Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil ve sözleşmenin feshi istemine ilişkindir.. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 23.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,11.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    getirilmesine ve Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedilmesine aracılık edilmesi nedeniyle hak kazanılan simsarlık ücretinin ödenmeyen kısmına ilişkin olduğunu, söz konusu protokolün, Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin kurulmasından önce akdedildiğini, hüküm ve sonuçlarını Noterde akdedilecek olan Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin imzalanmasıyla birlikte doğuracağını, dolayısıyla dava konusu protokolün TBK m.520'de anlatımı bulunan "Simsarlık Sözleşmesi"nin tipik bir örneği olduğunu, müvekkilinin tüm arsa malikleri ile davalılar arasında Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi kurulmasına aracılık ettiğini, söz konusu protokolün taraflar arasında yazılı olarak akdedildiğini, protokolün yerel mahkemeye sunulduğunu, davalılar tarafından protokolün geçerliliğine dair herhangi bir itirazda bulunulmadığını, imzaların ikrar edildiğini, dolayısıyla "Taşınmaz Simsarlığı Sözleşme"sinin geçerlilik şartı olan...

    Sayılı kararının da bu yönde olduğunu, mahkemenin bu kararının da Yargıtay incelemesinden geçtiğini ve kesinleştiğini, belirttikleri gibi dava dışı müteahhit ile müvekkili arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye dönük olarak feshedildiğini, sözleşmenin geriye dönük olarak feshedilmiş olması sebebiyle davalının tapu kaydının illiyet ve sebepten yoksun hale geldiğini, bu nedenle de davalının tapu kaydının iptali ile müvekkili davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği halde herhangi bir keşif dahi yapmadan davanın reddine karar verilmiş olmasının hukuka, yasalara ve yerleşik Yüksek Yargı kararlarına aykırı olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müteahhit İslam Özdemir’e ait olacağı kararlaştırılan dava konusu Aydın, Didim, 2405 ada, 1 parseldeki, A Blok, 10 nolu bağımsız bölüm, müteahhit İslam Özdemir’in satış bedelini aldığı ve alıcı olarak gösterdiği, müvekkili ile hiçbir hukuki ilişkisi bulunmayan davalıya kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki devir...

    Yukarıda açıklandığı üzere bir sözleşmeden doğan hak ve borçlar ancak sözleşmenin taraflarınca ileri sürülebilir ve ihlal edilebilirler. Yapı denetim sözleşmesinin tarafları davacı ile davalılar olduğuna göre sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği yapı denetim ücret alacağının borçlusu sözleşmenin karşı tarafı olan davalı borçlulardır. Davalılar ile dava dışı yüklenici arasında yapılan daire karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin yapı denetim ücretini ödeyeceğini taahhüt etmesi, yapı denetim kuruluşunun ücretini yükleniciden talep edebilmesine imkan vermediği gibi yapı sahiplerine de bunu ileri sürerek borcunu ödemekten kaçınma hakkı vermez. Zira yapı denetim kuruluşu ile yüklenici arasında bir borç ilişkisi bulunmamaktadır. Yapı denetim kuruluşunun tek muhatabı onunla borç ilişkisine girmiş davalılardır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici şirket arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini öne sürerek sözleşmeden dönülmesi, sözleşmeye konu bağımsız bölümlere ait tapu kaydının iptalini ve sözleşme gereği kararlaştırılan cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile tapu kaydının iptaline ve cezai şart talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir....

        Taraflar arasında ....09.2006 tarih 21050 yevmiye no'lu "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" imzalanmış, ancak davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle temerrüde düştüğü ileri sürülüp, sözleşmenin feshi ile tapu kayıtlarındaki şerhlerin terkinine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; sözleşmede belirtilen süre içerisinde cüz'i bir imalat yapıldığı ifade edilip davalının teslim hususunda temerrüde düştüğü kabul edilerek, sözleşmeden dönme talebinin kabulüne, ancak tapu kayıtlarında şerh bulunmadığı gerekçesiyle, buna yönelik istemin reddine karar verilmiştir. Oysa ki, yanlar arasındaki sözleşmeden sonra sözleşme konusu 5992 ada ... parsel ile 5991 ada ... ve ... no'lu parsel sayılı taşınmazlar üzerine davacı arsa sahibinin borçları nedeniyle haciz ve ihtiyati tedbir şerhlerinin işlendiği görülmüştür....

          İlk derece mahkemesince; "…Davacı tarafın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince davalı olarak şirket müdürü gösterilmiş ise de, davanın şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi sağlanarak yargılamaya devam olunmuştur. Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında 22/05/2012 tarihinde sözleşmenin düzenlendiği, yine aynı tarihte tapunun davalı şirkete devrinin sağlandığı fakat yapılan keşifte taşınmazın boş olduğu ve herhangi bir inşai faaliyetin bulunmadığı anlaşılmıştır. Düzenlenen sözleşmenin 12. maddesine göre madde 11'de belirtilen tarihe kadar bitmezse 30/09/2014 tarihine kadar beklenecek ve kira yoksunluğu ödenecek, bu gecikme 31/12/2014 tarihini geçerse mal sahibi sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olacaktır. Kat karşılığı inşaat sözleşmesi hakim kararı veya tarafların anlaşması yoluyla sona erdirilebilir....

          - K A R A R - Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davacı yüklenci ile davalı arsa sahibi ... arasında 03.01.2014 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak sözleşmenin davalı arsa sahibince haksız olarak feshedildiğini bu nedenle müvekkilinin müspet ve menfi zararları bulunduğunu ileri sürerek feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen devamına, bunun mümkün olmaması halinde 40.000,00 TL maddi 30.000,00 TL manevi tazminatın fesih tarihinden işleyecek ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen davada ise davalı arsa sahibi ile yapılan sözleşmeye konu 735 ada 26 ve 32 parsel sayılı taşınmazların davalı arsa sahibince sözleşmeden sonra davalı ...'...

            Davacı, arsa sahibinin halefi olarak bu davayı açma hakkının bulunduğunu ileri sürerek dava açmış ve açılan dava mahkemece yazılı şekilde kabul edilmiş ise de; arsa sahibi ile yüklenici davalı arasında yapıldığı bildirilen sözleşmeden kaynaklanan hakların satıcı arsa sahibi tarafından davacıya temlik edilmiş olduğuna ilişkin yazılı sözleşme sunulmamıştır. Oysa, BK’nın 163. maddesi gereğince, alacağın temliki kapsamında sözleşmeden doğan şahsî hakkın temliki, yazılı biçimde olmadıkça, geçerli olmaz. O halde, aralarında akdî ilişki kurulmadığından ve kendisine, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olduğu bildirilen arsa sahibi tarafından alacak hakkı yazılı olarak temlik edilmediğinden, yüklenici tarafından yapımı üstlenilen bağımsız bölümlerin bedelini davalıdan isteyemez. Varılan sonuç bu olunca da, mahkemece davanın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir....

              Davacı, arsa sahibinin halefi olarak bu davayı açma hakkının bulunduğunu ileri sürerek dava açmış ve açılan dava mahkemece yazılı şekilde kabul edilmiş ise de; arsa sahibi ile yüklenici davacı arasında yapıldığı bildirilen sözleşmeden kaynaklanan hakların satıcı arsa sahibi tarafından davacıya temlik edilmiş olduğuna ilişkin yazılı sözleşme sunulmamıştır. Oysa, BK’nın 163. maddesi gereğince, alacağın temliki kapsamında sözleşmeden doğan şahsî hakkın temliki, yazılı biçimde yapılmış olmadıkça, geçerli olmaz. O halde, aralarında akdî ilişki kurulmadığından ve kendisine kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olduğu bildirilen arsa sahibi tarafından alacak hakkı yazılı olarak temlik edilmediğinden, yüklenici tarafından yapımı üstlenilen bağımsız bölümün bedelini davacı, davalıdan isteyemez. Varılan sonuç bu olunca da, mahkemece davanın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu