KARAR Davacı, davalı ile 26.9.2010 tarihinde devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, hisse devri yapılmadığını ve bağımsız bölümü henüz kullanmadığını, davalı şirketin senetleri ciro ederek aleyhine icra takibi yapıldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta ,davacı devremülk hissesi satın almak için davalıya verdiği senetlerin iptali ile sözleşmenin iptalini talep etmiştir. Buna göre , taraflar arasında 4077 sayılı kanunda düzenlenen devre mülk satış sözleşmesi bulunmaktadır....
Ve Tur. San. Tic.Ltd.Şti. ile olan şahsi def’ilerini(sözleşmenin feshi, senetlerin bedelsiz olduğu vb.) müvekkil bankaya karşı ileri süremeyeceğini ileri sürerek, arz ve izah ettikleri nedenlerle, hukuka ve usule aykırı olan Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14/07/2020 tarihli 2019/370 E.-2020/202 K. Sayılı ilamının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
MERKEZİ” isimli tesiste yer alan ve ayrıntıları aşağıda belirtilen, mesken olarak kullanıma tahsisli olan bağımsız bölümlerin devremülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlenmesidir.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir....
Davacı alacaklı vekili ;kira sözleşmesinde dökümü yapılan senetlerin müvekkiline teslim edilmediğini belirterek herhangi bir senet ibraz etmemiş , davalı borçlu vekili ise , ödenen senetlerin geri alındığını, geri alınan senetlerin saklama yükümlülükleri bulunmamasına rağmen müvekkilince saklandığını belirterek 05/06/2012 ödeme tarihinden başlayan davacı alacaklı namına düzenlenen 10 adet 500,00 TL bedelli sıralı ve 31/12/2012 ödeme tarihli,1.308,00 TL bedelli, 31/12/2013 ödeme tarihli ,1.680,00 TL bedelli senet asıllarını ibraz etmiştir. Davacı alacaklı vekili senetlerin arkasında yer alan 1. ciroda şirket kaşesi üzerine atılı imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını iddia etmesi üzerine Mahkemece Grafoloji ve Sahtecilik uzmanı aracılığıyla imza incelemesi yapılmış, 1. ciro imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeni ile tarafların borcun yenilenmesi ve yeniden yapılandırılmasına ilişkin olarak anlaşmaya vardıklarını ve müvekkilinin eski çek ve senetlere karşılık davalıya yeni çek ve senetler verdiğini ve eskiden verilmiş, tüm çek ve senetlerin geçersiz olduğu hususunda protokol imzalandığını, ancak davalının yeni çek ve senetleri almasına rağmen müvekkiline iade etmediği gibi, haksız olarak takibe geçtiğini, yenileme sözleşmesini imzalayan dava dışı ... ’nun davalının işlerini fiilen yürüten kişi olduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
ilgili senetlerin teminat amaçlı olarak ve şirketi namına verildiğinin sabit olduğunu, müvekkilinin ilgili sözleşme kapsamında firmasından hiç hizmet almadığını, ilgili sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, müvekkilinin başka bir yemek firması ile anlaşarak, mevcut anlaşılan fiyatın üzerinde yemek hizmetleri almaya başladığını ve maddi olarak da zarar ettiğini, müvekkili tarafından teminat amacıyla verilen nama yazılı sıralı senetlerin, ilgili sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiği ve müvekkilin bu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile arz edilen şekilde senetler karşılıksız kaldığından ilgili senetlerin iptali talepli olarak Kayseri 2....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında düzenlenen 23/06/2012 tarihli sözleşmenin feshine, davacılar tarafından yersiz ödenen 82.744,36 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, senetlerin iptali isteminin ve istirdat yönünden fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-23.06.2012 tarihli sözleşmenin ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.11.2009 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin feshi, senetlerin iptali, tazminat ve istirdat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere Dairemizin bozmaya ilişkin ilam içeriği ve mevcut bilirkişi raporlarında davacının ancak Borçlar Kanununun 249/2 maddesindeki bedel indirim talebinde bulunabileceğinin saptanmasına, ancak davacının bedelde indirim istememesine, kira sözleşmesinde yazılan senetlerin kira bedeline karşılık verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine...
Tüketici Mahkemesinin 2019/1164 esas, 2020/969 karar sayılı ilamı ile satım sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine, senetlerin müvekkiline iadesine karar verildiğini, Garanti Koza Şirketinin haksız olarak senetleri ciro ile davalıya devrettiğini, davalı alacaklının senetlerin tüketici işleminden kaynaklandığını ve taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi bildiğini, senetlerin nama yazılı olması nedeni ile def'ilerin herkese karşı ileri sürülebileceğini, İstanbul İcra Dairelerinin yetkisiz olduğunu, Küçükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğunu öne sürerek itirazlarının kabulüne, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, taraflar arasında aktedilen taksitli satış sözleşmesinin geçerli olup cayma halinde %25 oranında cezai şart belirlendiği, malların niteliği ve davacıya özel olarak üretilmediği belirtilerek BK’nun 161/1 maddesi uyarınca cezai şarttan %80 oranında indirim ile 567,50 TL cezai şart bedeli ödendiğinde sözleşmenin cayma nedeniyle iptaline, davacının sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve senetlerin davacıya iadesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2012/2208-10144 2-4077 Sayılı TKHK.nun 6/A maddesinde ‘taksitle satış’ düzenlenmiş, buna göre taksitle satış, satım bedelinin en az iki taksitle ödendiği ve malın veya hizmetin sözleşmenin düzenlendiği anda teslim veya ifa edildiği satım türü olarak belirlenmiştir....