Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tapulu taşınmazların harici satışının geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, denkleştirici adalet ilkesi gereğince uyarlanan satış bedelinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kademeli olarak öncelikle 743 s.lı MK'nun 612. (TMK 677) maddesi uyarınca miras payının devri sözleşmesine dayanarak davalıların miras payının devri ile adına tesciline karar verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde bedele hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının kademeli ilk isteği olan tapu iptali ve tescil talebi incelenmeksizin dayanılan sözleşmenin adi yazılı olduğu ve bu sebeple sözleşmenin geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle dava bedele yönelik olarak kabul edilmiştir....

    Ancak, sözleşmenin taraflarından biri karşı tarafa sözleşmenin ifa olunacağı hususunda tam bir güvence vermiş ve alıcı da buna iyiniyetle inanarak kendisine düşen edimleri yerine getirmiş ise artık sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğine dayanılması hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğurur. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin nakli hüküm ve sonucunu doğurabilmesi için sözleşmenin TMK’nın 706., BK’nın 213. (TBK'nın 237. md.), 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddeleri uyarınca resmi biçim koşuluna uyularak yapılması zorunludur. Somut olayda, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacıların haricen düzenlenen 04.02.2012 tarihli sözleşmenin yerine getirileceği inancıyla edimlerini yerine getirdikleri anlaşıldığından sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğine dayanılması hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir....

      KARAR Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen 16.02.2010 tarihli yazı ile 2009 Protokolünün 6.3.19 maddesi uyarınca sözleşmesinin 2 yıl süre ile feshedildiğinin ve reçete bedelinin 10 katı tutarında 15.612,51 TL para cezası verildiğinin bildirildiğini, ilgili hastaların tümünün ilaçlarını alıp kullandıklarını beyan ettiklerini ve Kurum işleminin haksız olduğunu ileri sürerek sözleşmenin 2 yıl süreyle feshine ilişkin kararının iptali ile sözleşmenin aynı koşullarda davamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, Kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, davalı .......

        Ancak; devre mülk sözleşmesine bağlı olarak yapılan tapu devirlerinden sonra her hangi bir nedenle sözleşmenin iptali talep ve dava edildiğinde, satın alan üzerine geçmiş olan sözleşmeye konu devre mülkün tapu kaydında da dava sonucuna göre, talep konusu olmasa dahi, gerekli düzeltmenin yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Diğer bir deyişle, sözleşmeye konu taşınmazın tapusunun değişen duruma göre iptali ile hak sahipliği mahkemece belirlenen yeni kişi üzerine yeniden tescili görülen davanın doğal ve bağımlı sonucudur ve birlikte görülüp değerlendirilmeleri gerekir....

        Mobilya fuara katılım sağlanması karşılığında 7560 Euro’nun müvekkili şirkete ödeneceği hususunda tarafların anlaşmaya vararak sözleşmenin taraflarca imza altına alındığını, fuara katılım sözleşmesini imzalayan ancak ödeme ile ilgili edimini yerine getirmeyen davalı şirket hakkında alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, davalının yetkiye ve borca haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek sözleşmenin 4.maddesi uyarınca yetki itirazının yerinde olmadığını, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, sözleşmenin 4.bendinde, sözleşmeden doğacak ihtilaflar ......

          Mobilya fuara katılım sağlanması karşılığında 7560 Euro’nun müvekkili şirkete ödeneceği hususunda tarafların anlaşmaya vararak sözleşmenin taraflarca imza altına alındığını, fuara katılım sözleşmesini imzalayan ancak ödeme ile ilgili edimini yerine getirmeyen davalı şirket hakkında alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, davalının yetkiye ve borca haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek sözleşmenin 4.maddesi uyarınca yetki itirazının yerinde olmadığını, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, sözleşmenin 4.bendinde, sözleşmeden doğacak ihtilaflar ......

            Birleşen ferağa icbar davasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereği tapu kaydının iptali ile davalı-birleşen dosya davacısı şirket adına tescili talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre davacının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediği, akdin feshine kendisi neden olduğundan tazminat taleplerinin reddine; dosyaya davacı yanca sunulan ve sadece kendi imzasını içeren sözleşmenin aksine, davalı yanca sunulan ve her iki tarafın imzasını taşıyan sözleşmeye göre taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin teminat maksatlı olmadığı gerekçesiyle bu sözleşmenin iptali isteminin reddine; ferağa icbar davasının kabulü ile tapu kaydının iptali ile birleşen dosya davacısı adına tescile karar verilmiş; hüküm davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Borçlar Kanunun 511 ve devamı maddelerinde düzenlenen ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına karşılıklı hak ve borç yükleyen iki taraflı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı sözleşme konusu taşınmaz mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme , bakım borçlusu da alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. Bakıp gözetme koşulu ile yapılan temlik işleminin geçerliliği için bakım alacaklısının sözleşmenin yapıldığı tarihte bakım ihtiyacı olması gerekmez. Bakım ihtiyacı sözleşmeden sonra da doğabilir veya sözleşmenin yapıldığı tarihten kısa bir süre sonra bakım alacaklısının ölmesi bu sözleşmenin geçerliliğini etkilemez....

                İcra Müdürlüğünün 2011/2334 esas sayılı dosyası ile icra takibine gidildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmede cezai şart maddelerini içerir sayfaların davacı şirket tarafından imzalanmadığını, sözleşmenin bu yönden geçerli olmadığını, imzalamayan kişi için sözleşmenin bağlayıcı olmadığını, tek taraflı olarak bağlayıcılığının kabul edilmeyeceğini, açılan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu ve %40 tazminata mahkum edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur....

                  AŞ hakkında itirazın iptali davasının açıldığı, aynı taraflar arasında aynı hukuki ilişkiye dair görülmekte olan itirazın iptali davasında zaten sözleşmenin geçerliliği ve davacının alacaklı olup olmadığının tesbitinin gerektiği, karşı dava ile ve menfi tespit davası yoluyla sözleşmenin geçersizliği ve davacıya borçlu olunmadığının tespiti yönünde dava açmakta hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile açıldığı tarihte menfi davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine, yasal koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu