Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer bir ifadeyle müsbet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar şeklinde de tanımlanabilir. Binaların bitirilmiş olması halinde getirmesi beklenen eksik işler bedeli, kâr kaybı, gecikme tazminatı müspet zarar; inşaatın yapımı süresince oturulacak ev için ödenmesi gereken kira bedeli, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar, binanın kal bedeline yönelik talepler menfi (olumsuz) zarar kapsamındaki alacak kalemlerindendir. Olumsuz zarar, sözleşmeden dönen alacaklının haklı olması halinde, kusurlu borçludan isteyebileceği, diğer anlatımla, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkan zarardır....

    Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, s. 427). Bu husus BK’nın 108. maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Başka bir anlatımla, genel olarak menfi zarar, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise, ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Eren, Fikret: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 12. Baskı, İstanbul 2010, s. 482).( T.C....

      Diğer taraftan, sözleşmenin 6.maddesinde kararlaştırılan ceza Borçlar Kanununun 158/I.maddesinde düzenlenen seçimlik cezadır. “Aktin icra edilmemesi (ifa edilmemesi) veya natamam olarak icrası (noksan olarak ifası) halinde tediye edilmek (ödenmek) üzere kabul edilmiş ise seçimlik ceza-seçimlik yetki söz konusudur.” BK m.158/I.deki “aktin icra edilmemesinden” maksat, borcun ifa edilmemesi “aktin natamam olarak icrasından” maksat ise borcun her türlü kötü ifasıdır. O halde asıl borcun ifa edilmesini veya gereği gibi ifa edilmesini kuvvetlendirmek için ceza anlaşması yapılmışsa bu bir seçimlik cezadır. Eldeki davada, aktin icrası şarta bağlandığından ve aktin icrasını gerektiren sözleşmenin 3. ve 5.maddelerinde öngörülen şart henüz gerçekleşmediğinden davalının borca aykırı davrandığının kabulü mümkün değildir....

        Bunun sonucu olarak yüklenicinin sözleşmenin haksız feshi halinde sözleşmenin ifa olunacağına güvenerek yaptığı masraflar ve kâr kaybını istemesi mümkündür. Ancak davalı iş sahibi idari yargı kararı uyarınca sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldığını savunmaktadır....

          DEĞERLENDİRME: Davacı tarafça taraflar arasındaki makine satış sözleşmesi uyarınca davalının edimlerini yerine getirmediği belirtilerek sözleşmenin aynen ifası ve gecikme cezası, sözleşmenin ifası mümkün olmaz ise ödenen bedelin , cezai şartın ve ürünlerin teslim edilmemesinden kaynaklı zararın tahsili, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup; Davacının 08/09/2021 tarihli makine satış sözleşmesi ile davalı ...'den ikinci el 1 adet yatay yıkama makinesi, 1 adet yeni manuel cam kesim masasının (havalı yatar kalkar ve kırıcılı) 65.000-TL+KDV'e satın aldığı, karşılığında 30.000,00 TL nin havale ile ödendiği, ürünlerin sözleşmenin düzenlenmesinden itibaren en geç 25 gün içerisinde teslim edilmesinin öngörülmesine rağmen davacı tarafça davalıya gönderilen ... ....

            bir borçtan söz edilebilmesi için, taraflarca akdedilmiş bir sözleşmenin bulunması ve sözleşmenin feshedilmemiş olması zorunludur....

              . - K A R A R - Dava, tek satıcılık sözleşmesinin haksız feshedilmesinden kaynaklanan portföy tazminatı ve taraflar arasındaki satım akdine göre ifa edilmesi gereken malların teslim edilmemesinden doğan müspet zararın tazmini talebine ilişkindir. Davalı vekili, taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesi veya satım sözleşmesi bulunmadığını, bu sözleşmelerin varlığı kabul edilse dahi akdin kurulduğu yerin Fransa olması nedeniyle Türk mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, esasa ilişkin olarak da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                Tamamlama İşini üstlendiği, yüklenici talebi ile 31.....2001 tarihinde geçici kabul komisyonunun oluşturulduğu, bu komisyonca 01.....2001 tarihinde eksik kusurların tespit edildiği, bu nedenle geçici kabulün yapılamadığı, muhtelif tarihli uyarılara rağmen eksik kusurların giderilmediği, daha sonra ....01.2004 tarihli olur ile sözleşmenin feshedildiği anlaşılmıştır. . Taraflar arasındaki sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 Sayılı BK'nın 106 ve 108. maddeleri hükmünce sözleşmeyi fesheden taraf kural olarak, menfi zararlarını isteyebilir. Menfi zarar, akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zarara ilişkindir. Sözleşmenin feshi halinde, sözleşme ortadan kalktığından sözleşmeye dayanılarak zarar istenemez. Bir başka anlatımla, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan müspet zarar fesih halinde talep edilemez. Eksik imalât bedeli akdin ifasına yönelik olumlu zarar niteliğindedir....

                  Dava, borçlunun temerrüdü nedeniyle sözleşmeye göre belirlenen gecikme cezasının tahsiline ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun borçlunun temerrüdünde alacaklının seçimlik haklarını düzenleyen 125. maddesine göre temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir....

                    Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir. Alıcının TBK.m.125’de düzenlenen seçimlik haklarını kullanabilmesi için satıcının satılanı teslim borcunda temerrüde düşmüş olması gerekmektedir. Satıcının satılanı teslim borcunda temerrüde düşmesi üzerine alıcı, TBK.m.123 gereğince satılanı teslim etmesi için satıcıya son bir süre daha vermesi gerekecektir. Alıcı, temerrüde düşen satıcıya bu süreyi vermeden TBK.m.125'de düzenlenen seçimlik haklarını kullanamayacaktır....

                      UYAP Entegrasyonu