KARAR Davacı, davalı bankadan konut finansman sözleşmesi ile 120 ay taksitle 69.000 CHF karşılığı kredi kullandığını, ancak sözleşmenin Tüketici Yasasına aykırı olduğunu, zaman içinde kur artışına dayalı olarak ödemelerinin aşırı derecede arttığını, işlem temelinin çöktüğünü, sözleşmeye müdahele edilmesi gerektiğini ileri sürerek sözleşmenin uyarlanmasını talep etmiştir. Davalı, uyarlama koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı temyizi üzerine Dairemizce onanmış, davacı bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece, davanın reddi ile birlikte davalı yararına da nispi vekalet ücreti olarak 5.500 TL'na hükmedilmiş bulunulmaktadır....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki savunmalarına paralel olarak TBK md .138 hükmü gereğince uyarlama davası açma koşullarının oluşmadığını, dövizle borçlanmalarda uyarlama davası açabilmek için uzun ve sürekli bir borç ilişkisinin olması gerektiğini, oysa ki, bonoların verilmesine sebep temel ilişki gayrimenkul alım satımı ve bir ayni sözleşme olup sözleşmelerde akdin kurulması ile sonucun doğması aynı anda gerçekleştiğinden; akdin kurulması ile sonucun doğması arasında koşulların değişmesinin söz konusu olamayacağını ve bu akitlere ilişkin uyarlama davası açılmasının mümkün olmadığını beyanla davacının istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İddia, Savunma ve tüm dosya kapsamından: Dava; sözleşmenin uyarlanması talebini içermektedir....
Sözleşmeye müdahale müessesesi istisnai, tali ( ikinci derecede ) yardımcı nitelikte olup, ancak uyarlama kurumun şartlarının mevcudiyeti halinde anılan kurumun uygulanması gündeme gelebilecektir. 6098 sayılı T.B.K yürürlüğe girmesinden evvel, mevzuatımızda uyarlama kurumuna ilişkin bir düzenleme olmamakla birlikte, taraflar arasındaki sözleşme koşullarının daha sonra önemli ölçüde değişmesi halinde değişen bu koşullar karşısında (Clausula Rebüs Sic Stantibus -beklenmeyen hal şartı- sözleşmenin değişen şartlara uydurulması ) ilkesi bağlamında ve M.K. 2. maddesinden de yararlanılmak suretiyle sözleşmenin yeniden düzenlenmesinin mümkün bulunduğu ve karşılıklı sözleşmelerde edimler arasındaki dengenin bozularak "işlem temelinin çökmesi" halinde M.K. 1, 2 ve 4'üncü maddelerinden yararlanılması gerektiğine dair öğreti ve uygulamada yerleşik bir kabul mevcut iken 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK’nın 138 nci maddesi ile bu husus yasal bir düzenlemeye de kavuşturulmuştur....
Sözleşmeye müdahale müessesesi istisnai, tali ( ikinci derecede ) yardımcı nitelikte olup, ancak uyarlama kurumun şartlarının mevcudiyeti halinde anılan kurumun uygulanması gündeme gelebilecektir. 6098 sayılı T.B.K yürürlüğe girmesinden evvel, mevzuatımızda uyarlama kurumuna ilişkin bir düzenleme olmamakla birlikte, taraflar arasındaki sözleşme koşullarının daha sonra önemli ölçüde değişmesi halinde değişen bu koşullar karşısında (Clausula Rebüs Sic Stantibus -beklenmeyen hal şartı- sözleşmenin değişen şartlara uydurulması ) ilkesi bağlamında ve M.K. 2. maddesinden de yararlanılmak suretiyle sözleşmenin yeniden düzenlenmesinin mümkün bulunduğu ve karşılıklı sözleşmelerde edimler arasındaki dengenin bozularak "işlem temelinin çökmesi" halinde M.K. 1, 2 ve 4'üncü maddelerinden yararlanılması gerektiğine dair öğreti ve uygulamada yerleşik bir kabul mevcut iken 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK’nın 138 nci maddesi ile bu husus yasal bir düzenlemeye de kavuşturulmuştur....
