Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yerleşik yargı kararlarına göre sözleşmenin geriye etkili olarak feshi halinde, kusurlu olmayan taraf kusurlu taraftan ancak menfi zararlarının tazminini isteyebilir. Kusurlu olmayan taraftan ise menfi ya da müspet herhangi bir zarar tazmini söz konusu olmayıp sadece yararlı imalat ve giderlerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenmesi mümkündür....

Borcun yerine getirilmesinin kusurla olanaksız hale gelmesinde, temerrüde düşen borçludan, gecikmiş ifa ile birlikte gecikme dolayısıyla tazminat istenmesinde, yahut borçlunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçilip, ifa yerine tazminat istenmesinde ve sözleşmenin olumlu biçimde ihlalinde, müspet zararın giderimi söz konusu olur.Kar mahrumiyeti müspet zararlardan olup sözleşmede aksine hüküm bulunmaması halinde aktin feshinden sonra talep edilemez. Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar....

    Üstelik yapılacak fesih ihbarında, hangi aylara ait kira paralarının istendiğinin, istenilen kira paraları miktarının, ödemeler için verilen sürenin, verilen süre içinde kira parasının ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedileceğinin ve tahliye davası açılacağının da yazılması gerekir. Davalının, yasanın emredici hükmüne uygun işlem basamaklarını yerine getirmeden yaptığı fesih hüküm ve sonuç doğurmaz. Dolayısıyla, fesihte davalı taraf kusurludur. Burada ayrıca zarar kavramı üzerinde durulması da gerekecektir. Zarar; bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmedir. Buna maddi zarar da denilir. Zarar, doktrinde çeşitli ayrımlara tabi tutulmaktadır. Bu ayrımlardan biri de, menfi zarar – müspet zarar ayrımıdır. Müspet zarar, o sözleşme nedeniyle mal varlığına girmesi gereken bir miktar paranın girmemiş olması nedeniyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği müspet (olumlu) zarar, daima ileriye dönük bir beklenti kaybıdır....

      Somut olayda, davacının cezai şart dışındaki talebi, fesih nedeniyle uğranılan menfi zararın giderilmesi isteğine yönelik olduğundan “kaçırılan fırsat” esasına göre hesaplama yapılması gerekir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin BK'nın 106/II. maddesi hükmünce haklı olarak feshedilmesi durumunda feshedenin, aynı Yasa'nın 108. maddesi uyarınca uğradığı zararları talep edebileceği gerek Yargıtay uygulamasında gerekse doktrinde kabul edilmektedir. Genel olarak bu zararlar, kaçırılan fırsat (menfi zarar) olarak tanımlanmakta olup, sözleşmenin yapılmaması halinde uğranılamayacak zarar olarak ortaya çıkmaktadır. Kaçırılan fırsat, yüklenicinin sözleşmesine göre yapımını üstlendiği halde yapmadığı işin makul süredeki yeniden yapım bedeli ile sözleşmenin yapıldığı tarihte kendisinin sözleşme ilişkisine bağladığı teklife en yakın alınabilecek teklif fiyatı arasındaki farktan ibarettir....

        Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, kâr kaybı müspet zarar kapsamındaki alacak kalemlerinden olup menfi zarar olarak nitelendirilemez ve akdin feshi halinde de istenmesi mümkün değildir. Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile imalat bedeli ile birlikte kar kaybına da hükmedilmesi doğru görülmemiştir" denilerek, Mahkeme kararını bozmuş, bozma sonrası ... 1. ATM'nin 2015/235 E....

          - KARAR - Davacı arsa sahibi vekili, davalı yüklenicinin sözleşme gereği iş programına uymadığını, sözleşmede haksız feshe neden olan tarafın müspet ve menfi zararlar ile 200.000,00 ABD Doları cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, ihtar çekilip sözleşmeye aykırılık teşkil eden hususların ikmali, aksi takdirde sözleşmenin feshi yoluna gidileceği ve menfi ve müspet zararlar ile cezai şartın talep edileceği belirtilerek süre verilmesine rağmen işe başlamadığını, davalının cevabi ihtarında inşaat ruhsatının süresinin bittiği, projede değişiklik yapılması gerektiği ve yeni proje masrafları çıktığı, ilk yüklenici ile arsa sahibi şirket arasındaki sözleşmenin de ayakta olduğunu belirterek bu hususların giderilmesini istediğini, bunun üzerine davalıya yeniden ihtar çekilerek sözleşmeye aykırılığın giderilmesi, aksi takdirde sözleşmenin feshedilmiş olacağı, meydana gelen menfi ve müspet zararlar ile 200.000,00 USD maktu cezai şartın süre sonunda ödenmesi gerektiğinin bildirilmesine rağmen...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı-karşı davalılar vekili, müvekkilleri ile davalı şirket arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde hataya düştüklerinden bahisle sözleşmenin feshini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili arsa maliklerinden Oya’nın sözleşmeye katılmış olduğu halde davada yer almadığı, sözleşme yapılırken davacının hataya düşürülmediği, bu nedenle davanın reddi gerektiğini belirtmiş ve karşı davasında davacıların sözleşmeyi haksız olarak fesih iradelerini ortaya koyduğunu öne sürerek 10.000,00 TL müspet ve menfi zararının tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında... Noterliği'nin ... tarih ve .. yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye ilişkin edimlerin davalı yanca yerine getirilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ... TL menfi zararının sözleşmenin bitim tarihi olan ... tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

                zararının sözleşmenin zamanında ifa edilmemesinden kaynaklandığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili şekilde feshine, şimdilik 500,00 TL menfi zarar, 500,00 TL cezai şart alacağı ile her bir davacı için 5.000,00 er TL manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Davalı vekili, sözleşmenin ifa edilememesinde müvekkilin kusurunun bulunmadığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra inşaat ana kalemlerinde öngörülmesi mümkün olmayan aşırı fiyat artışları olduğunu, işin bu götürü bedelle yapılmasının mümkün olmadığını, bu hususların davacıya bildirilerek sözleşmenin iptal edilerek kesin teminatın iadesinin istendiğini, ancak davacı tarafça hiç bir işlem yapılmadığını, ayrıca birinci ve ikinci ihalenin ve yapılan sözleşmelerin aynı olup olmadığı, farklı projelere ilişkin olup olmadığı konularında da açıklık bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. .../... S.2 Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında, ......

                    UYAP Entegrasyonu