Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/567 E.) ve karşı davalar muvazaa nedenine dayalı 21.10.2010 tarihli sıra cetveline itiraz istemine ilişkin olup, birleşen dava ( Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/294 E. 2013/366 K.) muvazaa nedenine dayalı 14.08.2013 tarihli sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. 1- Konya 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 16.02.2011 tarih ve 2010/1106 E.,2011/169 K sayılı ilamı ile asıl dava ve birleşen davalar (Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/578 E-2010/579E., Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/588E., Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/567 E.) dava konusu 21.10.2010 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verildiği, kararın 02.07.2013 tarihinde kesinleştiği, Konya 10. İcra Müdürlüğünün 2009/11917 E sayılı dosyasından 14.08.2013 tarihli sıra cetvelinin düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılmıştır....
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra doğmuş olması, diğer anlatımla kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Daha önce doğan alacak, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamaz. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK’nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar değildir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Tarih :06.03.2008 Nosu :29-6 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davacı banka alacağının imtiyazlı olduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesince diğer alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı alacaklarının da imtiyazlı olduğu ve satıştan elde edilen tutarın adı geçenin alacağını dahi karşılamaya yetmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1. Sıra cetveline itiraz davaları, dava sonucunda hukuki durumu etkilenebilecek alacaklılara karşı açılır....
maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Dairemizin 14.01.2014 tarih ve 2013/7887 E, 2014/82 K. sayılı ilamı da bu yöndedir. Bu durumda mahkemece,...Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı'nca yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek, aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarındaki ilkelere göre uyuşmazlığın çözümlenmesi doğru olmamıştır. Zira, 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26,30 ve 33. (HUMK'nın 74,75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Diğer anlatımla, muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır....
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalılardan ... vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 03.10.2017 tarihli ve 2015/7703 E., 2017/2477 K. sayılı ilamıyla, şimdilik diğer temyiz itirazları incelenmeksizin, maaş hacizlerinin usulüne uygun sıra cetvelleri olmadığı, bu nedenle sıra cetvelindeki muvazaa iddiasına dayalı davalarda olduğu gibi ispat yükünün davalı tarafa ait olduğu düşünülerek karar verilmesinin hatalı olduğu, ispat yükünün davacıda olduğu gözetilerek deliller değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, salt davalıların birbirlerini tanımakta olmalarının muvazaa iddiasını kanıtlamaya tek başına yeterli olmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Dairemizin 14.01.2014 tarih ve 2013/7887 E., 2014/82 K. sayılı ilamı bu yöndedir. Bu durumda mahkemenin, yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek, aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarındaki ilkelere göre uyuşmazlığın çözümlenmesi doğru olmamıştır. Zira, 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74,75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava davalı hacizlerinin düştüğü iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesince davalı yanca yasal süresi içinde satış istendiği ve yeterli miktarda avans yatırıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davacı banka alacaklarının 4389 sayılı Bankalar Kanunu' nun 15/10 ve Ek 5. maddeleri uyarınca imtiyazlı olduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesi'nce İİK.' nun 142. maddesinde öngörülen 7 günlük süreden sonra açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 19.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi : ....İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava davalı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığı ve muvazaalı olduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesi'nce İcra ve İflas Kanunu’nun 142 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın davalı alacağının varlığına yönelik olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....