"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muvazaa nedeniyle sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri, 2004 sayılı İİK’nın 140 ve devamı maddeleri 3. Değerlendirme 1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ve muvazaa nedeniyle sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalıda olduğu, davalının alacağının gerçek bir alacak olduğuna ilişkin yeterince belge sunmadığından davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir....
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia kural olarak borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı biçimde borç ilişkisi oluşturarak ,diğer alacaklılardan mal kaçırma güttükleri noktasındadır.Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasında ispat yükü davalı alacaklıdadır.Davalı alacaklının alacağının varlığını ve miktarını ,takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürebilecek nitelikte olan usulüne uygun birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlaması gerekir. Davacı, davalının takip konusu yapmış olduğu ipoteğin muvazaalı düzenlendiğini iddia etmiştir. Uyuşmazlık, tarafların alacaklarının hangi tarihte doğduğu, davalı lehine tesis edilen ipoteğin muvazaalı düzenlenip düzenlenmediğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava davacıların alacaklı olduğu takip dosyasının sıra cetveline alınmadığı ve derdest davalar nedeniyle haczin düşmediği iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesince Ulubey İcra Müdürlüğü’nün 2006/23 sayılı takip dosyasından konulan haczin düştüğü gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava davalının alacağının bulunmadığı iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Mahkemece davanın kazanılması halinde davacının istifade edeceği tutarın 6.582,62 TL’den ibaret olduğu ve bunun da Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir....
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, davacının iddiası kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasında olduğu için bu tür davalarda muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması gerekir. Daha önce doğan alacak, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamaz. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK'nun 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar değildir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi : Çanakkale İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava davacı avukatın müvekkilinden olan alacağının, Avukatlık Kanunu’nun 166 ncı maddesi uyarınca müvekkilinin diğer alacaklılarına göre rüçhanlı olduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesince sıra cetvelinin 3 numaralı sırasına yerleştirilen takip dosyasının davacı yanca dava dışı borçlu ... aleyhine vekalet ücretine dayalı olarak 10.000,-TL. tutarla girişilen ilamsız takip olduğu; ...’in üçüncü kişi ... hakkında giriştiği Çanakkale 2....
Maaş haczine ilişkin kurum tarafından yapılan sıralamanın sıra cetveli mahiyetinde olmaması, bu nedenle bu muvazaa davasında, sıra cetveline muvazaa nedeni ile itiraza ilişkin davalarda olduğu gibi sırasına itiraz edilen alacaklıya ayrılan payın davacıya ödenmesine ilişkin hüküm kurulmasının mümkün bulunmamasına göre, davacı vekilinin davalıya ayrılan payın ödenmesinin reddine karar verilmiştir....
Davacı şirket sıra cetveline konu taşınmaz üzerine davalı şirketten sonra haciz koyduğunu ancak davalı şirketin dava dışı borçlu şirketle anlaşarak gerçek bir alacağının bulunmamasına rağmen muvazaalı olarak taşınmazına haciz koydurduğunu belirterek, sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın öncelikle kendi alacağına tahsis edilmesini talep etmiştir. Sıra cetveline itiraz davalarında, davalı taraf alacağının gerçek bir alacak olduğunu ispatlaması gerekir. Somut olayda davalı şirket, kendi ticari defterlerine dayanarak alacağının gerçek alacak olduğunu, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını ispatlamaya çalışmıştır. Ancak HMK nın 222. maddesinde ticari defterlerin hangi koşullarda sahibi lehine delil olacağı belirtilmiştir. Buna göre; ticari defterlerin, sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır....
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, diğer bir anlatımla kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Daha önce doğan alacak, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamaz. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK’nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar değildir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır....