Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Lara Şubesince davalı/borçlu T3'a kullandırılan tüketici kredisinden kaynaklanan ve davacıya devir ve temlik edilen alacağın, anılan banka şubesi ile davalı/borçlu T3 arasında imzalanan 01.08.2016 tarihli ihtiyaç kredisi sözleşmesi kapsamında olduğu ve bu alacaktan davalı tüketicinin sorumlu olduğu, yine, dava dışı Şekerbank T.A.Ş....

bank ile borçlu arasında genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali davası olduğu, davalının cevap dilekçesinden özetle, davalının, bankanın kredi kartını kullanan tüketici olduğu bu nedenle görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığı beyan edilerek davanın reddinin talep edildiği, görevin dava şartı olduğu, öncelikle incelenmesi gerektiği, devir sözleşmesinin, davacı taraf şirket kayıtlarının, takip dosyasının iş bu dosya arasına alındığı, icra takibinin ..... nolu kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkin olduğu, davalı hakkında tacir araştırması yapıldığı, davacının tacir olmadığı,.........

    Uyuşmazlık, davacının konut kredisinden kaynaklı alacağını tahsil etmek amacıyla yapmış olduğu icra takibine davalının itirazının yerinde olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği, davacı bankanın dava konusu uyuşmazlıkla ilgili arabuluculuk müessesesine usulüne uygun olarak başvurup başvurmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince " ...Tüketici tarafından icra takibi kaynaklı alacağın tahsili isteği ile 29/07/2020 tarihinde dava açılmış olmakla, arabuluculuk dosyasında davaya konu edilen İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2019/5565 esas sayılı dosyası yerine davaya konu olmayan İstanbul 10....

    Tüm dosya kapsamı, yukarıda zikredilen kanun hükümleri ve Yüksek mahkeme içtihatları da dikkate alınarak somut uyuşmazlıkta 30.04.1998 tarihli temlik eden davacı ile taraflar arasında akdedilen Bireysel Kredi Borçlanma Sözleşmesinden kaynaklı olarak yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptaline yönelik davada davanın açıldığı 21/12/2017 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa'nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu kanaati ile; mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın görev yönünden dava şartı yokluğundan, usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekliliği hasıl olmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, tarafların 08.05.1998 tarihinde boşandıklarını, müşterek çocuklarının kullanması için kredi ile araç satın aldıklarını, davalı kredi ödemelerinden kendisine düşen payı zamanında ödeyemeyince müvekkiline 22.500,00 TL bedelli çek verdiğini, bakiye kredi borçları için de 5.500,00 TL daha ödeyeceğini kabul ederek 26.11.2010 tarihli borç kabul ve taahhüt beyanına imza attığını, bakiye 5.500,00 TL'nin ödenmemesi üzerine başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; tüketici kredisinden kaynaklanan alacağa ilişkin itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Davalı taraf; davalının hukuki ehliyeti bulunmadığını ve imzaladığı sözleşmenin hukuki sonuç doğurmayacağını ileri sürmüştür. Antalya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/692 Esas sayılı dosyasında görülen davada; davalının aldırılan sağlık kurulu raporunda; "donuk zeka, kandırılmaya müsait" tanısı konulduğu, vasi tayini gerekmediği, müşavir tayini gerektiğinin rapor edildiği gerekçesiyle; vasi tayini talebinin reddine, fiili ehliyetinin sınırlandırılmasına, T4 yasal danışman olarak atanmasına 05/02/2020 tarihinde karar verildiği anlaşılmaktadır....

        Öte yandan, davacının tüketici ilişkisinden kaynaklı kredi kartı alacağına takip sonrası işletilecek faiz oranının TBK'nın 88 ve 120. maddesine aykırı olduğu iddiası ve buna bağlı olarak kapak hesabına yaptığı itirazın ise hiç incelenmeksizin talep dışında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. O halde, borçlunun takip sonrası faiz oranına ve kapak hesabına yaptığı itirazın taraflar arasındaki kredi kartına ilişkin sözleşme hükümleri, Merkez Bankasınca kredi kartı borçlarına uygulanacağı bildirilen azami faiz oranlarına ilişkin tebliğ hükümleri gözönüne alınarak geçerli temerrüt faiz oranı tespit edilip varsa takipte fazla faiz oranının ve kapak hesabının düzeltilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

        haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, asıl borçlu davalı ... ile banka arasında düzenlenen 21/03/2018 tarihli kredi sözleşmesi nedeniyle kefil olan diğer davalılar ve asıl borçlu aleyhine ödenmeyen kredi borcunun tahsili istemi ile yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine takibin durmasından sonra alacaklı banka tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK. 67/1. Maddesinde: "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir." düzenlemesi mevcuttur. Açılan dava süresindedir. Müşterek borçlu müteselsil kefil davalılar yönünden itirazın iptali istemine ilişkin yapılan değerlendirmede; 6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı hakkında kullanmış olduğu kredi kartı ile kredili mevduat hesabı ve taksitli ihtiyaç kredisi borcunu ödememesi sebebiyle ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2014/36628 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun yasal süresi içinde borca itiraz ettiğini, haksız ve kötüniyetli yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu