Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Davacı, sonradan yürürlüğe giren ve lehte düzenlemeler getiren kanunların hepsinin cezaevine girmeden önce yürürlüğe girdiğini, lehte kanun uyarlaması zamanında yapılmadığından Çek Kanununa muhalefetten aldığı cezalar nedeniyle cezaevine alındığını ve 383 gün haksız yere cezaevinde tutulduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....

    Ceza Dairesinin 19.11.2001 gün ve 2001/6993 Esas, 2001/6995 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmesinin ardından başlatılan infazla ilgili hükümlü hakkında koşullu salıverilme kararının geri alınması için yapılan ihbar üzerine lehe kanun uyarlaması yapılmak amacıyla yeniden ele alınan dosyada mahkemece gerçekleştirilen değerlendirme neticesinde uyarlama talebinin kabulüyle önceki kararın iptal edilerek hükümlünün 5237 sayılı TCK’na göre mahkumiyetine dair kurulan hükümler temyiz edilmiş ise de, anılan kararın Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden sonra verilmesi nedeniyle istinaf kanun yoluna tabi olduğu ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1. maddesindeki 20.07.2016 gününden önce ilk derece mahkemelerince verilen hükümlerin temyiz incelemesinde bozulması üzerine mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda kurulacak ikinci hükümlerin de temyiz incelemesine tabi olacağı yönündeki düzenleme gözetildiğinde, iş...

      Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, halen brüt aylık kiranın 694,00 YTL olduğunu belirterek, 2.759,00 YTL'ye uyarlanmasını istemiş, Mahkemece aylık kiranın brüt 1713 YTL olmasına karar verilmiştir. Mahkemece, reddedilen kısım için davalı yararına 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren AAÜT. gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması, HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

        SONUÇ: Birinci bent gereğince davacının tüm davalının diğer temyiz itirazlırının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 3.bendinde bulunan "2400 YTL sözlerinin hükümden çıkarılarak yerine 4.080.00 YTL" söz ve rakamların yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 24.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı ... vekili, takip dayanağı sözleşme nedeniyle davalının sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. Davalılar ..., ..., ..., ..., ... & ... A.Ş., Elmira İnşaat A.Ş.'nin devredilen bankadan teminat mektubu aldığını, teminat mektuplarının iade edildiğini ve komisyon bedellerinin ödendiğini, banka devirleri nedeniyle davacı şirkete bilgi aktarımı olmadığını, borcun bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemişlerdir. Mahkemece verilen karar Dairemizin 2015/16401 esas ve 2016/6647 karar sayılı, 14.04.2016 tarihli ilamı ile “Mahkemece, davacı alacağının tespiti için 02.04.2013 tarihinde alınan rapora itiraz üzerine 23.09.2013 tarihli rapor alınmış ve bu raporda alacak yönünden miktar belirlemesi yapılmamıştır....

            Ayrıca takibe konu 2020 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları kira bedelinin taraflar arasında imzalanan sözleşme doğrultusunda takip talebindeki miktarla uyuştuğu, asıl alacağa yasal faiz işletildiği, dolayısıyla takipteki asıl alacak ve ferîleri yönünden takibin yerinde olduğu saptanmıştır. (İİK md. 269/ c,1) Belirtilen sebeplerle takip konusu durdurulan miktarın %20 oranındaki tazminatın İİK 269/d ve 68/7. maddeleri gereği davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalılar vekili Av. ... geldi. Davacı tarafı temsilen gelen olmadı. Hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kiralananın bir kısmının belediye tarafından yıktırılması nedeniyle yapılmış olan masraf ve kâr kaybına yönelik alacağın tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiştir....

              ün takip tarihi itibariyle borcunun 1.439.469,21 TL asıl alacak ve 2.078,50 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.441.547,71 TL olarak hesaplandığını bildirmiştir. Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka ile dava dışı ... Grup ... Ltd. Şti. arasında 18/03/2019 tarih, 3.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, davalıların kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, davalıların dava dışı asıl borçlu şirketin ortakları olduğu, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine davalılar ve dava dışı asıl borçlu şirkete Beşiktaş 26. Noterliğinden 26/01/2021 tarih, 07927 yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiği, ihtarnamede belirtilen borcun 1 gün içerisinde ödenmesinin istenildiği, asıl borçlu dava dışı şirkete ve davalı kefiller Hilmi ... ve Harun ...'...

                İşte bu durumda sözleşmeye bağlılık ve sözleşme adaleti ilkeleri arasında bir çelişki hasıl olur ve artık bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalmak adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyet (M.K. 2., 4. md) kaidelerine aykırı bir durum yaratır hale gelir. Hukukta bu zıtlık (Clausula Rebus Sic Stantibus-Beklenemeyen hal şartı-sözleşmenin değişen şartlara uydurulması) ilkesi ile giderilmeye çalışılmaktadır. Tarafların iradelerini etkileyip sözleşme yapmalarına neden olan şartlar daha sonra önemli ölçüde değişmişse, artık taraflar o akitle bağlı tutulamazlar. Değişen koşullar karşısında M.K.nun 2. maddesi uyarınca sözleşmenin yeniden düzenlenmesi imkanı hasıl olur. Sözleşmenin edimleri arasındaki dengeyi bozan olağanüstü hallere, harp, ekonomik krizler, aşırı enflasyon, devalüasyon örnek olarak gösterilebilir. Sözleşmedeki edim ve karşı edim arasındaki dengeyi esaslı surette bozan olağanüstü olaylara beklenilmeyen olaylar denir....

                  Sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren sözleşmede yer alan bedelin TEFE – TÜFE endekslerindeki artışlar ile, altın, döviz fiyat ve kurlarındaki artışlar, işçi ve memur aylıklarındaki artışlar gözetilerek denkleştirici adalet kuralları uyarınca, dava tarihine kadar uyarlaması yapılarak dava tarihinde harici satış senedindeki miktarın ulaştığı değerin belirlenmesi için dosyanın bir bankacı, bir mülk sahibi ve bir mali müşavirden oluşacak üçlü bir heyete tevdii edilerek denkleştirici adalet kuralları da gözönünde bulundurularak harici satış senedindeki bedelin uyarlanma suretiyle dava tarihinde vardığı değerin belirlenmesinin istenmesi, buna ilişkin gerekçeli, Yargıtay ve tarafların denetimine açık rapor alınması, toplanan ve toplanacak deliller değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bedel iadesi isteğine ilişkin olarak hüküm kurulmaması bozma nedenidir....

                    UYAP Entegrasyonu