Davalılar vekili tarafından, taraflar arasında üç sözleşmenin imzalandığını, birincisinin dava dilekçesinde sözü edilen 06.11.2013 tarihli “Ortaklık Protokolü” başlıklı sözleşmenin olduğunu, ikincisi 16.11.2013 tarihli sözleşme, üçüncüsünün ise 18.11.2013 tarihli sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin başlığının ikinci sözleşmenin başlığı ile aynı olduğunu, üçüncü sözleşme’ ile davacının davasına dayanak yaptığı 16.11.2013 tarihli sözleşmenin iptal edildiğini, taraflar arasında akdedilen 18.11.2013 sözleşmenin 9.5 maddesinin 3....
CEVAP: Davalı vekili; taraflar arasında 01/01/2017 tarihli Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, belirsiz süreli olan sözleşmenin herhangi bir yerinde işin uzun süreceğine dair bir garanti bulunmadığı, tam aksine sözleşmenin 13.1. maddesi uyarınca her iki tarafın sözleşmeyi 2 ay önceden bildirmek suretiyle sona erdirme hakkına sahip olduğunu, davacının sözleşmenin uzun yıllar süreceğine ilişkin inancı olmuş olsaydı 13.1 maddenin bulunduğu bir sözleşmeyi imzalamaması gerektiğini, sözleşmenin davalı tarafından sözleşenin 13.1 maddesine uygun olarak feshedildiğini,sözleşmenin 4. maddesinde geçen "... bayilik sözleşmesinin performans, prim, ücret gibi değişken unsurlar içermesi ve değişen mevzuat ve/veya ticari hayatın gereksinimleri sebebiyle ticari/hukuki durumlarda değişiklik meydana gelmesi halinde sözleşmede revizyon ihtiyacı doğabileceğini, bayinin bu gereksinimin işin bir parçası olduğunu bildiğini ve ticari risklerini değerlendirerek bayilik sistemine dahil olduğunu, beyanla sözleşmeye...
Öyle olunca davacıların, sözleşmenin, ihtilafsız olan sona erdirildiği 31.12.2001 tarihi itibariyle, sözleşmenin 7. maddesi hükmüne göre ücret istemeye hakları vardır. Sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle, davacılar ödenmeyen sözleşmede belirtilen aylık ücretlerini, tahsilatla sonuçlanan veya henüz tahsilatla sonuçlanmayan ancak tahsilatı mümkün hale geldiği ve tahsilat yapılabileceği kabul edilebilecek dosyalardan dolayı sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen ücretleri isteyebileceğinin kabulü hakkaniyet ilkelerinin gereğidir. Sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle halen devam eden, sonuçlanmayan ve ne olacağı belli olmayan dosyalardan dolayı yine sözleşmenin 7. maddesinin son fıkrası hükmüne göre davacılar bir ücret isteyemeyeceklerdir....
Bu durumda sözleşmenin 8. maddesine göre davacı iş sahibinin dönme cezası ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Sözleşmenin feshinde davalı yüklenici şirketin bir kusuru bulunmadığına göre, davalı yüklenici şirket sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen dönme cezasını mahsup etmekte haklıdır. Sözleşmenin 8. maddesinde inşaat başlamadan önce sözleşmeden dönen iş sahibinin %10 oranında ceza ödemesi kararlaştırılmıştır. Aynı maddede inşaatın başlamasından sonra dönme halinde oran %30'a çıkarılmıştır. Bu olayda ruhsat alınmadan ve inşaat başlamadan önce davacı iş sahibi sözleşmeden döndüğüne göre %10 oranında dönme cezasıyla sorumludur. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin bedel karşılığı yapılmış olması, bu nitelikteki sözleşmenin tek taraflı irade beyanıyla feshinin mümkün olması dikkate alındığında, dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği tarihte sözleşmenin feshedildiği açıktır. Davacı iş sahibi ödediği iş bedelini geri istemekte haklıdır....
Davaya konu taraflarca imzalanan 17.04.2018 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesine istinaden davalı şirkete 01.06.2018 tarihinden itibaren elektrik verilmeye başlandığı, sözleşme süresinin elektrik enerjisinin verildiği tarihten itibaren itibaren 24 ay olduğu, sözleşmenin 9. maddesine göre taraflardan birisinin sözleşmenin bitiş tarihinden itibaren 60 gün öncesine kadar sözleşmeyi feshedebileceğinin hüküm altına alındığı, sözleşme kapsamında elektrik enerjisinin davalı.şirkete verildiği 01.06.2018 tarihi esas alındığında sözleşmenin bitiş tarihinin 01.06.2020 tarihi olduğu ve 60 gün öncesi olan 01.04.2020 tarihine kadar sözleşmenin feshi talebinin davalı tarafından davacı şirkete yazılı olarak bildirilmediğinin belirlendiği,ayrıca davalı şirketin iddia ettiği gibi sözleşmenin faturalarda yazılı olduğu üzere bitiş tarihinin 30.06.2020 tarihi olarak kabul edildiğinde ise, davalı şirket tarafından sözleşmenin feshine dair Yalova 4....
Noterliğinin 16.04.2020 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ edildiği varsayıldığında bu kez feshin 60 günlük süreden sonra yapıldığı, ... sistemine sözleşmenin bitiş tarihi olarak 01.06.2020 tarihinin bildirildiği, sözleşmenin feshinin sözleşme hükümlerine uygun olmadığı, bu nedenle taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre sözleşmenin 1 yıl uzadığı, davacı şirket tarafından sözleşmenin 9. maddesine göre cezai şart talep edebileceği,davaya konu 2 abonelik için her abonelikte en yüksek faturanın iki katı olarak ayrı ayrı cezai şart bedeli olarak 315.137,16 TL ......
Dönem Toplu Sözleşmenin yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptalini talep ve dava etmiştir....
İlk Derece Mahkemesi tarafından; Taraflar arasındaki davacının son sayfasını imzaladığı sözleşmenin içerik, anlam ve devam eden maddeler ile bütünlük taşıması nedeniyle önceki sayfaların imzalanmamış olmasının sözleşmenin geçersizliği sonucunu ortaya çıkarmadığı, sözleşmenin geçerli olduğu, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre sözleşmenin 18. maddesine göre davalının sözleşmede kararlaştırılan faiz oranını esas alarak vade farkı düzenleyebileceği, davalı tarafından düzenlenmiş iki adet vade farkı faturasının davacı tarafça ödendiği, davacının ürün bedellerini sözleşmede belirlenen sürede ödemediği, vade farkı faturasının sözleşme hükümlerine uygun olduğu, fesih bildiriminin haklı nedene dayandığı kabul edilse dahi taraflar arasındaki sözleşmenin 12. maddesinde sözleşmenin davalı şirket tarafından herhangi bir neden gösterilmek zorunda kalınmaksızın ve herhangi bir ceza veya tazminat ödenmeksizin distribütöre 7 gün öncesinden yazılı haber vermesi şartı ile tek taraflı olarak feshedebileceğinin...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraflar arasındaki ilişki mevcut ilave sözleşmenin süresi dolduğu için sona erdiği, revizyon sözleşmesi ile süresi kısaltılan ana sözleşmenin süresinden önce feshedilmediği, revize sözleşmesi bütün hükümleri ile birlikte incelendiğinde ana sözleşmenin bazı maddelerinde değişiklik yapıldığı ve ana sözleşmenin değiştirilmeyen diğer maddelerinin geçerliliğini korumaya devam ettiği, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 31.07.2011 tarihinde sonlanmasının iş sahibi UEDAŞ tarafından sözleşmenin feshedilmesi nedeni ile olmadığı, revize sözleşmenin süresi bittikten sonra ilave iş sözleşmesi olarak akdedilen 31.05.2011 tarihli sözleşmenin süresi sona ermesi ile gerçekleştiği, davalı tarafından haksız fesih söz konusu olmadığı, davacı tarafından özgür iradesi ile sözleşmelerin imzalandığı, davacı tarafından iradesinin fesata uğratıldığına dair ispata yarar bir delil ve belge de sunulmadığı, davacının sözleşmenin haksız fesih iddiası...
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli olması için tüm tapu maliklerinin sözleşmede yer alması gerektiği, davacı dışında diğer tüm tapu malikleri sözleşmede yer almadığından bu haliyle anılan sözleşmenin geçerlilik arz etmediği, bu haliyle davacı arsa maliki taraf açısından arsaların kusursuz bir şekilde davalı yükleniciye teslimi sağlanamadığından sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz bir sözleşmenin feshine karar verilmesi de mümkün olmadığından davacının sözleşmenin feshine dair isteminin yerinde olmadığı, geçersiz bir sözleşmeye dayanılarak da cezai şart kapsamında ödemede bulunulması karşı taraftan istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....