Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 22.09.2008 Nosu : 89-156 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı yan duruşmada davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 02.07.2009 Nosu : 407-546 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı yargılama sırasında davayı kabul etmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve muvazaa iddiasının aksinin davalı tarafça ispatlanamamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı vekilinin temyizine gelince; dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Sıra cetveline itiraz davalarında sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama gideri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına (İİK'nun 235/3'ncü maddesine kıyasen) karar verilmesi gerekir. Bu tür davalarda, davanın kabulü halinde tespit değil, eda hükmü kurulmalıdır....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı T4 vekili dilekçesinde özetle; sırasına itiraz edilen icra takibinde asıl alacak tutarı 65.893,00 TL olup mahkemece verilen kararın istinafa tabi olduğunu, mahkemece kesin karar verilmesi başlı başına hukuka aykırı olduğunu, usule ilişkin beyanları: davacı dava dilekçesinde maaş haciz sırasına itiraz ettiğini belirterek sıra cetveline itiraz davası açtığını, ön inceleme aşamasında da davacı, açmış olduğu davanın muvazaa sebebiyle sıra cetveline itiraz davası olduğunu belirtmiş ve ön inceleme zaptı imzalanmış, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında davacı tarafça, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı ile hareket ettikleri ileri sürülmekte olup, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, kural olarak, davalı alacaklıda olduğu açıkça ortada olduğunu, istisnai durumlarda ispat yükü yer değiştirir...

          Aynı kanunun 142. maddesine göre, cetvel suretinin tebliğinden 7 gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinden alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir. Buna göre, sıra cetveline itiraz davalarının sıra cetvelinin tebliğinden itibaren yedi günlük süre içerisinde açılması gerekmektedir. Davaya konu Aksaray İcra Müdürlüğü'nün 2018/20340 (önceki esası 2008/1383) Esas sayılı dosyasında oluşturulan 09/07/2018 tarihli sıra cetveli incelenmiş, sıra cetvelinin davacıya 11/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın süresinde açıldığı tespit olunmuştur. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır....

          İcra Müdürlüğü'nün 2009/22296 E. sayılı dosyası yönünden davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 29.05.2014 tarih ve 563 E., 4153 K. sayılı ilamıyla davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddianın, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasında olduğu, bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarihin önem taşıdığı, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, davalının, alacağın varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenen belgeler ve usulüne uygun diğer delillerle ispatlaması gerektiği, muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde...

            Davalı vekili, alacaklı oldukları dosyadan yasal süresi içinde satış istenmesi nedeniyle haczin düşmediğini, alacağın kambiyo senedine dayandığını, davacı ile borçlunun vekilinin aynı kişi olduğunu ve bunun yasaya aykırı bulunduğunu, takibin daha önceki tarihte yapıldığını ve muvazaa iddiasının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının alacaklı olduğu takip dosyasından yasal süre içinde satış istenmesi nedeniyle haczin ayakta olduğu, muvazaaya ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı, alacağının varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenen belgeler ve usulüne uygun diğer belgelerle ispatlamalıdır....

              - K A R A R - Davacı vekili daha evvel davalı aleyhine açtıkları muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasının, muvazaanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini; ne var ki, bir başka icra takibi nedeniyle haciz için evine gidilen davalının, boşanmanın muvazaalı olduğunu ikrar ettiğini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi suretiyle önceki kararın kaldırılmasına ve sıra cetvelinde davalıya isabet eden payın müvekkiline isabetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece icra ve haciz tehdidi altında yapılan ikrarın bağlayıcı olmayacağı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 12/03/2019 NUMARASI: 2014/763 Esas, 2019/221 Karar DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) KARAR TARİHİ: 13/07/2023 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosya alacaklısı ...'in gerçek borçlusunun ...'ın müteveffa eşi olduğunu, muvazalı olarak ...'ın borçlu olarak gösterildiğini, borcu dosya borçlusu ...'...

                  UYAP Entegrasyonu