 112.500 $ olup, davacının bakiye 115.402 $ alacağından sözleşmenin 16.2 maddesine göre hesaplanan 112.500 $ gecikme cezası mahsup edildikten sonra kalan 2.902 $ üzerinden davanın kısmen kabülüne karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak davanın tümden reddi doğru olmamıştır. Mahkeme kararının bu sebeplerle bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur....

    Hal böyle olunca, sözleşme uyarınca yüklenicinin ödemesi gereken gecikme tazminatı tutarı sözleşmeye göre belirlenerek bu tutarın da davacıya depo ettirilmesi suretiyle istemin birlikte ifa kuralı çerçevesinde kabulü gerekirken davanın bu husus gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde hükme bağlanması doğru görülmemiştir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının bütün temyiz itirazlarının reddine hükmün 2.bent uyarınca davalı arsa sahibi yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 13.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      GEREKÇE: Dava; taraflar arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklı cari hesap alacağından kaynaklı alacak davasıdır. Davacı vekilinin birleştirme talebi üzerine fiziken getirtilip incelenen .... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ait ...Esas sayılı dosyasında da; dosyamız davacısı ... Ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından dosyamız davalısı ... Turizm Nakliyat Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi aleyhine taraflar arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesinden ve bayilik protokolünden kaynaklı cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı istemli 19.05.2021 tarihinde dava açıldığı ve davanın derdest olup duruşmasının 14/03/2022 tarihine erteli olduğu anlaşılmıştır. İncelenen dosyalarda davaların konularını oluşturan alacakların dayanağının taraflar arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklı olduğu bu nedenle davalar arasında bağlantı olduğu anlaşılmaktadır....

        İcra Müdürlüğü'nün 2009/20757 sayılı dosyası ile girişilen icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı talep edilmiştir. İcra takibine konu edilen 5.591,95 TL gecikme tazminatı Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık 2009 aylarına ait gecikme tazminatına ilişkindir. Mahkemece davanın 4.233,33 TL asıl alacak 13,76 TL işlemiş faiz yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davacı arsa sahibi tarafından daha önce Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan 2009/1468 Esas sayılı dava dosyasında Mart, Nisan ve Mayıs 2009 aylarına ait, bu dava dosyası ile birleştirilen Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/739 Esas sayılı dava dosyasında ise Haziran ve Temmuz 2009 aylarına ait gecikme tazminatı talep edilmiş, bu dosyada yapı kullanma izin belgesinin alındığı 21.04.2009 tarihine kadar gecikme tazminatına hükmedilerek sonraki aylar yönünden davacının gecikme tazminatı talebi reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ Dava, taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatının tahsili talebine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ; “Gecikme süresinin 30 günü aşması halinde gecikme cezası alınmaksızın sipariş iptal edilir....

              Sözleşmenin temelini oluşturan hukuki ilişki taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanmaktadır. Kural olarak Türk Borçlar Kanunu sözleşmelerde şekil serbestisi benimsenmiştir. Ancak taşınmaz mülkiyete devir borcu doğuran sözleşmeler konusunda Medeni Kanun ile TBK 243.maddesinde taşınmaz satımının geçerli olması için getirilen resmi senede bağlanma şartı satış vaadi sözleşmeleri için de öngörülmüştür. 2644 sayılı Yasa 26. madde ile 1512 sayılı Yasa 60/3 ve 89. maddeleri taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterlerce düzenleme şeklinde yapılacağı kuralını koymuştur. Buradaki şekil bir geçerlilik şartı olarak düzenlendiğinden hakim tarafından taraflarca ileri sürülmese dahi her aşamada re'sen dikkate alınması gereken bir şarttır. Dolayısı ile satış vaadi sözleşmeleri geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdir....

              Ödemelerin geciktirilmesi halinde, her geçen ay ve kesri için, nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişilere 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda öngörülen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır. Kurum alacağı 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerince takip ve tahsil olunur." şeklinde düzenleme yer almaktadır....

                Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebileceklerini, sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle sözleşmedeki cezai şart alacağının da geçersiz olacağını, kira tazminatı talebinin mesnetsiz olup, bu talebin reddi nedeniyle davalı yararına vekalete hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir. Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı teslim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi hukuksal nedenine dayalı sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve kira alacağına ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, "...davalının hem arsa sahibi, hem de yapının yüklenicisi olduğu görülmektedir....

                Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasının kabulü ile, davaya konu ... merkez ... köyü ... mevkiinde bulunan 124 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu bulunan 1/32 arsa paylı 4 nolu bağımsız bölümün davalılar ... ile ... arasındaki satış aktinin davacı yönünden geçersizliğinin tespiti ile davacıya bu taşınmaz üzerinde alacağı ve eklentileri ile sınırlı olmak üzere alacağının tahsili amacı ile haciz ve satış isteme hakkının verilmesine, karar verilmiş hüküm davalılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu