Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ''davanın kısmen kabulü ile; davacının Türkiye İş Bankası Baç şubesine ait 96.000,00-TL bedelli 16/01/2009 tarihli, 3890 numaralı teminat mektubunun iadesi talebinin reddine, davacının Kuveyttürk İzmit şubesine ait 34.000,00-TL bedelli 20/11/2009 tarihli, 1189921 numaralı teminat mektubunun iadesi talebinin 6.223,50-TL'lik kısmı yönünden reddine, davacının Kuveyttürk İzmit şubesine ait 34.000,00-TL bedelli 20/11/2009 tarihli, 1189921 numaralı teminat mektubunun iadesi talebinin 27.776,50-TL'lik kısmı yönünden kabulü ile davacıya bu bedel üzerinden iadesine'' karar verilmiştir....

    Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacı tarafından davalı şirket hesabına araç alımı için kaparo adı altında havale edilen bedelin araç alımına ilişkin sözleşmenin yapılmaması nedeni ile iadesi gerektiği iddiası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine Mahkememiz nezdinde işbu davanın açıldığı, TBK mad. 177 uyarınca bu bedelin sözleşmenin yapılmasına ilişkin iradenin gösterildiği bir kayıt olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak sözleşmenin tamamlanmaması neden ile bu bedelin yatırana iade edilmesi gerektiği, sözleşmenin tamamlandığına ilişkin herhangi bir verinin veya bu bedelin davacıya iade edilmemesi gerektiğine ilişkin herhangi bir savunma veya beyanın da dosyada tespit edilemediği, talep edilen bedel kadar davalının itirazında haksız olduğu, davalı şirket tasfiye memuru tarafından ileri sürülen hususların davalı şirket ile dava dışı kişi arasında ileri sürülebilecek hususlar olduğu Mahkememizce bu hususların incelenmesini gerektirir...

      Davalı vekili, davacının edimlerini yerine getirmediğini,sözleşmenin 7.maddesi uyarınca davacı alacağının 2004 yılına devredildiğini, sözleşmenin sona ermediğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yanlar arasındaki sözleşmenin 31.12.2003 tarihinde sona erdiği, bu nedenle rezarvasyonla karşılanmayan davacı ödemesinin iadesi gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin toplam 28.567.42 YTL üzerinden takip talebindeki esas alacak olan 19.830.84 YTL'ye takipten itibaren %38’i aşmamak üzere değişken oranda ticari faiz yürütülmek suretiyle devamına, davalının %40 oranında inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... Tüketici ve ... 4....

          Dava; başlangıçta ipoteğin fekki ile tapu iptali ve tescil, terditli olarak da bedel iadesi şeklinde açılmış ise de, davacılar vekilinin yargılama sırasında gelişen duruma göre 15/10/1019 tarihli duruşmadaki beyanı ile davadaki isteğini terditli olan ikinci isteğine hasrettiği, diğer bir ifade ile; tüm davacılar yönünden bedel iadesi istediği anlaşılmaktadır. Bu durumda artık, arsa sahibinin zorunlu dava arkadaşlığı ya da davada yer alması gibi bir gereklilik bulunmamaktadır. Çünkü, bedel iadesinin muhatabı sözleşme tarafı olan yüklenici şirket olup, bir kısım davacılara tapu devirlerini yapan da yine yüklenici şirkettir. Ayrıca; tapu iptali tescil isteği ortadan kalktığı için taşınmazlar üzerindeki ipoteğin de bir önemi kalmamakla, ipotek lehdarının da davada yer almasına gerek kalmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ile tapunun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul Anadolu 3. Tüketici ve Yalova 3....

            Noterliğinin 18.11.2021 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini bildirerek sözleşme bedelinin iadesini talep ettiğini, fakat davalı şirketin sözleşme yükümlülüğünü hiçbir surette yerine getirmemesine rağmen taraflar arasındaki sözleşmenin 2. Maddesine atıfta bulunarak bedel iadesi yapmadığını, sonuç olarak, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan sözleşme matbu ve birden fazla sözleşmede kullanma niyetiyle tek taraflı olarak önceden hazırlanmış bir metin olduğu için genel işlem koşullarına tabi olduğundan ve müvekkil aleyhine ağır ve dürüstlük kurallarına aykırı maddeler içerdiğinden sözleşmenin 2....

              Sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği dayandıkları sözleşmelere ilişkin her türlü iddia ve savunmayı ancak sözleşmenin tarafları, birbirine karşı ileri sürebileceklerdir. Bu durumda davaya konu sözleşmenin tarafları davacı ile davalı olup, davaya konu malın ayıplı olması nedeniyle para iadesi davalıdan talep edilebilecektir. O halde mahkemece, yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda davalının tüketici hakem heyetine başvurusu için pasif husumet ehliyetinin olduğu, sözleşmenin tarafları arasında hüküm ve sonuç doğuracağı değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesinde kanun yararına bozma yoluna başvurulabilecek nitelikte olan ve açıkça yürürlükteki yasalara aykırı bulunan bir karar verilmemiştir. Yasalara mutlak şekilde muhalefet edilmedikçe kanun yararına bozma kararı verilemez. O halde mahkemece, verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan ... Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ......

                Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, olayda kullanım gerçekleştiğini, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını, zamana aşımı süresinin dolduğunu, mahkemenin eldeki davada yetkili olmadığını, sözleşmenin geçerli olduğunu, ödenen bedelin güncellenmiş haline hükmedilemeyeceğini, sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olmadığını, tapuyu davacının kendi iradesiyle devralmadığını, olayda 6502 sayılı yasanın değil, 4077 sayılı yasanın uygulanması gerektiğini belirterek, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....

                Davacının talebi sözleşmenin feshi ile bedel iadesi iken 07/12/2017 tarihli celsede ıslah sureti ile ayıpsız misli ile değişim talep etmiş ve mahkemesince ayıpsız misli ile değişim talebinin kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı istinaf dilekçesinde; her ne kadar husumet itirazında bulunmuş ise de davalı satıcı konumunda olduğu için husumet itirazı yerinde değildir....

                UYAP Entegrasyonu