ettiğini, davalı T8 Koza'nın müvekkili lehine tapuda mülkiyetin naklini yaparak kendi borcundan kaynaklı ipotek ve haciz yüklü olarak devretmekle yükümlülüğe girdiğini, ödemelerini yapan müvekkilinin taşınmazın üzerinde ipotek kurulmasının hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, davalı T8 Koza ile 24/12/2019 tarih itibariyle tek taraflı olarak kredi ilişkisini kestiklerini, müvekkilinin de aralarında bulunduğu taşınmaz maliklerinin ihtarnamede detayı verilen borçtan sadece maliki olduğu taşınmazın üzerindeki ipoteğin limiti kadar ve ipotek yükü ile sorumlu olduklarını, diğer davalılar Akbank T.A.Ş ve T4 tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkin edilmesini talep ve dava etmiştir....
Ada ... parsel taşınmazın hissedarı olduğu ve bu taşınmaz üzerine ihyası istenen ... lehine ipotek konulduğu ve bu şirketin 16/02/2015 tarihinde TTK Geçici 7. Madde kapsamında ticaret sicilinden re'sen terkin edildiği, dolayısıyla davacının hissedarı olduğu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması amacıyla ...'nin ihyasına karar verilmesinin gerektiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla ...'nin ticaret sicilinden TTK Geçici 7. Madde kapsamında sicil kaydının resen silinmesine istinaden davacının talebi üzerine bu şirketin ihyasına karar verilmesinin mümkün olduğu anlaşılmıştır. ... unvanlı ve terkin durumdaki şirket ile ilgili Antalya İli, Muratpaşa İlçesi, ... Ada ... parsel taşınmaz üzerinde ipotek olduğu ve şirket ihyası için yasaca aranan haklı ve yeterli sebeplerin bulunduğu saptanmıştır. Bu doğrultuda davacı terkin durumundaki ...'nin ihyasını istemekte haklıdır. Bu nedenle açılan davanın kabulü ile terkin durumdaki ...'...
Kat 13 nolu bağımsız bölümde kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydına, icra dosyalarından haciz konulduğunu, hacizleri 05.03.2021 tarihinde öğrendiğini, taşınmazın haline münasip evi olduğunu belirterek taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Alacaklılar cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını, tapu kaydında ipotek bulunan taşınmaz için meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, taşınmazın şikayetçinin haline münasip evi olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu belirterek şikayetin reddini istemişlerdir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, şikayetin kısmen kabulü ile Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/15678 Esas, 2021/4557 Esas ve 2021/11794 Esas sayılı takip dosyalarından haciz konulan ... ili ... İlçesi ... Mah. 3194 Ada 10 Parsel sayılı 7....
Bağımsız bölüm sayılı taşınmazın tapu kaydında davalı lehine konulan hacizlerin kaldırılmasına'' dair karar verilmiş verilen karara karşı davalı avukatı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya dairemize gönderilmiş ve dairemizin 2020/1587 Esasına kaydedildiği anlaşılmıştır. Dairemizin 04.12.2020 tarih ve 2020/1587 Esas, 2020/1397 Karar sayılı kararı ile özetle; "...Dava, tapu kaydı üzerindeki hacizlerin kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay 15....
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının davalı banka lehine taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiği, ipotekten kaynaklı borç bulunmadığı, davacının ipoteğin kaldırılması talebinin davalı yanca da uygun görüldüğü ancak ipoteğin kaldırılması için işlem yapılmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.07.2011 gününde verilen dilekçe ile inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, taşınmaz üze konan hacizlerin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali tescil, taşınmaz üzerine kayıtlı hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, 91 ada 75 parsel 2. Blk, 2 no'lu taşınmazın tamamının bedelini ödeyerek satın aldığını ancak taşınmazın avukatı olan davalı adına tescil ettirdiğini, davalının borçları nedeniyle söz konusu gayrimenkulun üzerine ......
Köyü, ....., Mevki, 412 ada, 7 parsel, 3, 5, 7, 9 ve 13 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlar üzerindeki hacizlerin devamına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet dilekçesi davalı borçluya tebliğ edilmemiş, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılması talebine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçeyle ipoteğin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin ipoteğin kaldırılması gerektiğinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davacı arsa sahibi ve dava dışı yüklenici arasında 2014 yılında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış, inşaat süresi iki yıl olarak belirlenmiş, iki yıl içinde inşaatın bitirildiği dosya içerisindeki evraklardan anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi uyarınca, "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." Bu husus kamu düzeni ile ilgilidir....
Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinede;Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun bir kısım belediyelerdeki hak ve alacakları ile taşınır ve taşınmaz mallara haciz konulduğu, borçlunun dosya borcunun ödendiğini ileri sürerek hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine borçlunun memurluk kararının iptali ile taşınmazlar üzerindeki hacizler baki kalmak kaydıyla belediyelerdeki alacakları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu takibe konu borcun tamamen ödenmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılması , olmaz ise fazla hacizlerin kaldırılması istemine yönelik olup başvuru bu hali ile İİK'nun 71. maddesine dayalı...
Kat 5 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki mesken üzerinde hacizlerin uygulandığını, müvekkili davacı T1 taşınmazına hacizlerin uygulandığını işbu dava tarihi itibariyle öğrendiklerini, 103 davetiyesi bulunmadığını, tebligatların usulsüz olduğunu, müvekkilinin Fransa'da ikamet ettiğini, ayrıca davaya konu taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu, taşınmazda zorunlu ipoteklerden olan mesken kredisi bulunduğunu belirterek taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....