WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sahte reçeteye dayalı olarak tahsil edildiği iddia edilen faturalar nedeniyle davalı tarafından ceza şart uygulanması işleminin iptali ve menfi tespit istemli işbu davanın taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı olduğu, buna göre görevli mahkemenin 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai ve özel nitelikteki iş mahkemesi olmadığı belirgindir. Hal böyle olunca, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerektiğinin kabulü gerekir. Açıklanan sebeplerle, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekirken, yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    edebileceği, işverenden imalatlar ilgili alacak tutarından, söz konusu hibe kaybı düşüldüğünde nihai olarak yüklenicinin işverenden 41.588,74 TL (=97.124,73 - 55.535,99) tutarında alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davanın taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı eksik yapılan işler nedeniyle, davacının uğradığı iş kaybı ve zararının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden verilen bonolara ilişkin menfi tespit talebinin iş bu davanın konusu olmadığı, mahkemenin ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 25.5.2007 gün, 5011-5345 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 19.11.2007 gün 8051-13709 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, sözleşmeye dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 14.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı taraf, 24/01/2020 tarihli sözleşme ve 30/11/2020 vade tarihli 25/01/2020 düzenleme tarihli, 15.000,00 TL bedelli senetten kaynaklı olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu görüldü. Dava konusu fuarın, salgın nedeniyle alınan kısıtlama kararları kapsamında gerçekleştirilemediği, bu durumun TBK' nın 136. Maddesi kapsamında mücbir sebep olarak nitelendirilmesi gerektiği, bu bakımdan davacının yapılan sözleşme ve bu sözleşmeye dayalı verilen bono yönünden sorumluluğu olmadığı kabul edilmiş ve açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur....

          Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın sözleşmeye dayalı ve teminat olarak verildiği iddia edilen bonoya dayalı takip nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 25/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....

              Davalı ..., sözleşmeye göre davacının sorumlu olduğu vergi, elektrik, su, SGK vergi, ceza ve primlerin ödemediğini, Şefika Ongun'un talimatı ile ödenmeyen paralar için senedi doldurup ...'e ciro ederek verdiğini, sözleşmeye aykırı senet düzenlenmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacı borçlunun ödeme emrine itiraz etmediği, takibin kesinleştiği, davacı borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yararın olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İcra takibinin kesinleşmiş olması borçlunun İİK'nun 72.maddesine göre menfi tespit davası açmasına engel değildir. Başka bir anlatımla icra takibine itiraz etmemiş olan borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

                Sy dosyasında takibe dayanak 18.11.2019 tanzim 20.03.2020 vade tarihli 5.000-TL bedelli bononun ve dava dışı diğer senetlerin davacı ile olan bu ticari ilişki sebebiyle davacı tarafça düzenlendiğine ve tarafıma verildiğine, sözleşmeye konu malları zamanında ve eksiksiz olarak davacıya teslim ettiğime ilişkin ve tüm dava dosyası kapsamında gerçeğe uygun cevap vereceğime, hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim." şeklinde yeminde bulunduğu ve yemininde sebat ettiği görülmüştür. GEREKÇE: Dava; İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında takibe konu bono nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir....

                  Dava, finansal kiralama sözleşmesinde kiracı olan şirket ile finansal kiralama sözleşmesinin kefili ve ayrıca finansal kiralama sözleşmesinden doğabilecek finansal kiracı borçlarının teminatı olarak ipotek veren ve yine bu sözleşmedeki kira bedellerinin ödenmesi için verilmiş finansal kiracı tarafından keşide edilmiş bonolarda avalist olan gerçek kişi tarafından finansal kiralayana karşı açılmış bir menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasının konusu, davalı tarafından davacılar aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesine yönelik takip ile bonoların tahsilini amaçlayan diğer bir takip dosyasıdır....

                    Dava ,malen kaydı bulunan bonoya dayalı takibe yönelik menfi tespit davasıdır.Eldeki uyuşmazlık değerlendirildiğinde öncelikle çözüme kavuşturulması gereken hususlar : 1)Bononun sözleşmeye dayalı olarak verilip verilmediği 2)Sözleşmeye dayalı olarak teminat amacı ile verildiği kabul edilir ise ödemelerin davacı tarafından yapılıp yapılmadığı 3)Davalının ileri sürmüş olduğu sözleşmeden başkaca işlerin yapıldığı ve bu nedenle bononun bedelsiz kalmadığı savının yerinde olup olmadığı hususlarıdır. Kural olarak bono “kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini” içermektedir....

                      UYAP Entegrasyonu