WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasıdır.Mahkememizin iş bu dosyası ile------- sayılı dosyası ile açılan davanın konusunun ve davacısının-------- davalısının ise ---------- olduğu ve davalar arasında bağlantı bulunduğu tespit olunmuştur.Dosyanın incelenmesinde, ------- dosyasında görülmekte olan davanın aynı olduğu, davalar arasında irtibat bulunduğu, davaların aynı sebeplerden doğduğu ve aralarında bağlantı olduğu sabit olmakla ve usul ekonomisi ilkesi gereği HMK'nun 166. Maddesi gereğince bu iki dosyanın birlikte görülmesinde fayda olduğu değerlendirilmekle; iş bu dava dosyasının daha önce açılmış olan -------- sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Söz konusu senedin; Buldan İcra müdürlüğünün 2013/688 Esas sayılı dosyasında takibe konulduğu, takibe ilişkin olarak Buldan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/17 Esas sayılı dosyasına menfi tespit davası açıldığı, icra dosyasının ve menfi tespit dosyasının derdest olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu protokolde; senet tahsil edildikten sonra paranın davacıya ödeneceği kararlaştırılmış olup, senedin icra takip tarihi itibariyle henüz tahsil edilmediği ve ifa zamanının gelmediği anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 14.12.2004 tarihli bir sözleşmeye dayalı olarak icra takibi yaptığını, sözleşmedeki imzasının kendilerine ait olmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, 14.12.2004 tarihli sözleşmede yer alan imzanın davacıya ait olduğunu ve kefil olarak borçtan sorumlu bulunduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi kurulu raporuna göre imzanın davacıya ait olup olmadığının tespit edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili; mahkemece müvekkilinin sözleşmeye güvenerek ve sözleşmenin devam edeceğine inanarak yapmış olduğu masraf kalemlerinin büyük bir kısmının menfi zarar olarak değerlendirilmediğini, bilirkişi heyetince yapılan yanlış nitelendirmeler neticesinde zarar kalemlerinin eksik hesaplandığını, müvekkilinin personel ve yemek giderleri, kira, yakıt masraflarını, elektrik, su, telefon, muhasebe ücreti ve vergilerden oluşan olumsuz zarar kalemlerinin hesaplamaya dahil edilmediğini, müvekkilinin ödemiş olduğu 1.290,14-TL miktarındaki vergi masrafı ve 1.305,02-TL tutarındaki sigorta-tamir masraflarının menfi zarar olarak değerlendirilmediğini, oysa bu masrafların da sözleşmeye güvenilerek yapılan menfi zarar olduğunu, yine müvekkilinin ödemiş olduğu 236-TL tutarındaki muhasebe ücreti, 568-TL tutarındaki elektrik, su ve telefon giderleri, 2.639,55-TL değerindeki personel ücreti, 925,73-TL tutarındaki yemek ücreti ve 1.650-TL tutarındaki kira ücretinin de sözleşmenin geçerliliğine...

        esas sayılı takip dosyasında davacı banka tarafından davaya konu 09/01/2004 tarihli kredi sözleşmesi ile 02/04/2004 ve 24/01/2004 tarihli kredi sözleşmelerinden kaynaklı .. TL asıl alacak ve .. TL işlemiş faizi olmak üzere toplam .. TL'nin tahsili amacıyla borçlu ve kefilleri hakkında icra takibi yapıldığı, 09/01/2004 tarihli tahrifat yapılan sözleşmeyi imzalayan kefiller .. ve .. tarafından .. esas sayılı dava dosyalarında menfi tespit davasının açıldığı ve yargılama sonucunda; davacılar .. müteselsil kefil olarak imzalarının yer aldığı tahrifat yapılan 09/01/2004 tarihli kredi sözleşmesinin miktarının .. TL olduğu, buna göre davacıların BK'nın 484. maddesi gereğince sorumluluklarının bu sözleşmeye istinaden .....

