Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile taşınmazlar üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş. ve T3. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkinine (fekkine), yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkinine (fekkine), yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile taşınmaz üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş. ve T3. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkinine (fekkine), yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
‘e satış suretiyle devrettiğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazı 100.000,00 TL bedelle satın aldığını, satış bedelinin 50.000 TL'sini peşin ödediğini, kalan bedelin ise taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizler kalktıktan sonra ...’e ödediğini, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için 8.085,00 TL'yi ipotek alacaklısı bankaya havale ettiğini ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkin edildiğini, iyi niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalılar ... ve ..., verilen yetki ve sorumluluk gereğince hareket edildiğini, davacının bilgisi dahilinde satışın gerçekleştiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü yer almaktadır. Yasa hükümleri incelendiğinde 6552 sayılı Kanun'un 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtmiştir. Bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat verilmekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü yer almaktadır. Yasa hükümleri incelendiğinde 6552 sayılı Kanun'un 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtmiştir. Bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat verilmekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kesinleşmemiş ve düşmesi kuvvetle muhtemel olan iflas kararına karşı görevsizlik kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İDM kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davalarının Tüketici Mahkemesinde kabulüne ve taşınmazın korunması ve icra takiplerinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan haciz ve ipotekler kaldırılarak tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde rayiç bedelin tahsili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/275 E. sayılı dosyası üzerinden açtıkları menfi tespit davasında borçlu olmadıklarına karar verildiğini, bu karara istinaden takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, icra takibinde alacak miktarından daha fazla değere sahip mallara haciz konulduğunu, mevcut hacizlerin iddia edilen alacak tutarına oranla taşkın haciz olduğunu iddia ederek, öncelikle mevcut tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini, tüm hacizlerin kaldırılması talebinin uygun bulunmaması durumunda taşkın haczin mevcudiyeti de nazara alınarak borcu karşılamaya yeten tek bir taşınmaz üzerinde haczin devamına, müvekkillerinin araç ve banka hesapları ile diğer tüm taşınmazları üzerine konulmuş bulunan taşkın hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesi sunmadı. Duruşmada, menfi tespit davasının henüz kesinleşmediğini beyan ederek şikayetin reddini talep etti. III....
Ş ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul-Esenyurt-Çınar Mah. 382 Ada 43 Parselde yer alan Bozca Ada H Blok 12 Kat, 227 nolu bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş ve T3 tarafından konulan tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tüketici Mahkemesi'nin 2020/275 E. - 2022/368 K. sayılı ve 13/09/2022 tarihli kararının kaldırılmasına, tescilin yolsuz olması nedeniyle varsa diğer tüm haciz ve şerhlerin de kaldırılarak tapu kaydının iptaline ve davacı müvekkili adına tesciline, olmadığı taktirde taşınmazın dava konusu taşınmazın karar tarihine en yakın güncel piyasa değerinin hesaplanarak tespit edilecek müspet zarar talebimizin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, sözleşme, delil listeler sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve ipotek, haciz ve şerhlerden ari tescil, ipotek, haciz ve şerhlerin kaldırılması, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili e-imzalı 03/02/2023 tarihli feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir....