Yukarıda açıklanmış olduğu üzere, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü alacağına itiraz edilen davalı alacaklıya düştüğü göz önünde bulundurularak davalı vekilince alacağın muvazaalı olmadığına dair tüm delillerin dosya arasına kazandırılması gerekmektedir. İş bu nedenle, uyuşmazlığa konu çeklerle ilgili olarak davalı tarafın sunmuş olduğu ve talep ettiği tüm delillerin toplanması adil yargılanma ilkesinin de bir gereğidir. Mahkemece bu hususun gözardı edilerek yargılamaya devam edilmesi ve hüküm tesisi yoluna gidilmesi ise usul ve yasaya uygun değildir....
Dava, maaşa konulan hacizle ilgili borcun muvazaalı olduğu iddiasına dayalı olarak açıldığına göre, bu durumda mahkemece, davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 19. (818 sayılı BK'nın 18 ) maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile bu madde kapsamındaki genel ilkelere ve ispat usulüne uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. .../... S.2. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda mahkemece, davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 19. (818 sayılı BK'nın m. 18 ) maddesinde düzenlenmiş genel muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun ve husumetin borçlu ile birlikte, mecburi dava arkadaşı olan, alacağının muvazaalı olduğu ileri sürülen alacaklıya karşı yöneltilmesi gerektiğinin kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir. (Yargıtay 6.Hukuk Dairesi'nin 2021/801 Esas, 2021/723 Karar sayılı ilamı) Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte olan usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir....
Buna göre, sıra cetveline itiraz davalarının sıra cetvelinin tebliğinden itibaren yedi günlük süre içerisinde açılması gerekmektedir.Davaya konu Konya 5.İcra Müdürlüğü'nün 2019/13318 Esas sayılı dosyasında oluşturulan 11/11/2020 tarihli sıra cetvelinin davacıya 24/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde açıldığı tespit olunmuştur. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra doğmuş olması, diğer anlatımla kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir....
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Diğer anlatımla, muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Tarih : 15.04.2008 No : 67/320 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı borçluya ait menkullerin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde davalı alacaklının hacze iştirak şartları taşımadığı iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesince davalı alacaklı tarafından girişilen takibe dayanak kılınan ilamın alındığı davanın tarihinin, davacı yanca girişilen takipten önce olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa ile alacak oluşturulması suretiyle alacaklılardan mal kaçırıldığı iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili dava dilekçesinin açık olmadığını, davacının da alacağını temlik yolu ile devraldığını, bunun muvazaayı göstermediğini, alacaklarının gerçek olduğunu ve muvazaaya dayanmadığını, müvekkilinin ihale bedelini yükseltmesi nedeniyle davacının parayı geç almaları için bu yola başvurduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Davacı vekilince hasımsız olarak açılan sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, dava dışı borçluya ait taşınmaz hisselerinin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde davacı kurum alacağının imtiyazının gözetilmediği ve garame hesabının hatalı yapıldığı iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır....
Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında, sıra cetvelinin davacı şirkete 16.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla davacı şirketin sıra cetveline itiraz için yasal dava açma süresinin 23.10.2014 tarihinde sona erdiği, eldeki davada ise dava tarihinin 24.10.2014 tarihinde olduğu bu nedenle yasal süre geçtikten sonra itiraz edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava muvazaa nedeniyle sıra cetveline itiraza ilişkindir. Davacı düzenlenen sıra cetvelinde yoktur. Ancak davacının... Bankası,...Bankası ve ...tan alacaklarını temlik aldığı ve bu temlike dayalı olarak eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar sıra cetveli ... Bankasına 16.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ve bu dava süresinde olmamış ise de İş Bankasına 17.10.2014 tarihinde, ... 20.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu nedenle temlik alınan bu alacaklar yönünden davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır....
Somut olayda olduğu gibi haciz yolu ile takiplerde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/.... maddesi uyarınca alacağın esas ve miktarına yönelik sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde ise davanın taraflarının sırasının değiştirilmesine karar verilemeyeceğinden, mahkemece sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın yargılama giderleri dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasının tahsisine, artan kısmın davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekir Birden fazla alacaklının aynı davalıya karşı sıra cetveline itiraz davası açmaları halinde veya bir alacaklı tarafından birden fazla alacaklıya karşı dava açılması halinde davanın sonucundan kimler ne şekilde yararlanacaklardır? Dava birden fazla alacaklı tarafından açılır ve kabul edilirse; davacı alacaklılar sıra cetveline göre davalı alacaklıya isabet eden paydan alacaklarını temin edeceklerdir....