Sözleşmeye müdahale müessesesi istisnai, tali ( ikinci derecede ) yardımcı nitelikte olup, ancak uyarlama kurumunun şartlarının mevcudiyeti halinde anılan kurumun uygulanması gündeme gelebilecektir. 6098 sayılı T.B.K.nun yürürlüğe girmesinden evvel, mevzuatımızda uyarlama kurumuna ilişkin bir düzenleme olmamakla birlikte, taraflar arasındaki sözleşme koşullarının daha sonra önemli ölçüde değişmesi halinde değişen bu koşullar karşısında (Clausula Rebüs Sic Stantibus -beklenmeyen hal şartı- sözleşmenin değişen şartlara uydurulması ) ilkesi bağlamında ve M.K. 2. maddesinden de yararlanılmak suretiyle sözleşmenin yeniden düzenlenmesinin mümkün bulunduğu ve karşılıklı sözleşmelerde edimler arasındaki dengenin bozularak "işlem temelinin çökmesi" halinde M.K.nun 1, 2 ve 4'üncü maddelerinden yararlanılması gerektiğine dair öğreti ve uygulamada yerleşik bir kabul mevcut iken 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren T.B.K.’nun 138. maddesi ile bu husus yasal bir düzenlemeye de kavuşturulmuştur....
İşlem temelinin çöktüğünü kabul eden hâkim; duruma göre, alacaklı lehine borçlunun edimini yükseltmeye, borçlu lehine (onun tamamen veya kısmen) akit yapıldığı andaki dengeyi sağlayacak biçimde, edim yükümlülüğünden kurtulmasına karar vermek suretiyle sözleşmeyi değişen şartlara uydurur.Sözleşmenin yeni durumlara uyarlanması yapılırken önce sözleşmede, daha sonra kanunda bu hususta intibak (uyarlama) hükümlerinin bulunup bulunmadığına bakılır. Sözleşmede ve kanunda hüküm bulunmadığı takdirde sözleşmenin değişen hal ve şartlara uydurulmasının gerekip gerekmeyeceği incelenir. Bazen de sözleşmede olumlu ve olumsuz intibak (uyarlama) kaydı bulunmakla beraber, bu kayda dayanılarak sözleşmenin kayıtla birlikte aynen uygulanmasını talep etmek TMK. nun 2/2 maddesi hükmü anlamında hakkın kötüye kullanılması manasına gelebilir. Böyle bir durumda sözleşmedeki intibak kaydına rağmen edimler arasında aşırı bir isabetsizlik çıkmışsa uyarlama yine yapılmalıdır....
Davalı, dövize endeksli kredilerin kur riski taşıdığını, akdi faiz oranlarının düşük olması sebebiyle müşterilerce tercih edildiğini sözleşme öncesi bilgi formunu imzaladığını, kur riskinin müşteriye ait olduğunu, davacının aldığı kredi ile konut satın aldığını, uyarlama şartlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne toplam borcunun 39.764,48 Tl olarak tespitiyle davacının aylık ödemesinin 1.242,64 tl'ye çekilmek suretiyle sözleşmenin uyarlanmasına, fazla ödemelerin toplam borç ve taksitlerden mahsubuna dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; davacı tarafından kullanılan Japon Yenine endeksli konut kredisinin Yen’de meydana gelen artış nedeniyle sözleşmenin yeni hal ve şartlara uyarlanması talebine ilişkindir....
Davalı; 5 yılın sonunda kira bedelinin yeniden belirleneceğine ilişkin iddianın doğru olmadığını, sözleşmenin 9 yıllık süreli olup, sözleşmede; sözleşme süresi sona ermeden kira bedelinin tespiti ve uyarlama davası açılamayacağının düzenlendiğini her yıl ÜFE ve TÜFE oranına göre artış yapıldığını ve talebin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Dava, taraflar arasında yapılan kredi sözleşmenin güncel koşullar dikkate alınarak yeniden uyarlanması istemine ilişkindir.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira (uyarlama istemli) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.60 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 14.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....