WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan düzenlenme şeklindeki işyeri niteliğindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklandığını, Taşınmaz iş yeri niteliğinde olduğundan dava ticari dava olup TTK 4 ve 5. Maddeleri uyarınca davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Davanın müvekkili ... ya ait ... ada ... parsel ... Blok ... , ... , ... nolu dükkan satışları vaadi sözleşmesinden kaynaklanan yoksun kalınan kira bedellerinin tazmini için açıldığını, Dolayısıyla Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi davaya bakmakla görevli olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür. Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak isteminden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesi Borçlar Kanununda düzenlenmiş olup esas itibariyle bu sözleşmeden kaynaklı davalar mutlak ticari dava niteliğini haiz bulunmamaktadır. Davacının tacir olmaması nedeniyle davanın nisbi ticari dava olarak da nitelendirmesi mümkün değildir. Satılanların içinde dükkanın da yer alması nedeniyle davacının Tüketici olarak da değerlendirilemeyeceği hususu nazara alındığında uyuşmazlığa bakmaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nın 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nın 115/2....

      Taraflar arasındaki taşınmaz satışına ilişkin celp edilen taşınmaz satış akit senedinin incelenmesinden; taşınmaz maliki davalının bizzat dava konusu bağımsız bağımsız bölümü alıcı davacıya ipoteği bilerek, bütün hukuki vecibelerini kabul ederek, taşınmaz üzerinde işlem anında bulunan tüm takyidatlar ile birlikte bu satışı aynı bedelle kabul ettiği, taşınmaz satış bedelinin 3.000,00 TL olduğu, davalının satış bedelini nakden ve tamamen aldığının beyan edildiği, senet içeriğinden ipoteğe konu borç bedelinin satış bedeli olarak mahsup edildiği yönünde herhangi bir açıklayıcı beyan olmadığı, bilakis davalının, davacıdan satış bedelini nakden ve tamamen aldığını beyan ettiği anlaşılmıştır....

      Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır.Rehinle temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir. Somut olayda, taraflar arasında gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklı oluştuğu iddia edilen alacak nedeniyle ihtiyati haciz talep edilmiştir. Talep eden tarafça ibraz edilen 01.09.2021 tarihli adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesinde her iki tarafa karşılıklı edimlerin yüklendiği görülmüştür. Buna göre tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri yargılamayı gerektirmekte olup, ihtiyati haciz için gerekli olan muaccel bir borcun varlığı için yaklaşık ispat şu aşamada bulunmamaktadır....

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/478 E - 2020/638 K DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı inşaat şirketi ile 05.05.2015 tarihinde "Satış Vaadi Sözleşmesi" başlıklı ve konu itibari ile taşınmaz satış vaadi niteliğinde olan sözleşmeyi akdettiğini, bu sözleşmenin 6. maddesi uyarınca davalı inşaat şirketinin sözleşmede nitelikleri belirtilen konutu 31.12.2016 tarihinde teslim edeceğinin taraflarca kararlaştırıldığını, konut satış bedeli olarak 685.000 TL kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca davalı inşaat şirketine müvekkili tarafından verilen senetlerden peşinata ilişkin 10.08.2015 vadeli 150.000 TL bedelli senedin ciro edildiğini ve müvekkilininde bu şahsa karşı senet bedellerini ödediğini, müvekkilinin sözleşmenin imza...

        DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasındaki taşınmaz vaadi satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Taşınmaz mülkiyetini devir borcunu doğuran akitler resmi şekilde yapılmadıkça muteber olmaz (TMK 634/1), BK 213 (TBK 237) maddede de; taşınmaz satımının geçerli olması için getirilen resmi şekil şartı, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri için de öngörülmüştür....

        Somut olay incelendiğinde; taraflar arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesinin düzenleme şeklinde noterde yapıldığı, sözleşme içeriğinde taşınmaz bedelinin nakden ödendiğinin ifade edildiği görülmüştür. Dolayısıyla taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yasal maddi unsurları ihtiva ettiği ve geçerli olduğu noktasında bir tereddüt yoktur....

        tarafından davalılar-------- Aleyhine satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil davası açıldığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının -------- bölümleri üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve davacı ile davalı yüklenici arasında akdedilmiş olan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin ilgili tapu kütüğüne tescil ve şerhinin işlenmesi talebi ile eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır....

          Maddelerinde düzenlenen komisyon sözleşmesinden kaynaklı alacakların mutlak ticari dava olması sebebiyle Asliye Ticaret Mahkemesinin davada görevli olduğunu, satış sözleşmesinin mücbir sebeple gerçekleşmediğini, covid salgını nedeniyle randevu alınmasına rağmen tapuda satış işleminin gerçekleştirilemediğini, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın vekaleten sözleşmeyi imzaladığını, davacının tapu iş ve işlemlerinde kullanmak üzere geçerli bir vekaletinin bulunmadığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklı cezai şart alacağına ilişkin başlatılan icra takibinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır....

          Somut olayda davacı tarafından davalı ile arasında akdedilen düzenlenme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacağını tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine Mahkememizde iş bu dayalı itirazın iptali açıldığı, davacının tacir olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın aralarında akdedilen düzenlenme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı olduğu, iş bu davanın mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde bulunmadığından uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme; genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olup mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılarak iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK 'nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek...

            UYAP Entegrasyonu