davalıdan tazminine ve davalı tarafça ödenen 20.000 Euro'nun bu tazminat tutarından mahsubuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Hukuki niteliği itibariyle, Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshi dolasıyla, feshin haksız olduğunun tespiti, teminat mektubunun iadesi, sözleşmenin feshin tarihinden itibaren teminat tutarına faiz işletilerek davalıdan tahsili, sözleşmenin feshi dolasıyla kar kaybı, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, hak ediş bedelinin tazminine ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat isteminin şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir. 6100 Sayılı HMK.'nın 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar....
-TL'lik bölümünü peşin aldığını, davalının kalan bedeli 30/09/2005 tarihinde ödeneceğini vaad edilmesine rağmen ödemediğini, davalıya bakiye bedeli ödemesi için 29/11/2005 tarihinde ihtarname keşide ettiğini, sonuç alamayınca sözleşmenin feshi ve elatmanın önlenmesi davası açtığını davanın lehine sonuçlandığını ve kesinleştiğini ileri sürerek, geçmiş beş yıllık dönemi kapsayan 30.000,00 TL ecrimisilin tahsili isteğinde bulunmuştur. Davalı, sözleşmenin feshi ve elatmanın önlemesi davasında alınan karar gereğince bakiye satış bedelini ödediğini, ödenen miktarın talep edilen ecrimisil tutarından daha fazla olduğunu davacının ecrimisil talep etme hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sözleşmenin feshi nedeniyle davalı kullanımının kötüniyetli olduğu kabul edilerek belirlenen ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....
Toplanan deliller, yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlen kök ve ek rapor içerikleri ve tüm dosya kapsamı uyarınca, taraflar arasında imzalanan 20.01.2014 tarihli helikopter hizmetlerini kapsayan ana hizmet sözleşmesinin davalı tarafından 28.10.2014 tarihi itibari ile fesih edildiği, sözleşmenin 2.2., 14.1. ve 14.6. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; yapılan fesih işleminin iş emrinin feshi niteliğinde olmayıp sözleşmenin feshedilmiş olduğu, sözleşmenin 2.2. Maddesine göre sözleşme süresinin gerçekleşmesi planlanan iki adet kuyu programı tamamlandığı zaman ve ancak 12 aydan önce olmamak kaydıyla sona ereceği, yine sözleşmenin 14.1....
Kararı, asıl ve birleşen 2010/319 E. sayılı davada davacı- birleşen 2010/730 E. sayılı davada davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl ve birleşen davalar, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı sözleşmenin feshi, tazminat ve menfi tespit istemlerine ilişkindir....
Bölge Adliye Mahkemesince, asıl davanın, taraflar arasında imzalanan 01.04.2017 başlangıç tarihli tek satıcılık sözleşmesinin feshi ile denkleştirme tazminatı, cezai şart alacağı ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, karşı davanın ise sözleşmenin feshi ile birlikte cezai şart, ödenmeyen alacak, kar kaybı ve zararın ödenmesi taleplerine ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan 01.04.2017 başlangıç 01.04.2018 bitiş tarihli bayilik sözleşmesi incelendiğinde, davalı-karşı davacı ... Ltd. Şti. tarafından, davacı-karşı davalı ...'ye şirketlerine ait ... ürünlerini Artvin, Rize ve Trabzon illerinde münhasıran satma konusunda yetki verildiği, sözleşme uyarınca ...'nin ayda 170 adet yılda toplam 2040 adet ... marka çamaşır askısı alacağı, ücretin aylık peşin ödeneceği, Gürtaş Ltd. Şti.’nin bu illerde başka hiç kimseye ... ürünü satışı yapmayacağı, sözleşme şartlarına uyulmaması halinde 75.000....
Somut olayda uyuşmazlık, davacıların ...’da oturmak için yaptıracakları iki adet ev projesi için ahşap pencere yapılması konusunda taraflar arasında eser sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme bedelinin ödenmesine rağmen teslim edilen ahşap pencerelerin belirlenen kalitede olmadığı, ayıplı olduğu ve sözleşmeye aykırı davranıldığı iddiasıyla sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Borçlar Yasasının 355. maddesinde, istisna akdi bir tarafın iş sahibi, diğer tarafın yüklenici konumunda olduğu ve bedel karşılığında bir şeyin imalinin yapılmasının sağlandığı sözleşme olarak tanımlanmıştır....
davacının uğradığını iddia ettiği zararın azaltılmasını ve çoğalmasının önlenmesi için hiçbir önlem almadığını aksine sözleşmenin kendisince devamının imkansız olduğunu müvekkiline beyan ederek feshin haklılığını kabul ederek protokolün imzalanmasını talep ettiğini, yalnızca bu hususun dahi davacının davadaki iddia ve taleplerinde samimiyetsiz ve kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir....
Davalı taraf cevap dilekçesinde ; Görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, ödenen bedelin organizasyon ücreti olduğunu, sözleşmenin ilgili maddesine göre organizasyon bedelinin karşı tarafa iade edilemeyeceğini, bu maddenin haksız şart olarak kabul edilemeyeceğini, davacının tacir olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe : Dava sözleşmenin feshi ve alacak istemine ilişkindir Dava dışı Kenan Duman tarafından tüketici hakem heyetine başvurulmuş davacı şirket tarafından da hakem heyeti tarafından verilen karar sonrası eldeki dava açılmıştır. Hakem heyetince sözleşmenin eldeki dosyanın davacısı şirket tarafından imzalandığı uyuşmazlığın ticari davaya konu olabileceği gerekçesiyle görev yönünden talebi reddetmiştir. Davacı şirket sözleşmenin feshi ve ödenen organizasyon bedellerinin iadesini istemiştir. Hakem heyeti ve kurulu uyuşmazlık bedeli 1,00 TL olup hakem heyetine başvurucu Kenan Duman'dır....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi, menfi zararın tazmini, müdahalenin önlenmesi ve kâl, yüklenici şirket tarafından açılan birleşen dava sözleşmenin feshi, kâr mahrumiyeti ve menfi zararın tazmini istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar davalı ve birleşen davanın davacısı yüklenici şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-k.davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacılar vekili dava dilekçesinde davalı yüklenici şirketin taşınmazlara müdahalesinin önlenmesini de istemiş, ancak bu istemini harçlandırmamıştır. Harcı yatırılmayan bir istem hakkında dava bulunduğu kabul edilemez....