Noterliğinin ... yevmiye numaralı ve 02/01/2013 tarihli ihtarnamesinde güvenlik hizmeti borçlarını reddettiğini, müvekkilin 9 güvenlik elemanının hizmet aldıkları yeni güvenlik şirketinde çalışmaya başladıklarını beyan ettiğini, sözleşmenin 6/9'a göre müvekkil bünyesindeki elemanların iş yerlerinde çalışmasına 1 yıl izin veremeyeceğini, sözleşmenin davalı tarafından 30/11/2012 tarihinde kazanacağını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla haksız fesih ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle ortaya çıkan müspet zararın tespiti ile 103.950,00 TL maddi zarardan şimdilik 30.000,00 TL'sinin ihtarname tarihi olan 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte, müvekkilinin uğradığı manevi zarar ve ticari itibar kaybı nedeniyle 5.000,00 TL manevi zararın sözleşmenin fesih tarihi olan 30/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
, sözleşmenin erken feshi dolayısıyla ticari itibarının zedelenmesinden doğan manevi zararının da söz konusu olduğu, ihtarın tebliğinden itibaren 7 iş günü içerisinde fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere, davacı şirket ile akdedilen sözleşmenin idare tarafından tek taraflı olarak haksız ve mesnetsiz feshi dolayısıyla uğramış olduğu gelir kaybı ve maddi zararı ödenmediği, kesin teminat iade edilmediği takdirde, davacı şirket alacağının ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili için aleyhlerine yasal yollara müracaat edileceği" ihtar edilmiştir....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, kira sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporuna, davalı tarafından itiraz edilmiş ve davacının uğradığı zararın tespiti açısından yeni bir bilirkişi raporu alınması talep edilmiştir....
Sözleşmenin 11.0- Sözleşmenin ... Tarafından Feshi başlıklı md. sinde "Aşağıdaki hallerden herhangi birisinin olması durumunda ... sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir. Sözleşmenin feshi Yetkili Servisin ikametgahına yazılı olarak bildirilir." İçerikte olduğu, Sözleşmenin 14.1- Sözleşmenin Geçerliliği ve Sözleşme Ekleri başlıklı md. sinde "işbusözleşme imzalandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer ve 2 (iki) yıl süreyle geçerlidir. Aksi bir işlem yapılmadığı takdirde her süre sonunda bir yıl uzatılmış kabul edilir." hükmü yer aldığı görülmüştür. Geçerliliği ve Sözleşme Ekleri başlıklı md. sinde "işbu sözleşme imzalandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer ve 2 (iki) yıl süreyle geçerlidir....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı ve davacının dilekçesi ile ıslah talebindeki beyanları dikkate alınarak sözleşmenin feshinde davalının haklı olup olmadığı, şayet haksız fesih varsa 26.01.2010 tarihli sözleşmenin feshi nedeniyle davacının uğrayacağı müspet zarar miktarının yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu raporlarda inşaatın durma aşamasında A Blokun % 100 seviyesinde bittiği, B Blokun zeminde tadilat projesi de yapılarak kaba inşaatının bittiğinin tespitiyle BK'nın 366. maddeye göre yapı mahalli rayiç kıymet bedelleri ki müteahhit kârı dahildir ve masraf tesbitleri yapılmış, davalı bu raporlara inşaatın seviyesine ve özellikleri yönünden bir itiraz da bulunmamış, sadece hesap yöntemleri ve paylaşıma itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece yapılan inceleme ve bilirkişi raporlarına dayalı hüküm yerinde olup, sözleşmenin feshedildiği ve taraf kabulleri de dikkate alındığında inşaatın imar, proje ve sözleşmeye uygunluk ve tadilat projesi ile uygun hale getirilip, getirilmiyeceği yönündeki araştırma bozmasına katılınmamıştır....
GEREKÇE: Davanın: sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle oluşan zararın tahsili istemine ilişkin olup, davacı kurum kurum davalıya akdedilen hizmet alımları tip sözleşmesinin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle 3.249,00 TL kamu zararı oluştuğunu iddia ederek bu zararın fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmektedir....
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, karar vermeye elverişli olmayan yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmayan raporun hükme esas alınması doğru olmamıştır. Uyuşmazlığın çözülmesi için, öncelikle taraflar arasında belirsiz süreli ve sözlü olarak yapılan servis sözleşmesinin haksız feshi halinde kazanç kaybına ilişkin zararın hesabının hangi süre için yapılacağı ve hesaplama yönteminin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Anılan hususların tespitinin ise özel bilgiyi ve uzmanlığı gerektirmesi nedeniyle bu alanda görüşüne başvurulan kişinin davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak bilgi ve deneyim sahibi olması gerekmektedir. Oysa ki mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişiler arasında ilgili sektörden bir bilirkişi bulunmamaktadır....
Noterliği'nin 22.04.2016 tarihli ve 11609 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi"nin feshi nedeniyle uğranıldığı iddia olunan menfi zararın tahsili; karşı dava ise sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart ve yoksun kalınan kar-kazanç kaybının tahsiline isteğine ilişkindir. Davacı-karşı davalılar yüklenici, davalı-karşı davacı şirket ise arsa sahibidir. Mahkemece; sözleşmenin feshinde arsa sahibi davalı-karşı davacı şirketin haksız olduğu gerekçesiyle davacı yüklenicilerin menfi zarar istemlerinin kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; karara karşı davalı-karşı davacı arsa sahibi tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine karar verildiğine göre, davacı arsa sahiplerinin gecikme tazminatı isteme hakları mevcuttur. Davacı arsa sahipleri de davada sözleşmenin feshi istemi yanında, gecikme tazminatı isteminde de bulunduklarına ve 25.01.1984 gün ve 3/1 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca arsa sahiplerinin gecikmeden kaynaklanan alacaklarının ödenmesinin gerekmesine göre, davacıların bu konudaki istek miktarları da dikkate alınmak suretiyle gecikme tazminatı istemi konusunda değerlendirme yapılıp karar oluşturulması gerekirken, gecikme tazminatı isteminin de reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....