Sözleşme koşullarının değişen şart ve durumlara uyarlanmasına sözleşmenin uyarlanması denir. Uyarlama daha çok sözleşmenin içeriğinin, yani tarafların hak ve borçlarının değiştirilmesi şeklinde olur. Sürekli edimli sözleşmelerden olan kira sözleşmelerinde uyarlama talebi daha çok süre ve kira bedeli için yapılmaktadır. Türk hukukunda, hem clausula rebus sic stantibus ilkesi, hem de işlem temelinin çökmesi kuramı uygulanmak suretiyle, uyarlanma davalarının görülebilir olduğu Yargıtay kararları ile benimsenmiş ise de; işlem temelinin çökmesi kavramının uygulanabilmesi için, sonradan meydana gelen değişikliklerin önceden teşhis ve tahmin edilememiş olması gerekir....
(uyarlama) boşluğu doldurulmalıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 17/01/2022 NUMARASI: 2022/22 Esas, 2022/16 Karar DAVA: KİRA (Uyarlama İstemli) KARAR TARİHİ: 06/07/2022 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/22 Esas, 2022/16 Karar ve 17/01/2022 tarihli kararı davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, sözleşme süresinin mücbir sebep nedeniyle uzatılması ve sözleşmenin hitamı hususunda muarazanın men'i talebine ilişkindir. Mahkemece İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/539 Esas sayılı dosyası ile iş bu dosyanın konusunun, taraflarının ve dava sebeplerinin aynı olduğu gerekçesiyle davanın HMK 114/1-ı.bendi gereğince derdestlik ön şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, mahkemece hükmü esas alınan İstanbul 15....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2022 NUMARASI : 2019/1497 ESAS, 2022/1362 KARAR DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : Van 1....
Bunun mümkün olmaması hâlinde borçlu, sözleşmeden dönebilir; sürekli edimli sözleşmelerde ise kural olarak, fesih hakkını kullanır.” denilerek uygulama da kabul edilen uyarlama davasının yasa maddesi haline getirilmiştir. Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman “ uyarlama “ davası açılabilir....
Sözleşmeye müdahale (uyarlama) müessesesi, istisnai, tali (ikinci derecede) ve yardımcı niteliktedir. Yargıtay tarafından benimsenen ve sözleşmeye bağlılık ilkesinin istinasını oluşturan, uyarlama davası 6098 Sayılı TBK.nun yasalaştırılması sırasında da benimsenerek, 6098 Sayılı Yasanın 138. maddesinde “Aşırı İfa Güçlüğü” madde başlığı altında düzenlemiş, “ Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir....
İmkânsızlık kavramından farklı olan aşırı ifa güçlüğüne dayanan uyarlama isteminin temeli, Türk Medenî Kanununun 2 nci maddesinde öngörülen dürüstlük kurallarıdır. Ancak, sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması ya da dönme hakkının kullanılması, şu dört koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlıdır. a.Sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkmış olmalıdır. b.Bu durum borçludan kaynaklanmamış olmalıdır. c.Bu durum, sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirmiş olmalıdır. d.Borçlu, borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olmalıdır. Maddeye göre, uyarlamanın bütün koşulları gerçekleşmişse borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteyebilir....
Maddesi anlamında işlemin temelinden çökmesine yol açmayacağı, zira bu durumun sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum olarak nitelendirilemeyeceği, asgari ücretin her yıl belli oranda artmakta olduğunun herkesçe bilindiği, sözleşmenin imzalanmasından sonra değişen koşulların davacı bakımından ödeme güçlüğüne yol açmasının tek başına sözleşmenin uyarlanması için yeterli omadığı, TBK'nun 138. Maddesinde belirtilen uyarlama koşullarının gerçekleşmediği, bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, Uyarlama yönünden davanın REDDİNE, Dosya masrafı yönünden davanın KABULÜ ile 605 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki davada aldığı dövize endeksli kredi nedeniyle sözleşmenin uyarlanmasını ve ayrıca sözleşmenin kurulması esnasında kendisinden alındığını iddia ettiği dosya masrafı ... ve BSMV bedellerinin de tespiti ile davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkeme, verilen kısmen kabule ilişkin karar “... HMK'nun 297. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında hüküm oluşturulması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki uyarlama davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan dövize endeksli konut kredisi kullandığını, kur artışına dayalı olarak ödemelerinin aşırı arttığını ve işlem temelinin çöktüğünü ileri sürerek, öncelikle sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitini, geçersizlik tespit edildikten sonra ise ödünç sözleşmesi kapsamında taraflar arasındaki ilişkinin belirlenmesini, sözleşmenin geçerliliği kabul edildiği takdirde ise hakim müdahalesi yolu ile sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....