Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dosyasına celbedilen tapu kaydına göre, davaya konu taşınmazın tamamının --- yevmiye sayılı satış işlemi sonucunda davalı ------- adına tescil edilmiş olduğu, taşınmazın tapu kaydında--- lehine --- miktarında yıllık ------- tarih ve ---yevmiye ile tesis edilmiş ipotek şerhi bulunduğu, yine ----- sayılı dosyasından alacaklı----- tarafından ----borç için ihtiyati haciz konulduğu, yine başka -adet icra dosyasından yukarıdaki tutarlardan başka sonuncusu -- tarihinde olmak üzere toplam --- tutarında ihtiyati haciz konulmuş olduğu anlaşılmıştır. Tapu kayıtlarındaki ipotek ve hacizlerden davalı şirketin mali yönden aciz haline düştüğü, davacıya satılan bağımsız bölümün tapu kaydındaki ipotek ve hacizlerin kaldırılarak taşınmazın takyidatsız olarak davacıya devir ve teslim edilemeyeceği kanaatine varılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.07.2009 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine bozma ilamına da uyularak yapılan duruşma sonunda; haciz şerhi terkini isteminin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 25.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Tapu Sicil Müdürlüğü ve Vergi Dairesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteminde bulunmuştur. Davalı ..., tapu iptali ve tescil istemini kabul etmiş, davalı ... ve Tapu Sicil Müdürlüğü ise haciz şerhi terkini isteminin reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd aleyhine 05/07/2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 26/09/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil, tapu kaydına aile konutu şerhi işlenmesi ve tapu kaydındaki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Temyiz incelemesine esas olmak üzere; Dava konusu 69 parsele ait tapu kaydı, kesinleşme şerhi yazılı bulunan kadastro tutanak, dayanak ve ekleriyle birlikte ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/42-83 Esas ve karar sayılı dava dosyası, dosya arasında bulunmamaktadır. Dava konusu 69 parsele ait tapu kaydı, kesinleşme şerhi yazılı bulunan kadastro tutanağı, dayanak ve ekleriyle (tapu ve vergi kaydı) birlikte, Borçka Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/42-83 Esas ve Karar sayılı dava dosyasının bulunduğu yerden istenip dosyası ile birleştirilmek ve temyiz incelemesi yapılabilmesi için geri çevrilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE, 12.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İddia ve savunmanın içeriğine göre dava; fiili kullanıcı olmadığı halde Hazineden satın alma suretiyle taşınmaza malik olan davalıya ait tapu kaydının iptali istemine, başka bir ifade ile yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Ne var ki, taşınmaz, ... tarafından tapuda adına zilyetlik şerhi olan şahsa satıldığına göre, tapu kaydının oluşumunda bir yolsuzluk bulunmamaktadır. Taşınmazın tapuya tescil işlemi usulüne uygun olduğuna göre, Mahkemece, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaza ilişkin bu davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı takyidatlardan ari olarak tapu iptal tescil talep etmiş ise de ancak ihtiyati tedbir kararından sonraki takyidatların davacı aleyhine sonuç doğurmaycağı, tedbir kararından önceki takyidatların ise aleyhe sonuç doğuracağı, ipotekler bakımından ise ipotek tarihleri dikkate alındığında tedbir kararından önce ipoteklerin işlendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin tapuya şerh verilmemesi suretiyle davalı bankanın tapu siciline güven ilkesi gereğince iyiniyete dayanarak hak kazandığı, davacının takyidat sahiplerine karşı dava açmaması da göz önüne alınarak takyidatlardan ari olarak tapu iptal tescil talebinin kabul edilemeyeceği görülmüş ve davacının diğer talebi olan rayiç bedel iadesi talebi değerlendirmeye alınmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin noter aracılığı ile yapılmış olması, dava konusu taşınmazın davacıya teslim edilmesi nedeniyle sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu kabul edilmiştir....

            Somut olayda; Adana İli, Yüreğir İlçesi, Çelemli Mahallesi tapu kayıtlarında 1140 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına, "Celal Aydın'a ait 1/3 his. Ceyhan 2. Noterliği'nin 26/09/1972 tar. T2 ve 5777 sayılı Satış Vaadi Sözleşmesi ile T2'ya satış vaadi olunmuştur" şeklinde satış vaadi şerhi verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, satış vaadi şerhi tarihinden sonra, tescil tarihi itibariyle 5 yıldan fazla zaman geçtiğine ve satış vaadi lehtarı olan 3. kişinin, şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemede tescil davası açtığına ve lehine tescil kararı verildiğine yönelik bir belge ve delil de olmadığına göre, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanı yasal olarak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hak, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmez....

            in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla, 26.05.1995 tarihinde tesis kadastrosu sonucu kesinleşen 1978 parsel sayılı 155 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 1987 yılından itibaren ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra 13.4.1995 tarihinde taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine; 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldıkları şerhi yazılmıştır. 01.11.1996 yılında yapılan imar uygulaması sonucu 180 ada 1 parsel sayılı ve 15.983,64 metrekare yüzölçümü ile tapu kaydının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1987 yılından itibaren ...'ın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla imar, tahsisen devir nedeniyle payları oranında Hazine ile...i Belediyesi adına tescil edilmiştir....

              Sayılı dosyasında 14/02/2017 Tarihli sözleşmenin değişen yeni durumlara/koşullara uyarlanması talebi ile dava ikame edildiğini, 14/02/2017 tarihli sözleşmenin değişen yeni koşullara uyarlanmasının davaları .......

                ATM'nin 01/02/2019 tarih 2018/609-2019/111 sayılı kararıyla taraflar arasındaki sözleşmenin kanunda öngörülen şekil şartlarına uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın istinafı üzerine Dairemiz'in 30/12/2021 tarihli 2019/1759-2021/1949 sayılı kararıyla davalının sahip olduğu devir ve tescil etme hakkının bir şahsi hak olarak davacıya devredildiği, böyle bir devir sözleşmesinin şekil şartına bağlı olmaması nedeniyle taraflar arasındaki yazılı sözleşmenin geçerli olduğu; sözleşmenin 5.1 maddesinde teslimin "......

                  UYAP Entegrasyonu