Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 25/11/2021 NUMARASI: 2021/746 2021/855 DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) Taraflar arasındaki davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sıra cetveline itiraza ilişkindir. İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesince, "... , Taraflar arasındaki ihtilafın kambiyo senedi alacağı nedeni başlatılan icra takibinden kaynaklanan sıra cetveline itiraz istemine ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Kambiyo senetleri Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olup T.K.'...

    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, diğer anlatımla kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Daha önce doğan alacak, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamaz....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2022 NUMARASI : 2021/732 ESAS 2022/439 KARAR DAVA KONUSU : Sıra Cetvelindeki Sıraya İtiraz KARAR : Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/732 sayılı dosyası ile açılan sıra cetveline itiraz davasında 02/06/2022 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 5. İcra Müdürlüğünün 2019/3898 E....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ile dava dışı borçlu şirket arasında takibe konu bonoların ticari bir ilişki karşılığı verilmediği, davalı yanca dava dışı borçlu şirketten olan bonoya dayalı alacağın gerçek bir alacak olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın yargılama giderleri ve vekalet ücreti dahil olmak üzere davacı alacağının karşılanmasının tahsisine, arta kalan kısmın davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır....

        İcra Müdürlüğünün 2014/2827 Esas sayılı dosyasına gönderilen 34.324,07 TL'nin paylaştırılması için bila tarihli sıra cetvelinin düzenlendiği ve birinci sırada davalı T3 yer verildiği, davalı T3 alacağının muvazaalı olup, geçersiz olduğu ileri sürülerek, muvazaa nedeniyle sıra cetvelinin iptaliyle davalının alacağının sıra cetvelinden çıkartılarak davalıya ödenen bedelin davacının alacaklı olduğu takip dosyasına ödenmesini talep ve dava etmiş ayrıca da icra dosyasına intikal etmiş 34.324,07 TL bir para ve icra dairesince düzenlenen bila tarihli sıra cetveli bulunmaktadır. İddianın ileri sürülüş biçimi ve yukarıda açıklanan ilkeler birlikte değerlendirildiğinde; davanın, muvazaa sebebiyle açılan sıra cetveline itiraz davası olduğu anlaşılmaktadır....

        Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında davacı tarafça, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı ile hareket ettikleri ileri sürülmektedir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, kural olarak, davalı alacaklıdadır. İstisnai durumlarda ispat yükü yer değiştirir."...

        Bu durumda mahkemece yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesi uyarınca düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında olduğu gibi ispat yükünün davalıda olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu ilkelere göre çözümlenmesi doğru olmaz.gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın(HUMK'nın 74,75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu durumda mahkemece, davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 19. (818 sayılı BK'nın 18 ) maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir....

          Şti. vd. aleyhine 01/10/2012 gününde verilen dilekçe ile muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; ihtiyati tedbir isteminin reddine dair verilen 07/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 21/02/2014 tarih ve 2013/1 Esas, 2014/1 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararıyla ihtiyati tedbir talebinin kabulü veya reddine ilişkin mahkemece verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu karara bağlanmıştır. Bu sebeple, davacıların temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilme olanağı bulunmayan karara ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır. Bu ilkeye aykırı biçimde davalılar hakkındaki sıra cetvelinin iptali ile davacının alacaklarının davalı alacaklılara ayrılan paylardan ödenmesine şeklinde karar verilmesi doğru olmamış ise de yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              İlk derece mahkemesince, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, ispat yükünün davalıda olduğu, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bononun alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı, davalının alacağını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının sıra cetvelinden çıkarılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davalının yaptığı istinaf başvurusunu inceleyen bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu