Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı yüklenicinin 06.07.2001 tarihinde davalı iş sahibine teslim ettiği projelerde eksik ve kusurlar saptanıp düzeltilmesi için iade edilmesi üzerine davacı, 17.04.2002 tarihli dilekçe ile sözleşmenin feshini ve kesin teminatın iadesini istemiş ayrıca sözleşme tarihine kadar yapıp teslim ettiği zemin etüdü, proje ve hesapların idarede kalmasına muvafakat ettiğini ve bu işler için bedel talep etmediğini bildirmiştir. Yalova’daki 2 santral bakımından fesih talebi kabul edilerek yapım işinden vazgeçilmiş, Gebze'deki santral için sözleşmenin devam ettirilmesi kararlaştırılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ''davanın kısmen kabulü ile; davacının Türkiye İş Bankası Baç şubesine ait 96.000,00- TL bedelli 16/01/2009 tarihli, 3890 numaralı teminat mektubunun iadesi talebinin reddine, davacının Kuveyttürk İzmit şubesine ait 34.000,00- TL bedelli 20/11/2009 tarihli, 1189921 numaralı teminat mektubunun iadesi talebinin 6.223,50- TL'lik kısmı yönünden reddine, davacının Kuveyttürk İzmit şubesine ait 34.000,00- TL bedelli 20/11/2009 tarihli, 1189921 numaralı teminat mektubunun iadesi talebinin 27.776,50- TL'lik kısmı yönünden kabulü ile davacıya bu bedel üzerinden iadesine'' karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ''davanın kısmen kabulü ile; davacının Türkiye İş Bankası Baç şubesine ait 96.000,00-TL bedelli 16/01/2009 tarihli, 3890 numaralı teminat mektubunun iadesi talebinin reddine, davacının Kuveyttürk İzmit şubesine ait 34.000,00-TL bedelli 20/11/2009 tarihli, 1189921 numaralı teminat mektubunun iadesi talebinin 6.223,50-TL'lik kısmı yönünden reddine, davacının Kuveyttürk İzmit şubesine ait 34.000,00-TL bedelli 20/11/2009 tarihli, 1189921 numaralı teminat mektubunun iadesi talebinin 27.776,50-TL'lik kısmı yönünden kabulü ile davacıya bu bedel üzerinden iadesine'' karar verilmiştir....
MAHKEME KARARI Mahkemece, 28.03.2019 tarihli ve 2017/16 Esas 2019/162 Karar sayılı kararla; davacı tarafın telafi eğitimi ile ilgili yönetmelik hükümlerindeki değişiklik nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep edebileceği, telafi eğitimi süresinin 299 gün olarak planlandığı, öğrencinin eğitim aldığı 52 günlük süre yönünden bedel iadesi talebinin yerinde olmadığı ancak eğitim almadığı geriye kalan süre için toplam 5.799,04 TL'nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan talep edebileceği, kullanılan kredi tutarı 23.000,00 TL'nin eğitim ücretine ilişkin olduğu konusunda herhangi bir belge ya da delil bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 5.799,04 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, olayda kullanım gerçekleştiğini, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını, zamana aşımı süresinin dolduğunu, mahkemenin eldeki davada yetkili olmadığını, sözleşmenin geçerli olduğunu, ödenen bedelin güncellenmiş haline hükmedilemeyeceğini, sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olmadığını, tapuyu davacının kendi iradesiyle devralmadığını, olayda 6502 sayılı yasanın değil, 4077 sayılı yasanın uygulanması gerektiğini belirterek, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu iptal tescil, bedel iadesi, tazminat istemine ilişkindir. 2....
Noterliğinin 18.11.2021 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini bildirerek sözleşme bedelinin iadesini talep ettiğini, fakat davalı şirketin sözleşme yükümlülüğünü hiçbir surette yerine getirmemesine rağmen taraflar arasındaki sözleşmenin 2. Maddesine atıfta bulunarak bedel iadesi yapmadığını, sonuç olarak, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan sözleşme matbu ve birden fazla sözleşmede kullanma niyetiyle tek taraflı olarak önceden hazırlanmış bir metin olduğu için genel işlem koşullarına tabi olduğundan ve müvekkil aleyhine ağır ve dürüstlük kurallarına aykırı maddeler içerdiğinden sözleşmenin 2....
Sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği dayandıkları sözleşmelere ilişkin her türlü iddia ve savunmayı ancak sözleşmenin tarafları, birbirine karşı ileri sürebileceklerdir. Bu durumda davaya konu sözleşmenin tarafları davacı ile davalı olup, davaya konu malın ayıplı olması nedeniyle para iadesi davalıdan talep edilebilecektir. O halde mahkemece, yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda davalının tüketici hakem heyetine başvurusu için pasif husumet ehliyetinin olduğu, sözleşmenin tarafları arasında hüküm ve sonuç doğuracağı değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesinde kanun yararına bozma yoluna başvurulabilecek nitelikte olan ve açıkça yürürlükteki yasalara aykırı bulunan bir karar verilmemiştir. Yasalara mutlak şekilde muhalefet edilmedikçe kanun yararına bozma kararı verilemez. O halde mahkemece, verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan ... Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ......
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 Esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece...
- K A R A R - Davacı vekili, davalının da aralarında bulunduğu arsa sahipleriile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, ancak taşınmazın Milli Emlak Müdürlüğüne ait iken 4706 sayılı yasa gereği hak sahiplerine satılmak üzere.....devredildiğini, hak sahiplerine devrin yapılabilmesi için müvekkili şirketin gerekli işlemleri yaptığını ve taşınmazın değerinin %10'u olan 422.240,00 TL'yi hak sahipleri adına ödediğini, taşınmazı devralan hak sahiplerinin davacı şirketi azlettiği ve taşınmazı 3. kişiye sattıklarını, sözleşmenin feshedildiğini yapılan masraf ve bedelin hak sahiplerince ödeneceği bildirilmesine rağmen davalı tarafın payına düşen bedel olan 19.040,00 TL’yi ödemediğini ve yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....