Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, eczacı olduğunu, davalı kurum ile yaptığı sözleşmenin 14.9.2006 tarihinde davalıca feshedildiğini, el konulan küpürler ve küpürleri kesik ilaçların hepsinin mevzuata uygun reçetesinin bulunduğunu, reçetelerdeki ilaçlarıda reçete sahiplerine verdiğini, feshin sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tesbiti ile bu husustaki muarazaanın giderilmisini istemiştir. Davalı, kurum mensuplarının bilgisi dışında reçetelere ilaç yazıldığının ve bazı hastaların raporlarının davacı eczanesince çıkarıldığının belirlenmesi nedeniyle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ile benimsenmek suretiyle davanın kabulüne, feshin iptali ile muarazaanın giderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    - KARAR - Davacılar vekili, müvekkillerine ait taşınmaz üzerinde inşaat yapımı konusunda davalı ile ........2006 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, davalının inşaatla ilgili hiçbir işlem yapmadığını, halihazırdaki durum gözönüne alındığında davalının sözleşme ile ilgili edimlerini tamamlayabilmesi için oldukça uzun bir süreye gereksinim duyduğunu, sözleşmenin geriye doğru feshinin davalı tarafa ihtar edildiğini, ihtara cevap olarak "taşınmaz üzerine sit alanı şerhi konulması sebebiyle inşaata başlanılamaması ve sözleşmenin feshinde kusurlarının bulunmadığının" bildirildiğini, TBK'nın 136. maddesi gereği davalının savunmasında haklı olmadığını, müvekkiline izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığını ayrıca davalıdan elde ettiği herhangi bir menfaatinin de olmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile taşınmazın müvekkillerine teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili ile 14/11/2009 tarihinde alım satım sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin gereğinin yerine getirilmediğini, malların teslim alınmadığını ve davalı tarafın sözleşmeden caydığını, bu sözleşmeye göre cayan tarafın 25.000,00 TL cezai şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek, 25.000 TL cezai şartın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeye taraf olarak değil şirket yetkilisi sıfatıyla imza attığını, 25.000,00 TL cayma tazminatına hak kazanılabilmesi için sözleşmenin hiç yerine getirilmemesi gerektiğini, olayda sözleşmenin ifa edildiğini, dava dışı ... . Şti.'nin sözleşme gereği davacı tarafa ödeme yaptığı gibi sözleşmeye konu bahçeden sözleşmeden sonra mal topladığını, sözleşmenin tek taraflı feshinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, sözleşmenin davacı yönünden davalı tarafın davranışları nedeniyle çekilmez hale geldiği hususunun davacı tarafından kanıtlanamadığı, sözleşmenin davacı tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle sözleşmenin 10. maddesi uyarınca karşı davacıların 20.000 USD cezai şart talep edebileceği, diğer cezai şart istemlerinin yerinde olmadığı gerekçeleri ile ispatlanamayan asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne, 20.000 USD cezai şart bedelinin davacı-karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tazminat, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 04.11.2014 gün ve 2014/4792 Esas, 6928 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini, inşaata başlamadığı gibi kendi payına düşecek daireleri üçüncü şahıslara sattığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi ile cezai şartın tahsiline ve tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 10.01.2014 tarihli duruşmadaki beyanında; akdin geriye yönelik feshinin kabul edilmesi halinde, ifaya ekli cezanın reddi ile imalat bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Noterliği'nin 25.04.2008 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi imzalandığı, inşaatın bitim tarihinin inşaat ruhsatı alım tarihinden itibaren 24 ay olduğu, sözleşmenin 9. maddesinde cezai şart durumunun düzenlendiği, davalılar tarafından 25.04.2008 tarihinde davacı şirket yetkilisi dava dışı kişiye vekaletname verildiği, davacı şirketin bunun üzerine işe başlayıp 05.06.2006 tarihinde belediyeye başvurduğu, belediyenin inceleme aşamasında 05.06.2006 tarihinde sözleşmenin feshedildiği ve davalılar tarafından verilen vekaletnamenin de 24.07.2006 ve 07.08.2006 tarihli azilnamelerle geçersiz hale geldiği, sözleşmenin feshinin haklı ve makul bir sebebe dayanmadığı, davacının sözleşmenin 9. maddesi uyarınca cezai şart talep etmeye hakkı doğduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir....

              oluru ile sözleşmenin feshedildiğini, davalının kira bedelini yatırmayarak sözleşmeye aykırı davrandığını bu nedenle sözleşmenin özel şartlar 3.maddesinin 2. fıkrasında belirtildiği üzere, cezai şart ve kira bedelinin iadesinin gerektiğini, davalının mücbir sebebe dayanan sözleşmenin feshi talebinin hiçbir hukuki yönünün bulunmadığını ileri sürerek 2009 yılı kira alacağı olan 9.080,20 TL'nin 26.01.2009 tarihinden, 8.530,00TL cezai alacağına ilişkin kısmı için sözleşmenin fesih tarihi olan 10.04.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                Davalı, cevabında satın alınan mal bedelinin ödendiğini, akdin feshinin haksız olduğunu ve süre dolmadan taahhüdün ihlalinden söz edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin 03.10.2012 tarihli olduğu, akdin ise henüz 1 yıllık süre dolmadan 01.08.2013 tarihinde fesih edildiği, bu durumda taahhüdü ihlalden söz edilemeyeceği gibi akdin feshinin de haksız olduğu, mal bedeli alacağı yönünden ise feragat edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Hukuk Dairesi'nin 17/10/2019 tarih ve 2019/2981 E., 2019/4812 K. sayılı kararı) Somut olayda davacı tarafça sözleşmenin feshinin geçersizliği talep edilmiş olup bu itibarla sözleşmenin feshinin geçerli olup olmadığı yargılamayı gerektirdiğinden yaklaşık ispat şartını yerine getirilmediği dolayısıyla ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı, bunun sonucu olarak mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının usul, yasa ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ilk derece mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. 2-İhtiyati haciz talebi yönünden; İhtiyati haciz, İİK.'nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İİK.nun 257....

                    Hukuk Dairesi'nin 17/10/2019 tarih ve 2019/2981 E., 2019/4812 K. sayılı kararı) Somut olayda davacı tarafça sözleşmenin feshinin geçersizliği talep edilmiş olup bu itibarla sözleşmenin feshinin geçerli olup olmadığı yargılamayı gerektirdiğinden yaklaşık ispat şartını yerine getirilmediği dolayısıyla ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı, bunun sonucu olarak mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının usul, yasa ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ilk derece mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. 2- İhtiyati haciz talebi yönünden; İhtiyati haciz, İİK.'nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İİK.nun 257....

                    UYAP Entegrasyonu