K A R A R Davacı, eczacı olduğunu, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın 04.11.2010 tarih 9202 sayılı kararı ile yeşil kart sözleşmesinin feshedildiğini ve kendisiyle 3 yıl süre ile sözleşme yapılmama kararı alındığını, kararın gerekçesi olarak sözleşmenin 6.3.10, 6.3.13, 6.3.18, 6.3.19 maddelerine aykırılık gösterildiğini, sözleşmenin tek taraflı feshinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, sözleşmenin iptalini gerektirir hiçbir hususun kurumca sağlam delillerle ortaya konulmadığını, davalı kurumca sözleşmenin feshi yanında para cezası da tahakkuk ettirildiğini, bu para cezasının da haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı kurum ile yaptığı 31.09.2009 tarihli yeşil kart sözleşmesinin feshine dair kararın ve 34.396,21-TL para cezasının iptali ile sözleşmenin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczacı olduğunu, davalıyla olan sözleşmesinin davalı tarafından 60 gün süreyle askıya alınıp, askı süresinin bitiminden itibarende 1 yıl süreyle feshedildiğini, eczanede yapılan yapılan denetimde sözleşmenin feshini gerektirecek bir durumun bulunmadığını belirterek feshe ilişkin kararın iptaline ve bu husustaki muarazaanın giderilmesini istemiştir. Davalı, 26.11.2004 tarihli denetimde davacıya ait eczanede dört adet sağlık karnesi ile, küpürsüz ilaçlar ve ilaçsız küpürler bulunduğunu, buna ilişkin tutanağın davacı tarafçada imzalandığını, sözleşmenin feshinin sözleşmeye ve yasaya uygun olduğunun savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davalı vekili, davacının Turhal ilçesindeki diğer bayilerine daha düşük fiyattan gaz sattığını, bunun sonucunda müvekkilinin acze düştüğünü, bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davacının fesihten itibaren 3 aylık sürenin dolmasını beklemeden bu davayı açtığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının feshinin haksız olduğu, bayinin feshi halinde 21. madde uyarınca davalının cezai şart ödemesi gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin 21. maddesi uyarınca davacının fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 4.737 TL (3.000 USD) cezai şartın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, sözleşmenin 7-c maddesi gereğince istenen cezai şart talebininse reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Apartmanının, yıkılıp yeniden inşası için, ... kişi tarafından 04/07/2011 tarihinde davalı müteahhit firmayla arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin .... maddesinde ... yıl içinde tüm kat malikleri tarafından sözleşme yapılamaması halinde, imzalanan sözleşmenin fesih edileceğinin kararlaştırıldığın, davalının ... yıl geçmesine rağmen kat maliklerinin tamamı ile sözleşme yapmayı ve diğer aşamalara geçmeyi başaramadığını ileri sürerek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinin haklı olduğunun tespitiyle, hukuki ilişkinin yokluğunun belirlenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczacı olduğunu, davalı ile düzenledikleri 2003 yılı eczane protokolünün 5. sözleşmenin feshini gerektiren hususlar başlıklı 1.maddesinin n bendi gereğince sözleşmesinin 7 yıl süreyle feshedildiğinin bildirildiğini, reçetede yapılan tahrifat gerekçesine dayanıldığını, reçetelerdeki tahrifatın kendisi veya eczane çalışanlarınca yapılmadığını, reçetenin o şekilde geldiğini, yazılı ilaçları teslim ettiğini, bu nedenle sözleşmenin feshinin haksız olduğunu bildirip, fesih işleminin iptalini istemiştir. Davalı, sözleşmenin fesih işleminin sözleşme hükümlerine ve hukuka uygun olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca devredilen tapu kayıtlarının iadesinin talep edilmesi sözleşmenin feshi gerçekleşmeden mümkün olamayacağı için tapu iptalinin talep edilmesi halinde sözleşmenin feshininde bu talep içinde olduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki somut olayda davacı yargılama sırasındaki ıslah dilekçesinde bu talebini açıkça dile getirmiştir. Bu nedenle mahkemenin sözleşmenin feshinin talep edilmediğine ilişkin tespitinde isabet bulunmamaktadır. 2-Geçerli olarak kurulan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, tüm arsa sahibi akitlerin haklarını etkileyeceğinden tüm arsa sahiplerinin davacı veya davalı olarak davada bulunmaları ya da davaya muvafakatlarının sağlanması gerekir. Somut olayda davada bulunmayan bazı arsa sahiplerinin bulunduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraf şirketler arasında düzenlenen ve geçerliliği konusunda uyuşmazlık bulunmayan 12.9.2005 tarihli “ana sözleşme” ile sözleşme eki olarak imzalanan 14.9.2005 tarihli “tesellüm tutanağı” ve 23.9.2005 tarihli “taahhütname ve teslim tesellüm tutanağının bütün olarak incelenmesinde ana sözleşmenin 3/2.maddesinde belirtilen üretici firma onay yazısının davalı tarafından davacıya 14.9.2005 tarihli tesellüm tutanağı ile teslim edildiği, davacının fesih nedeni olarak ileri sürdüğü Sağlık Bakanlığı izin yazısının alınmasının davalı yana yüklendiği konusunda sözleşmede bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle sözleşmenin davacı yanca haklı nedenle feshinin söz konusu olmayıp, 5/2.madde gereği davacının 15.12.2005 tarihine kadar satın alması gereken ürün miktarına ulaşılamadığından sözleşmenin kendiliğinden son bulduğu ileriye etkili sona erme nedeniyle yerine getirilen edimlerin geçerliliğinin sözleşmenin sona ermesinden etkilenmeyeceğinden, davalının davacıya...
Davacı 28.02.2004 tarihli taahhütname başlıklı olarak imzalanan sözleşme hükümlerinin davalı yanca yerine getirilmediğini ileri sürerek ve akti feshettiğini bildirerek davalıya iş bedeli karşılığında ödediği 3.500.000.000 liranın tahsili için icra takibine giriştiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek takibe itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece davanın aktin feshinin haklı olmadığı görüşüyle reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davada feshin haklı olup olmadığı tartışılmış ve feshin haklı olmadığı görüşüyle dava reddedilmiş ise de sözleşmenin konusunu bedel karşılığı ... yapılması teşkil ettiğinden ve böyle bir sözleşmenin feshedilmesi halinde, fesih iradesinin yükleniciye ulaşmasıyla akit son bulduğundan bu durumda da tarafların birbirlerine verdiklerini geri vermeleri gerekeceğinden davacının davalıya çekle yaptığı ödemenin iadesi gerekir....
Tüketici Mahkemesince, devremülk satış sözleşmesinin feshinin koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, dava konusu ihtilafın ve davacı talebinin taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu, taşınmaz aynına ilişkin olmadığı, davanın hukuki niteliği gereği kesin yetki kuralı teşkil etmeyen ve süresi içerisinde ileri sürülmeyen yetki itirazı üzerine mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Devre Mülk Hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespiti, muarazanın meni ve menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile aralarında 02.02.2009 başlangıç tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, davalı tarafından gönderilen 31.12.2013 tarihli yazı ile sözleşmenin 9. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin feshi akabinde gönderilen 29.01.2014 tarihli yazıda ise sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile cari yıl kira bedeli olan 41.218.71....