Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde; "iki taraf karşılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan ettikleri takdirde, akit tamam olur" hükmü ile; sözleşmenin tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacağı; "kabul için bir müddet tayin olunmaksızın hazır olan şahsa karşı vaki olan icap derhal kabul olunmadığı takdirde onu yapan bağlı kalmaz" hükmüyle de, hazırlar arasında yapılan sözleşmedeki kabul beyanı ve sözleşmenin kurulması düzenlenmiştir. Esasen bu hususlar sonradan 01.07.2012'de yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanunu'nun 1 ve 4. maddelerinde de aynen benimsenmiştir. Bu durumda, kabul beyanında bulunulduğu anda sözleşme kurulmuş olacaktır. Sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğurması açısından ise, hazırlar arasında yapılan sözleşmede, kabul beyanının yapıldığı yani sözleşmenin kurulduğu andan itibaren sözleşme hüküm ve sonuçlarını doğurması başlayacaktır. (EREN, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 12....

    içerisinde iyice pekişmiş olduğundan futbolcunun menajerlik ücretinden kurtulmak için önce sözleşmeyi feshedip sonra da yeni sözleşme imzaladıklarını, taraflar arasındaki sözleşme 2017- 2018 sezonu sonunda karşılıklı fesih olunup, 3 gün sonra yeni bir sözleşme yapılarak yenilendiğini, davalının sunduğu TFF resmi sitesinden alınan evraktan da görüleceği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin yenilendiğini, sözleşmede 2018- 2019 sezonunda futbolcu ile kulüp arasındaki sözleşmenin devam etmesinin müvekkilinin ücretinin ödenmesi için yeterli olduğunu, bu davanın konusunun taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklandığını, sözleşmenin başlı başına müvekkilinin davalıya hizmet ettiğini gösterdiğini, sözleşmenin içerik kısmında da sözleşmenin yapılmasında aktif rol oynayan menajer T1 belirtilen koşullarda komisyon ücretini futbolcudan alacağının belirtildiği, bu nedenle müvekkilinin menajerlik ücretine hak kazandığını, icra takibinin 30.000,00 TL'lik kısmına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına...

    Davacı, davalı ile imzaladığı 29.1.2002 tarihli kira sözleşmesinin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek,kira sözleşmesinin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır.Davalı,davacı tarafın ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/154 esas sayılı dosyasında kira sözleşmesinin uyarlanmasını istemekle sözleşmenin geçerliliğini kabul ettiğini,bu nedenle davanın dinlenme olanağının bulunmadığını savunmuş,mahkemece davacı tarafın sözleşmeyi kabul ederek ve geçerliliğini öne sürerek açtığı davadan feragat etmiş olması nedeniyle yeniden bu sözleşmenin iptali istemiyle dava açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/309 Esas KARAR NO : 2021/995 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/04/2021 KARAR TARİHİ : 02/11/2021 K.YAZIM TARİHİ : 25/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile müvekkili arasında akdedilen sözleşme gereği davalı, müvekkil şirketin sigortalısı olarak çalışan işçilerin bir kısmını sözleşmenin feshi ile birlikte kendi kadrosuna alarak çalıştırmaya başladığını, sözleşmenin derhal fesih bölümünde açıkça, yüklenici işçilerinin, fesih halinde işveren kadrosuna alınmayacağının düzenlendiğini, İş bu düzenlemeye istinaden müvekkili tarafından davalı yana her çalışan için 1 brüt maaş tutarında fatura kesildiğini, fakat davalının iş bu faturaya ve Silivri İcra Müdürlüğü’ nün ... E....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS, SÖZLEŞMENİN İPTALİ, ALACAK Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tenkis, sözleşmenin iptali, alacak davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali ve tescil, tenkis, sözleşmenin iptali istemlerinin reddine, alacak isteğinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı vekilleri tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.02.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ..., davacı ... ile diğer temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmenin iptali ve peşin ödenen kira bedeli ve depozitonun iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiracı vekili, akdin yapıldığı tarih itibariyle işyerinin iskan ruhsatının bulunmadığını, bu durumun müvekkilinden gizlendiğini, işyerine ruhsat alamadığını belirterek sözleşmenin iptali ve peşin ödenen kira parası ve depozitonun iadesini istemiştir....

            Davalı davanın süresinde açılmadığını, sözleşmenin feshi için açtıkları davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ve sözleşmenin feshinden dolayı kira bedeli talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/91 esas sayılı dosyasında; davacı kiralayan tarafından ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle tahliye davasının açıldığı 18.02.2010 tarihinde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı gerekçesi ile bu tarihe kadar olan rödovans bedeli yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 09.06.2008 tarihli ve 01.01.2018 bitiş tarihli rödovans sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ...'a 10.03.2000 tarihli gayrimenkul satış vaadi Sözleşmesi ile sahibi bulunduğu taşınmazının 1/2 hissesini sattığını, taşınmazın Belediye imar planı dışında mücavir alan sınırları içerisinde kaldığını, taşınmazın hisse satışının mümkün olmadığını, sözleşmenin bu nedenlerle geçerli olmadığını ileri sürerek geçerli olmayan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiştir. Davalı, davanın hükmen tescil davasını geciktirmeye matuf olduğunu, sözleşmenin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalıya ait dükkanın satışı nedeniyle akdedilen sözleşmenin 3.maddesine dayalı olarak komisyon ücreti alacağına ilişkin davacı tarafından başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durması üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davacı ve davalı iradeleri ile kurulmuş geçerli bir sözleşme olduğunun mahkemenin de kabulünde olduğu, tellallık hizmeti verilmiş ise sözleşmeye konu taşınmazın mülkiyetinin sözleşmenin tarafı olan davalıya ait olmasının zorunlu unsur olmadığı, bu nedenle taraflar arasında akdedilen tellallık sözleşmesinin davalıyı bağladığı gözönüne alınarak , mahkemece bu 2011/20716 2012/3671 ilkeler çerçevesinde davacının taleplerinin incelenmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                  Temyize konu ... bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin olup devre mülk hakkı, Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu hakkın devrine ilişkin sözleşmenin de resmi şekilde yapılması zorunludur. Uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşmenin olması gereklidir. Dava konusu sözleşme resmi şekilde yapılmamış olup geçerli olmadığından 2007/10373-11235 davada 4077 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması da söz konusu değildir. Dava Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali ve geçersiz sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkin olduğundan davada görevli mahkeme de Tüketici Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesidir....

                    UYAP Entegrasyonu