Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. ---------sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine navlun alacağına dayalı ------------- alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir....

    , mail yazışmalarında bu hususun tespit edildiği yönündeki tespitlerleri yönünden karşı bir beyan ve itirazının bulunmadığı anlaşılmakta olup, davalı her ne kadar sözleşmenin yetkisiz kişi tarafından imzalandığını iddia etmiş ise de, imza incelemesi talebi olmadığı gibi bir an için sözleşmenin yetkisiz kişi tarafından imzalandığı kabul edilse dahi Bam ilamında da bahsi geçilen araştırma ile sözleşmenin davalı yanca benimsendiği ve uygulandığı iş bu sebeple davalı yanın bu yöndeki itirazlarının yerinde olmadığı, takip tarihi itibari ile davacı yanın 37.757,09 TL cezai şart alacağının olduğu, bu alacağın kaldırma ilamı öncesi alınan raporda da tespiti yapıldığı gibi uyuşmazlık konusu miktarın hesaplanması ve alacak miktarı konusunda bir ihtilafın da bulunmadığı, takibin 37.737,09 TL üzerinden başlatıldığı anlaşılmakla taleple bağlılık nazara alınarak; açılan davanın kabulü ile ......

      Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesinin hileli olmasından,aykırılığı nedeniyle sözleşmenin kurulduğu andan itibaren geçersizliğine yönelik olduğunu, görevli mahkemenin genel hükümlere göre belirleneceğini yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; dava, uyuşmazlık konusu olan kira sözleşmesinin kurulduğu andan itibaren muvazaa nedeniyle iptali ile birlikte ecrimisil istemine ilişkindir. HUMK’nun 8. maddesinin 2. fıkrasında yalnızca akdin feshi istemli davaların dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde açılacağı öngörülmüştür. Buna karşılık sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, başlangıçtan beri geçerli olmadığının saptanması davasında görevli mahkeme dava konusu değere göre belirlenecektir....

        Davacı vekili dilekçesinde; 1- Davacının mağdur edildiğini, Fırat ve Mümtaz'ın iyiniyetli olmadığı halde iyiniyetli konuma getirildiğini, 2- Davalılar Fırat ve Mümtaz'ın kötüniyetli olduğunu, buna benzer onlarca arsa sahibini mağdur ettiklerini, 3- Vekil edenin edimini ifa edip hisseyi devrettiğini, buna rağmen 3. Kat 10 nolu dairenin verilmediğini, 4- Vekaletnamenin kötüye kullanılması nedeniyle geçersizliğinin tespiti istenildiğini, bu nedenle diğer davalıların da sorumlu olduğunu, diğer davalıların muvazaalı şekilde taşınmazı el değiştirdiğini, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, geçersizliğinin tespiti, tapu iptal ve tescil, taşınmazdaki hissenin dava tarihi itibariyle değerinin tespit edilerek ikame değerinin müşterek ve müteselsilen tahsili talebine ilişkindir....

        Sayı ile Düzenleme Şeklinde Arsa Payı ve Hasılat Paylaşımı Karşılığı İnşaat Yapımı ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile söz konusu sözleşmenin eki olan ... 5.Noterliği’nin ...Tarih ve ... Sayılı tadil Sözleşmesi, ... 5. Noterliği’nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı tadil sözleşmesi (Üçü birlikte kısaca “Sözleşme” olarak anılmıştır.) ve diğer sözleşme eklerinin birlikte objektif hukuki imkânsızlık nedeniyle imza tarihinden itibaren kesin hükümsüz (mutlak butlan) olduğunun tespitine, talebinin kabul edilmemesi halinde ise sözleşme, tadil sözleşmelerinin ve tüm eklerinin geriye etkili biçimde feshine(sözleşmeden dönme), . Mahkeme aksi kanaatteyse ileriye doğru etkili biçimde feshine, yargılama harç ve masraflarıyla vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde; Dava, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olup dava dilekçesinde davanın ... 7....

          Bu nedenle alacağın tamamı gözönünde tutularak mahkemenin görevi olup olmadığı öncelikle saptanmalı, alacağın miktarı ve niteliği davacıya sorulup tespit edilmeli ve saklı tutulan hakla birlikte dava konusu edilen miktar Sulh Mahkemesinin görevini aştığı taktirde davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılacağı göz önünde tutularak görev yönünden dava dilekçesi reddedilmelidir.Mahkemece dava dilekçesinde saklı tutulan alacağın değeri dikkate alınmadan ve görev yönü incelenmeden davanın esası ile ilgili hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan hükmün HUMK.nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Talep her ne kadar tapu sicil müdürlüğünün ret kararının iptalini de içerir şekilde ileri sürülmüş ise de davadaki maksat satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhi istemine ilişkin olup, istemin kabul edilmesi tapu sicil müdürlüğünün işleminin geçersizliğinin de tespiti anlamına gelecektir. Bu nedenle işlemin iptali ayrı bir istem olarak değerlendirilmemiştir. Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhi için vaat borçlusunun kayıt maliki olması gerekir. Kayıt malikinin vaat borçlusu olmadığı durumlarda da ancak onun onayı ile sözleşme tapuya şerh edilebilir. Davacı, vaat borçlusundan kişisel hakkını temlik almıştır. Bu kişisel hakkın adına tescilini vaat borçlusunun kişisel hakkı kazandığı anda talep etme hakkına sahiptir. Ne var ki somut uyuşmazlıkta sözleşmenin vaat alacaklısı olan davacı ile kayıt maliki arasında akti ilişki yoktur. Dolayısıyla, Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi hükmü uyarınca sözleşmenin mahkeme hükmü olmadan tapuya şerh edilme olanağı bulunmamaktadır....

              şart niteliğindeki alacağın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine 55.166,00 TL'nin 20.000,00 TL'lik kısmına dava tarihinden itibaren, ıslahla artırılan kısım olan 35.166,00 TL'lik kısmına ise ıslah tarihi olan 09.01.2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

                Mahkemece, protokol tarihine kadar doğan zararın varlığının sabit olduğu, davacı ve davalıların protokol ve sözleşmeleri yapan Esnaf Odası ve Kooperatif'e bağlı oldukları, sözleşmeleri kabullendikleri ve sözleşme gereği edimlerini ifa ettikleri, var olan zararın giderilmesi karşısında sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği ve zarara karşı ödenen bedelin iadesinin mümkün olmadığı, ödenen senetlerin bedelsiz kalmadığı, BK. 97 ve MK.7. maddesi uyarınca davacının senet bedelini iade talebinde haklı olmadığı ve uygulanan sözleşme ile protokollerin iptali isteminde hukuki yararı bulunmadığı, davanın ispata elverişli ve yeterli delillerle ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

                  Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davalının davacıya ---- tarihli sözleşmeden kaynaklı olarak bu sözleşmenin haklı olarak fesih edilip edilmediği,--- cezai şart alacağı olup olmadığı, sözleşmeden kaynaklı alacağı olup olmadığı, bu alacak için davacının başlattığı icra takibine davalı tarafıça yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. ---- dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik ---- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir....

                    UYAP Entegrasyonu