in maliki olduğu 136 ada 50 parselin imar uygulamaları sonucunda birden fazla parsele gittiği ve imar uygulaması nedeni ile davaya konu 7573 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde İbrahim oğlu ...'in ipotek alacaklısı olarak gözüktüğü, davaya konu 7573 ada 16 nolu parsel maliklerinin ipotekten kaynaklanan borçlarını ödedikleri, kayyımın da bunun üzerine taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurduğu, Tapu Sicil Müdürlüğünün ise İbrahim oğlu ...'e ait imar uygulamasından önce kök parsel 136 ada 50 parsel üzerinde ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararı bulunduğunu, bu tedbirin yanlışlıkla haciz olarak işlendiğini, öncelikle bu tedbirin kaldırılması gerektiğini belirterek talebin reddine dair karar verilmesi üzerine eldeki ipoteğin kaldırılması davasının açıldığı anlaşılmaktadır. 7573 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde İbrahim oğlu ...'...
DELİLLER : Konut satış sözleşmesi ve ekleri, Tapu kaydı, Dekontlar, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek ve hacizlerin kaldırılması, taşınmazın ipotek ve hacizlerden (takyidatlardan) arındırılmış şekilde tescil, geç teslim nedeniyle kira kaybı alacağı istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır....
İnşaat San ve Tic Ltd. Şti adına kayıtlı taşınmazın davacıların toplam 4/14 arsa payı üzerinden iptali ile 2/14 hissesinin davacı ... adına, 2/14 hissesinin davacı ... adına, taşınmaz üzerindeki ipotek ve takyidatlardan davacıların hisseleri oranında arındırılarak tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerindeki ipoteğin davacıların kabul edilen hisseleri oranında kaldırılmasına, takyidatların davacıların kabul edilen hisseleri oranında davacılar hisselerinden kaldırılmasına, davacı tarafın menfi ve müspet zarar talebinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen davada Davalılar ... Bankası .... ve ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
borçlarından kaynaklı bir takım hacizlerin olduğunu öğrendiğini beyan ederek öncelikle dava konusu bağımsız bölümler üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve taşınmazlar üzerindeki ipoteğin, hacizlerin/takyidatların kaldırılarak, taşınmazların müvekkili adına tesciline karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
Verilecek kararın davada taraf olmayanların haklarını ve hukuki durumlarını etkilemesi halinde onlarla ilgili hüküm kurulabilmesi için davada taraf olmaları zorunlu ise de; somut olayda ... İli ... ilçesi Kurtuluş mahallesi 99 ada 21 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 2 ve 7 nolu bağımsız bölümler üzerindeki tüm haciz ve ipotek şerhlerinin terkini talep edilmiş ise de; mahkemece söz konusu bağımsız bölümlerden 2 nolu bağımsız bölümde davada taraf olanlar dışında lehine haciz şerhi konulan dava dışı 3. kişiler bulunmasına rağmen 2 ve 7 nolu bağımsız bölüm üzerinde sadece davalılar lehine konulan ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmiş ve mahkemenin bu kararına karşı davacılar tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmamıştır. Sadece davalılar lehine olan şerhler kaldırıldığına göre verilen karardan lehlerine haciz şerhi konulan dava dışı 3. kişilerin etkilenmeleri ve hukuki durumlarının zarar görmesi mümkün değildir....
Karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflarınca kooperatif aleyhine başlatılan takipte borçlu tarafından tahsil harcının tamamının ödendiğini ve taraflarının 03/06/2021 tarihli talepleri üzerine icra dosyasındaki 19 civarındaki taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırıldığını, 20/12/2021 tarihli talepleri ile geriye kalan 2 taşınmazın üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, ancak dosyada tahsil harcı olmadığı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, ancak dosyaya tahsil harcının tamamının daha önce yatırıldığından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, iki adet daire üzerindeki haczin de ilk taleple birlikte kaldırılmış olması halinde başka bir harç tahsilinin olmayacağını, Harçlar Kanunu uyarınca tahsil harcının takip çıktısındaki borç üzerinden hesaplanacağını ve tahsil harcı hesabında güncel borç miktarının esas alınamayacağını, takibin 65.425,00 Euro'nun Türk Lirası karşılığı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.04.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki ipotek şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacının maliki olduğu 19 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalılar murisi ... lehine 08.11.1993 tarih 4049 yevmiye numarası ile 6.949.000,00 Eski Türk Lirası bedelle ipotek bulunduğunu ileri sürerek söz konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı şirkete karşı doğmuş ve doğabilecek borçlarının teminatı olarak 10.000.000.000.TL tutarında davalı şirket lehine ipotek tesis ettirmiş ise de, davalı şirketin müvekkilinden hiç bir alacağı bulunmadığı halde ipotek kaydının kaldırılmasına rıza göstermediğini belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve taşınmazı üzerindeki ipotek kaydının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesi kararını icra dosyasına sunarak kararı uygulamak istediğini, talebinde 2,4, ve 5 nolu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğini, bu aşamadan sonra yukarıda anlatılan tüm hususlar icra dairesine sunularak haciz talep edildiğini, tapuya yazılan yazıda hacizlerin kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararı ortadan kalktığından hacizlerin fekkine gerek olmadığı, hacizlerin eski tarihleri ve eski yevmiyeleri ile tekrar konulmasını gerektiğinin belirtildiğini, ancak tapu müdürlüğünün eski hacizleri koyamayacağını belirttiğini, hacizlerin ilgili icra müdürü ve mahkemelerin hukuka aykırı ve açıkça hatalı işlemleri neticesinde hacizlerin kaldırılmasına karar verilen 14.09.2020 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılarak, İstanbul ili Fatih ilçesi Hasan Halife mah. 2016 ada 8 parsel sayılı 2,4 ve 5 nolu taşınmazlar üzerine, ana dosya olan İstanbul 2....
İcra müdürünün haciz işlemini gerçekleştirdiği sırada, bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır (HGK. nun 13.6.2001 tarih, 2001/12-461 E. - 2001/516 K.) Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumunu etkilemez. Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de taşımadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Somut olayda, taşınmaz üzerine konulan haczin 21/01/2011 tarihli karar doğrultusunda 24/01/2011 tarihinde tapuya işlendiği, ......