WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ceza Mahkemesinin 10.03.2004 tarihli ve 2003/896 esas, 2004/241 sayılı kararın, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 27.10.2003 tarih, 2003/3181-3465 sayılı iddianamesi ile T. ve H. oğlu Kayseri Kocasinan İlçesi Yavuz Mahallesi nüfusuna kayıtlı 27.04.1983 doğumlu M.A hakkında kamu davası açıldığı halde mahkemece B. ve N. oğlu Muş ili Merkez İlçe nüfusuna kayıtlı 20.01.1953 doğumlu Murat Aktaş'ın savunması alınıp hakkında dava açılan M.A'ın savunması alınmadan mahkûmiyet hükmü kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 21.03.2007 gün ve 15184 sayılı kanun yararına atfen Yargıtay C....

    Nitekim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurt dışında geçirdikleri çalışma sürelerinin sosyal güvenlikleri açısından değerlendirilebilmesi amacıyla 22.05.1985 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunla, Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceğini öngörmüştür....

      Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının yurtdışında geçirdikleri çalışma sürelerinin sosyal güvenlikleri açısından değerlendirilebilmesi amacıyla 22.05.1985 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 3201 sayılı Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunla, Türk Vatandaşlarının yurtdışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk Vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurtdışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceğini öngörmüştür....

        Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir. Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacının “... ile .... oğlu, 01.05.1928 doğumlu, .... T.C. numarası ile ....” adı ile ..., ... ilçesi, .... mahallesi nüfusuna kayıtlı iken 21.11.2000'de Türk vatandaşlığını kaybettiği, 2009 yılında ise Türk Vatandaşlığı Kanununun değişik 5. maddesi uyarınca yeniden Türk vatandaşlığını kazanarak ... ili, ... ilçesi, .... mahallesi, ......

          Kanun ile değişik son hâlinde ise; “Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin on sekiz yaşını doldurduktan sonra Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri hâlinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.” hükmüne yer verilmiştir. 23....

            Asliye Hukuk Mahkemesi ve Batman 1. Aile Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için Dairemize gönderilen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu, müvekkilinin babası T3 ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu, müvekkilinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kazanmak için Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğüne müracaat ettiğini ileri sürmek suretiyle, T3 müvekkilinin babası olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesince "...Davacının Suriye vatandaşı olduğu, gerçekte babasının T3 olduğunu iddia ettiği, davacının nüfus kayıt sistemine dahil olmadığı, nüfus kayıtlarında yanlış da olsa bir tescilinin bulunmadığı, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi olarak açıldığı anlaşılmıştır....

            Soyadı Nizamnamesinin 5.maddesinde " Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır. " 7.maddesinde ise " Yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamaz." denilmektedir. “...uyuşmazlık; davacının nüfus kaydında "Selçuk" olan soyadının “Selçuk Southall” olarak değiştirilmesine yasal olanak bulunup bulunmadı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere; 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 3. maddesinde “Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz” hükmü yer almaktadır. Ayrıca; 2891 sayılı Soyadı Nizamnamesi’nin 5. maddesinde “Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır”, 7. maddesinde de “Yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamaz” şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

            Sulh Hukuk ve Ayvalık. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kısıtlı adayının vesayet altına alınması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre, “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir. “Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir...” hükümlerine yer verilmiştir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, kısıtlı adayının Balıkesir ili nüfusuna kayıtlı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Balıkesir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi de, kısıtlı adayının Ayvalık nüfusuna kayıtlı olması nedeniyle yetkisizlik kararı vermiştir....

              Dairemizin istikrar kazanmış uygulama ve içtihatları ile 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 20 ve 29'uncu maddeleri gereğince, Türk Vatandaşlığından izinle çıkan ve borçlanma başvurusunda bulunduğu tarihte Türk Vatandaşı olmayan kişilerin 3201 sayılı Kanun kapsamındaki borçlanma istemlerinin, talep tarihinde Türk Vatandaşı olma şartı aranmaksızın kabul edilmesi gerektiği benimsenmiştir. Bu haliyle Türk Vatandaşlığından izinle çıkmayan kişilerin, borçlanma talebinin kabulü mümkün olmamaktadır....

                Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının yurtdışında Türk vatandaşı olarak geçen süreyi borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın 3201 sayılı Yasa'ya göre borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu