WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte olan usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir. Senetler ve çekler ancak tarafları ve onların cüz'i ve külli halefleri yönünden kesin delil niteliğinde olup, temel ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin dışında kalan davacı üçüncü kişi bakımından bu nitelikte bir ispat vasıtası olarak kabul edilemez. Öte yandan, alacağın miktarına göre diğer tarafın açık muvafatı bulunmadığı sürece tanık dinlenemez ve tanık beyanını dayalı olarak hüküm kurulamaz....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İzmir 10.İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılardan Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü, Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğü , T.Halk Bankası vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava sıra cetvelinde üçüncü sıraya alınmış bulunan davalıların alacaklarına tanınmış bir imtiyaz olmadığı iddiasına dayalı olarak açılan sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra ve İflas Kanunu’nun 235 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına göre, bir başka alacaklının sıra cetvelindeki sırasına itiraz, terkin davası niteliğinde olup davanın Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerekir. Görevsiz İcra Mahkemesi'nce davanın sürdürülüp sonuçlandırılması bozmayı gerektirmiştir....

      Muvazaa iddiasına dayanan sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı alacağın varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş, birbirini teyid eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Davalı yargılama aşamasında, daha evvel takip dosyasına sunulmayan ve her zaman düzenlenmesi mümkün bulunan bir bono sunmuş, 14.09.2007 günlü oturumda ise toplanacak başkaca delilinin olmadığını bildirmiştir. Bu durumda davalı ile borçlu arasındaki avans ödemesine ilişkin iddianın ispatlandığı kabul edilemeyeceği gibi, davacının muvazaa hukuki nedenine dayandırdığı iddianın kanıtlanması amacıyla, muvazaanın tarafı olduğu düşünülen kişinin tanık sıfatıyla verdiği beyana itibar edilmesi de kabul edilemez....

        maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Bu durumda mahkemenin İlçe Emniyet Müdürlüğü'nce yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. ../.. S.2. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında olduğu gibi ispat yükünün davalı alacaklıda olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu ilkelere göre çözümlenmesi doğru olmamıştır. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26,30 ve 33. (HUMK'nın 74,75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....

          Dava, muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. İİK'nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğünce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir. İİK'nın 355. maddesi uyarınca düzenlenen ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Sıra cetveline itiraz davalarında davalının alacağının gerçek olduğunu ispat etmek zorunda olmasına rağmen, maaş hacizlerinde üst sıralarda bulunan alacaklar aleyhine açılan davalar genel muvazaa mahiyetinde olup bu davalarda genel ispat kuralları geçerlidir. Bu durumda mahkemece, davanın genel muvazaa davası olarak kabul edilip, ispat yükünün de davacıya yüklenerek uyuşmazlığın TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş genel muvazaa ilkelerine uygun olarak çözümlenmesi gerekirken ispat yükünün davalıya yüklenmesi suretiyle sonuca gidilmesi doğru olmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili müvekkilinin, borçlunun kızı ... ile evli olduğunu, borçlunun çevreye olan birçok borcunu ödediklerini ve alacağın gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ile dava dışı borçlunun akraba olduğu, gerek iş bu dava dosyasında ve gerek...'ın alacaklı olduğu 2006/8057 sayılı takip dosyasında ...'ın vekâleti ile dosyada mevcut icra dosyalarında davalı ...'...

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/74 ESAS DAVA KONUSU : Sıra Cetvelindeki Sıraya İtiraz KARAR : İzmir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/02/2020 tarih 2020/74 Esas sayılı ara kararına karşı, davacı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2018/11163 esas sayılı dosyasından alacaklarına ilişkin maaş haczi yazısına başka bir dosyadan ilk sıradan kesinti yapıldığını, bu dosya alacağının esasına itiraz ile sıra cetvelini bu doğrultuda düzenlenmesine, davalı lehine konulmuş haciz sırasının iptalini talep etmiştir. Dosya içeriği, iddianın ileri sürülüş biçimi, davacının dava dilekçesinde açıkca davasının "muvazaaya dayalı sıra cetveline itiraz" olduğunu belirtmesi ve Yargıtay 23....

              Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının takip tarihinin davacının çekleri keşide tarihinden daha önce olduğu, bu durumda davalı alacağının daha önce doğduğu, sonraki alacak yönünden muvazaa yaratılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muvazaa nedeni ile sıra cetvelinden davalının çıkarılması istemine ilişkindir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia; borçlu ile davalı alacaklının muvazaalı biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bu davalarda davalı alacağının gerçek bir borçlandırıcı işleme dayandığını ispat etmek zorundadır. Mahkemenin kabulünde olduğu gibi sonradan doğacak bir borç için önceden muvazaa oluşturulması kural olarak mümkün değil ise de bu husus sadece bono ve çeklerin tanzim veya ibraz tarihleriyle isbatı yetersizdir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi : Emirdağ İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava düzenlenen sıra cetvelinde kendisine üst sıranın verildiği alacaklının rehin hakkının usulüne uygun olmadığı iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesi'nce itirazın sıraya değil, davalı alacağına yönelik olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 142/son maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz yalnız sıraya ilişkinse şikayet yolu ile İcra Mahkemesi'ne arz olunur....

                  Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, davacının iddiası kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasında olduğu için bu tür davalarda muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması gerekir. Daha önce doğan alacak, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamaz. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK'nun 20.maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar değildir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır....

                  UYAP Entegrasyonu