Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

fesih edilmesinin ticari itibar zedelenmesi oluşturacağının kabul edilmez bir durum olduğunu, davacının tüzel kişi olduğu manevi tazminat isteyemeyeceğini beyanla haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    gün önce sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin tarafların herhangi birine ait yazılı bir bildirime rastlanmadığı, bu itibarla sözleşmenin aynı şartlarda bir yıl daha uzadığı, sonrasında davalı çalışanı tarafından e-posta yoluyla fesih bildiriminde bulunulduğu, gerek fesih ihtarının şirket yetkilisi tarafından yapılmaması gerekse sözleşmenin 9.1.maddesine göre yapılmaması nedeni ile geçerli olmadığı, sözleşme devam ettiğinden, sözleşmenin 8.3.maddesine göre tazminat olarak karşı tarafa 3 aylık bakım bedeli kadar tutarı ayrıca peşin olarak ödemeyi kabul edeceği hükmünün uygulanma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....

      DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/09/2019 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2021/232 ESAS 2021/223 KARAR SAYILI DOSYASINDA DAVACI :......... VEKİLİ : Av. ......... VEKİLLERİ : Av. ..... Av. ........

        Taraflar arasındaki sözleşme davalı kooperatif tarafından 06/01/2017 tarihinde fesih edilmiştir. Kooperatif fesih gerekçesi olarak sözleşmenin gereklerinin yerine getirilmediği ve inşaatın yarıda bırakıldığını ileri sürmüştür. Fakat dosya incelendiğinde davacının yaptığı imalatlara karşılık davalı kooperatifin imalat bedelinden daha az ödeme yaptığını, davacının yaptığı imalatlara karşılık davalıdan alacaklı olduğu, ödeme olmadığından davacı yüklenicinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği kabul edildiğinden sözleşmenin davalı kooperatif tarafından TBK'nun 125 ve 97. maddelerine aykırı davranılması nedeniyle haksız olarak fesih edildiği kanaatine varılmış ve sözleşmede belirlenen cezai şartın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Sözleşmenin haksız olarak fesih edildiğinin kabul edilmesi ile davacı tarafın haksız fesihten dolayı tazminat (kar mahrumiyeti) talep edebileceği de muhakkaktır....

          Bölge Adliye Mahkemesi tarafından sözleşmede inşaata başlamak için kararlaştırılan 6 aylık sürenin sonu olan 29.07.2016 tarihinden önce sözleşmenin arsa sahibi tarafından 27.04.2016 tarihinde feshedilmesi ile feshin haksız olduğu, davacı yüklenicinin fesih sebebine göre menfi zararlarını isteyebilir ise de dosya münderacatında usulen ispatlanmış bir zararı bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

            Sözleşmenin Süresi ve Sona Ermesine ilişkin 12. Madde 2. paragrafta “Bu sözleşme ------, mevzuata, şirketin her türlü emir ve talimatlarına veya yukarıda açıkça belirlenen herhangi bir yükümlülüğüne aykırı davranması, verimsiz çalışması veya diğer herhangi bir sebebin varlığı halinde, 3 aylık ihbar süresi beklenmeksizin şirket tarafından her zaman derhal feshedilebilir. ---- bu fesih dolayısı ile Şirketten tazminat ve/veya --- sair herhangi bir --- altında talepte bulunamayacağını kabul ve taahhüt etmiştir.”----* Sözleşmenin feshi halinde,------, ---- maddi veya manevi zarar karşılığı tazminat veya kar kaybı gibi bir nam altında tazminat talep etmemeyi kabul ve taahhüt eder....

              eder, aksi halde bu durum sözleşmenin haklı fesih nedeni sayılacaktır.”...

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/172 Esas KARAR NO :2022/1088 DAVA:Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:27/07/2020 KARAR TARİHİ:20/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 03.01.2018 tarihinde 1 yıl süreli acentelik sözleşmesi akdedildiğini ancak davalı tarafından 08.06.2018 tarihinde çekilen ihtarname ile üretimin düşük olduğu gerekçe gösterilerek sözleşmenin 3 ay sonrasında feshedileceğinin bildirildiğini ve ihtarnamenin davacıya ulaşmasının hemen ardından ekranların kapatıldığını, davalının haksız feshi sebebiyle davacının kar mahrumiyetinin oluştuğunu, ayrıca manevi zarara da uğradığını beyanla, gerçek zarar miktarı tespit edildiğinde dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL maddi ve 5.000-TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren...

                  iddialarla haksız bir fesih yapıldığını, 04/12/2019 tarihli raporda da belirtildiği üzere sözleşmenin feshedildiği 19/03/2013 tarihinde birinci sözleşmenin konusunu oluşturan işlerin süresinin dolmasına 45 günlük süre bulunduğunu, davalı-karşı davacının sözleşmeyi daha süresi dolmadan ve sözleşmede bildirilen hükümlere uymadan feshettiğini, davalı-karşı davacının 19/03/2013 tarihli fesih bildiriminde sözleşmeleri temerrüt ve/veya sözleşmede belirtilen taahhüdün yerine getirilmemesi dolayısıyla feshetmediğini, sözleşmeyi feshedenin fesih sebepleriyle bağlı olduğunu, karara mesnet alınan 04/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı-karşı davacının 19/03/2013 tarihli fesih bildirimindeki sebepler dışında fesih sebepleri belirlendiğini, sözleşmenin "erken temerrüt" nedeniyle feshinin gerekçe yapıldığını, itiraz edilen hususları karşılamadığını ve denetime elverişli olmadığını, bu raporun dava dosyasındaki tespitlerden ve ihtarnamelerden bağımsız bir şekilde hazırlandığını, 19/03/2013 tarihli...

                    (a) hükmüne dayanılarak sözleşmenin feshedildiği davacı şirkete bildirildiğini, feshinin yürürlüğe girmesinden yaklaşık bir yıl sonra ise dava müvekkili şirket aleyhine ikame edildiğini, huzurda açılan iş bu davanın haksız ve yersiz olduğunu, bayi tarafından 01/01/2014 tarihinden geçerli olmak üzere bayilik sözleşmesi tek taraflı olarak geri dönüşsüz biçimde feshedildiğini, bayi tarafından beklenen performans hedefleri tutturulamadığını, ... tarafından bayilik sözleşmesi tek taraflı olarak feshedildiğinden tazminat hakkının bulunmamakta olduğunu, bayinin 19/02/2013 tarihli e posta iletisini dayanak göstererek fesih iradesinin formaliteden ibaret olduğunu iddia etmesi kabul edilemeyeceğini, zira e posta ... şirket yetkilisi tarafından gönderildiğinden geçerliliğinin bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirket iyi niyetle bayilik sözleşmesine uygun olarak olağan fesih hakkını kullandığını, bayi tarafı fesih döneminde de bayilik sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ihlal etmeye devam ettiğini...

                      UYAP Entegrasyonu