Noterliğinin 04.08.2016 tarihli payı devir sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşmede hisse devri bedelinin 500.000-TL olarak gösterildiğini, gerçekte şirketin hisse değerinin sözleşmede yazılı miktarlardan çok daha az olduğunu, sonradan düzenlenen resmi sözleşmenin, taraflar arasındaki adi yazılı sözleşmeyi ortadan kaldırdığını, adi yazılı sözleşmenin irade sakatlığı ve gabin nedeniyle geçersiz olduğunu, yine adi yazılı sözleşmenin taşınmaz devrine ilişkin 2. maddesindeki hükmün şekil şartlarına aykırılık nedeniyle geçersiz olduğunu, 30.06.2016 tarihli sözleşmenin davacının gerçek iradesini yansıtmaması, edimler arasında aşırı nisbetsizlik bulunması, müvekkilinin zor durumundan faydalanmak suretiyle değerinden çok yüksek bedelle hisse devri yapılması ve ahlaka aykırılık nedeniyle hükümsüz olduğunu belirterek, 30.06.2016 tarihli sözleşmenin hükümsüzlüğünün tespiti ile sözleşme gereği ödenen 360.000-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
gibi bir durum olmadığını, bu güne kadar tesise gelipte konaklamak istediğini söyleyen ve konaklayamayan bir üyenin olmadığını, taşınmazın tamamlandığını ve faaliyette olduğunu, sözleşmenin öngördüğü tüm şartları taşımakta olduğunu, davacının, konaklama yapmadığı için, sözleşmeden her zaman cayabileceğinin kabulü, hukuka aykırı olacağını, yukarıda arz ve izah olunan nedenler ve resen nazara alınacak nedenlerle, yerel mahkeme tarafından verilen hükmün kaldırılmasını, haksız davanın usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, bedel iadesine ilişkindir....
reddine, diğer borçlu olmadığının tespiti,fazla ödemelerin iadesi ve devir ve teslime ilişkin talep ve davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
İş sayılı dosyasından 30/05/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının alındığını, tüm bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin feshinin tespiti ile birlikte, finansal kiralama konusu malların müvekkiline aynen iadesini talep etmiştir. Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından ... 3....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; aşamalardaki ve istinaf başvurusundaki savunmalarını tekrarla belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Tapulu taşınmazların satışı resmi şekil koşuluna tabi olup, haricen satışı TMK’nın 706, BK’nın 213 (6098 sayılı BK’nın 237 nci), 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60 ve 89 uncu maddeleri gereğince geçersizdir. 2. Kural olarak, 10.07.1940 tarih, 2/77 ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....
-TL olduğunun ve söz konusu sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğinin tespitine, Gayrimenkul Satış vaadi Sözleşmesinin geçersizliği sebebiyle, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak sadece verilenler geri istenebileceğinden, şekil yönünden geçersiz; Kocaeli il Gölcük ilçesi, Yenimahalle Mahallesi,8 cilt,771 sahife,102 ada,126 parsel sayılı gayrimenkul üzerindeki ipoteğin de hükümsüz olduğunun tespiti ile, hükümsüz ipoteğin bu nedenle fekkine,3.İpoteğin hükümsüz olması/geçersiz olması sebebiyle, hükümsüz ipoteğe dayalı olarak, İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2012/842 E. ve bu dosyanın talimatı olan Gölcük İcra Müdürlüğünün 2012/600 Tal.sayılı dosyasından yapılan işlemlerin eski hale getirilmesine/yapılmamış hale gelecek şekilde işlemlerin gerçekleştirilmesine, davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....
yapılmadığı, bu nedenle davacının sözleşmenin feshi, borçlu olmadığının tespiti davasının haklı ve hukuka uygun olduğu kanaatine varılmıştır....
Ayrıca satış anında, davalı çalışanları tarafından; davaya konu devremülkü davacının kullanmak istememesi durumunda başkalarına kiraya verebileceklerinin ve bunun gelirinin de müvekkile ödeneceğini ve devremilkü müvekkil satmak isterse bunu şirket olara kendilerinin ödenen bedel karşılığında geri alınabileceğini beyan etmelerine rağmen, bugüne kadar bu konuda da bir şey yapılmadığını belirtilerek, davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle davaya konu 06/01/2017 tarihli devremülk sözleşmesinin iptali, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, taşınmazın iadesi ve müvekkilinin ödemiş olduğu ücret olan 12.000,00- TL'nin kendisine yasal faizleri ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Madde hükmü uyarınca konutun geri verilerek bedel iadesi talep edildiği ve satış bedelinin iade edildiği davacının bu bedeli ihtirazi kayıtla aldığı anlaşılmıştır. Yapılan sözleşme ve ödeme miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Sorun sözleşme 5. Madde hükmü uyarınca bedel iadesi talep edildiğinde bunun denkleştirici adalet ilkelerine göre uyarlanmasının talep edilip edilemeyeceği konusundadır. Taraflar arasında yapılan sözleşme, tam iki tarafa borç yükleyen ve karşılıklı edimleri içeren sözleşme niteliğindedir. Sözleşme nin 3. maddesi uyarınca teslim süresi açıkça 24 ay olarak kararlaştırılmıştır. Aynı sözleşmenin 5. Madde hükmü uyarınca mülkiyetin davacıya devredileceği tarihe kadar alıcı isterse bedel iadesi talep edebileceği, paranın faizsiz iade edileceği kararlaştırılmıştır. Davacı taraf sözleşmede yaşanan gecikme nedeniyle bu hakkını kullanarak bedel iadesi talep etmiş ve satış bedelini ihtirazi kayıtla geri almıştır....
K A R A R Davacı, sık sık tatil amaçlı geldiği ...’dan ev almaya karar verdiğini, davalı emlakçı ile taşınmaz satışı hususunda bir sözleşme imzaladıklarını, sözleşmenin kanunun aradığı şekil şartlarını taşımadığını, buna rağmen davacının edimlerini eksiksiz olarak yerine getirmiş olmasına rağmen taşınmazın tapusunun devrinin gerçekleştirilmediğini, ödenen bedellerin iadesi amacıyla davalı hakkında icra takibine başlandığını ve davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....