Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu iptal tescil, bedel iadesi, tazminat istemine ilişkindir. 2....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.10.2019 tarih ve 2019/64-2019/734 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesinin imzalandığını, davacının bayiliğin yerine getirildiği taşınmazda kiracı olduğunu, davalının haksız eylemi sonrası taşınmazdan tahliye edildiğini, davacının elinde olmayan nedenlerle sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğini ileri sürerek, sözleşmenin geçersizliğinin ve edimin sakıt olduğunun tespiti ile davalıya verilen teminat mektuplarının iadesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki 22.08.1996 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu arsanın davalı arsa sahibi haricinde paydaşlarının bulunduğunu, davalının bu sözleşmeyle hissesine karşılık olarak müvekkili kooperatiften A-1 Blok 3.Kat 13 numaralı daireyi teslim aldığını, ancak sözleşme şartlarını yerine getirip diğer hissedarların da rızalarını alarak arsayı halen müvekkili kooperatife devretmediğini, davalıya iş bu arsanın paylı mülkiyet oluşu ve sözleşmenin geçerli olabilmesi için diğer hissedarların da muvafakatını alması yönünden 13.05.2014 tarihli ihtarnameye rağmen davalının edimini yerine getirmediğini ileri sürerek; sözleşmesinin iptali ile geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak, sözleşmenin feshi, sözleşmenin fesh olmadığının tespiti, tapu iptali ve tescil, maddi ve manevi tazminat, teminat mektubunun iadesi davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen 2010/210 esas sayılı davanın reddine, birleşen 2010/479 esas sayılı davanın kabulüne, birleşen 2008/... esas sayılı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen 2010/210 esas davada davalı-birleşen 2010/479 esas, 2008/... esas davalarda davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
bir yanıt alamadıklarını ileri sürerek taraflar arasında imzalanan sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ve iptaline, müvekkili tarafından davalıya ödenen toplam 10.971,00- TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
davacının belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden müvekkilinin temerrüde düştüğü ve sözleşmenin geçersiz olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmenin feshi talebinini kabul etmediklerini, bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiğini belirtmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, adi yazılı satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin faizi ile birlikte iadesi ve munzam zararın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesi kanunun aradığı resmi şekilde yapılmadığı için hukuken geçersizdir. (TMK.706, TBK.237, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri) Bu nedenle taraflar aldıklarını sebepsiz iktisap hükümlerine göre karşılıklı olarak iade ile yükümlüdürler. Geçersiz taşınmaz satışında verilen satış bedeline alıcı faiz, taşınmazın kullanılmasından dolayı da satıcı ecrimisil veya kira isteyemez....
Uyuşmazlık Uyuşmazlık, dava konusu sözleşmenin hakimin müdahalesi ile yorumlanması suretiyle satış vaadi sözleşmesi olduğunun tespiti, mahkeme aksi kanaatte ise alacağın temliki sözleşmesi olduğunun tespiti, ilgili taşınmaz üzerine anılan sözleşmenin şerh konulmasına karar verilmesi ve mahkemeye depo edilen tutarın davalıya ödenmesi istemlerine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Somut olayda, Davacı ile davalı şirket arasındadevre mülk satış sözleşmenin sözleşmenin imzaladığı imzalandığı görülmüş ise de tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, MK'nın 706, BK'nın 213, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunludur. Devre Mülk Sözleşmesi 634 sayılı yasanın 57 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Bu nedenle taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi de tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olduğundan geçersizdir. Geçersiz sözleşme taraflarına hak ve borç doğurmayacağından hukuken geçersiz olan sözleşmeye dayanarak davacı,fesih ve ödediği bedelin iadesini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep hakkına sahiptir.(Benzer karar 3....
Taraflar arasındaki satış sözleşmesinin, tarihi itibariyle anılan hüküm kapsamında bulunduğu ve resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu açıktır. Sözleşme geçersiz olduğu için taraflar aldıklarını haksız iktisap hükümleri uyarınca karşılıklı olarak aynı anda iade etmekle yükümlüdürler.Şu durumda mahkemece; sözleşmenin geçersiz olduğu gözetilerek anılan kanun maddesi uyarınca davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....