          Davalı vekili; müvekkili tarafından dava konusu sözleşme alacağının tahsili için başlatılan takibe davacı tarafın itirazı üzerine müvekkilince itirazın iptali davası açıldığını ve ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/11 E., 2009/155 K. sayılı dosyasında davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, aynı alacakla ilgili açılan menfi tespit davasının kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davaya konusu alacak hususunda taraflar arasında daha önce mahkemenin 2009/11 esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığı ve bu yargılama sonucunda davalı ... Patent Marka ve Fıkri Haklar Danışmanlık Organizasyon Ltd.Şti.'...

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/394 Esas sayılı (Bozmadan sonra esası 2010/425) dosyası ise dosyamız davalısının borçlu olmadığının tespitine ilişkin tespit davasıdır. Menfi tespit davasının kabulü halinde borcun bulunmadığı karar altına alınmış olacağından, aynı alacak için alacaklı tarafından açılan alacak davasında kesin hüküm oluştursa da, menfi tespit davasının kısmen kabulü halinde, menfi tespit davasında reddedilen kısım yönünden eda hüküm içermeyeceğinden, menfi tespit davası, alacak davasına kesin hüküm oluşturmaz. Somut olayda taraflar arasında görülen menfi tespit davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden, reddedilen kısım yönünden menfi tespit davasında verilen karar, temyize konu edilen alacak davası yönünden kesin hüküm oluşturmayacağından, mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

              ın hem hisseleri iade etmediğini hemde satış bedellerini müvekkiline göndermediğini, davacının iş ortağı olan ... aleyhine sözleşmeye dayalı olarak alacak davası açtığını ve mahkemece ihtiyati tedbir karar verildiğini, borçlu ...'a ait bir mal varlığının tespit edilemediği gibi kendisinin yurtdışında ve hangi ülkede olduğu da tespit edilemediğinden dava dilekçesinin dahi tebliğ edilemediğini, müvekkili alacağının tahsili amacıyla araştırmaları sonucunda ...'ın müvekkilinin hisselerini satarak elde ettiği paralar ile kurduğu şirket aracılığı ile ortaklık yaptığı ...nin sahibi olan ...'a gönderdiğini, ...'...

                Bu durumda, açılan davanın menfi tespit davası olduğu ve menfi tespit davasının sonucu verilecek kararda, dava lehine sonuçlanan taraf yararına İİK’nun 72.maddesinde gösterilen tazminata da hükmedilme olasılığı bulunduğu ve davalı bankanın her üç icra takibinde talep ettiği miktarın açık ve tartışmasız olduğu gözetilerek, davacı yanın bu icra dosyalarında gösterilen alacak miktarları toplamından, kabul edilen kısım düşülerek bakiyesi üzerinden borçlu olmadığına ilişkin olarak menfi tespit davası açılması gerektiği düşünülerek açıkça belirli bir miktarın söz konusu olduğu gözetilmeden fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak veya şimdilik kaydıyla somut olayda olduğu gibi kısmi dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/463 Esas KARAR NO : 2024/279 DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım) DAVA TARİHİ : 16/12/2022 KARAR TARİHİ : 04/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 28.04.2022 tarihinde tip sözleşme ile ... ilçesinde müvekkilinin taşımasında müvekkili tarafından domates ürünü yetiştirilmek üzere sözleşme imzaladıklarını, ürünlerin yetiştirilmesi için gerekli olan fide ve gübrenin 28.04.2022 tarih ve ... numaralı mal teslim fişi ile, 21.05.2022 tarih ve ... numaralı mal teslim fişi ile, 28.06.2022 tarih ve ...numaralı mal teslim fişi ile teslim edildiğini, taahhüt edilen ürünlerin davacı tarafından sözleşmeye uygun yetiştirildiğini ancak sözleşmenin 4. maddesinde belirlenen boşaltma mahalli ve tartım kantarları gösterilmediğinden ürünün teslim edilemediğini ve davalı şirketin de bu konuda herhangi bir talepte...

                    UYAP Entegrasyonu