Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı arsa sahibinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-Davacı yüklenici kooperatifin temyiz itirazına gelince; dava dilekçesinde ticari faiz uygulanarak iş bedelinin tahsili istenmiştir. Taraflar arasındaki ilişki arsa payı devri karşılığında inşaat sözleşmesine dayalı olup, sözleşmenin feshi sonucu yapılan imalât bedeli istenmiştir. Tarafların ilişkileri ve istek dikkate alındığında davacı tarafın ticari faiz isteği yerindedir. Mahkemece bu durum dikkate alınmadan yasal faiz uygulanarak tahsil kararı verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK’nın geçici .... maddesi yollaması ile HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

    - KARAR - Asıl davada davacı yüklenici vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa maliki arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği işin ifa edilmesi nedeniyle sözleşme konusu taşınmazın %54 orandaki tapu payının iptali ile müvekkili adına tescilini, olmadığı takdirde imalat bedelinin tahsilini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında öncelikli talebinden feragat etmiştir. Birleşen davada davalı arsa maliki vekili, sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle geriye etkili feshi ile menfi zararın tahsilini talep ve dava etmiştir....

      gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava, taraflar arasında akdedilen alım-satıma konu makine yerine başka bir makinanın teslim edilmiş olması nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, iş sahibinin haksız feshi sebebiyle feshin iptâli ve muarazanın giderilmesi, olmazsa, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 5 aylık uğranılan 19.175.00 TL zararın davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece feshin iptâline ilişkin karar davalı vekilince temyiz olunmuştur....

          Dava satım sözleşmesinin haklı fesih nedeniyle ikame olunan mal ile sözleşme malı arasındaki fiyat farkı arasındaki uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Davacı sözleşmeyi haklı feshetmesi nedeniyle uğramış olduğu menfi zararın tahsilini isteyebilir. Davacının zararı mahkemeye sunulan fatura bedellerine dayandırılmıştır. Oysa davacının isteyebileceği menfi zarar davacı tarafından davalıya çekilen fesih ihtarındaki davalıya verilen ifa süresinin bitiminden sonraki tarihteki aynı cins ve miktardaki demirlerin piyasa rayiçlerinin peşin satış nedeniyle oluşacak iskontolu rayiç bedelidir. Bilirkişi tarafından o tarih itibariyle peşin satış iskontolu rayiç bedel belirlenerek iki fiyat arasındaki hesaplanarak oluşan zarar belirlenip bu zarar miktarı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekir. Mahkemece bu hususlara riayet edilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

            her ne kadar davacının sözleşmenin feshi talebi kabul edilmiş ise de, sözleşmenin feshinde davalının bir kusurunun bulunmaması ve tarafların bu konuda anlaşması nedeniyle sözleşmenin feshine karar verildiğinden davacı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına ve davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir....

              Tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl ve birleşen davada sözleşmenin geriye yönelik feshi, tapudaki şerhin terkini, kira kaybı, sözleşmeye aykırılık sebebiyle uğranılan zararın ve sözleşmenin feshi nedeniyle doğan menfi zararın tahsili istenmiş, ilk derece mahkemesince asıl ve birleşen davada, davalı ...’ye karşı açılan davadan vazgeçilmiş olmakla bu davalı yönünden açılan davanın usulden reddine, asıl ve birleşen davanın diğer davalı şirket yönünden kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı asıl ve birleşen davada davalı olan ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd....

                dan sözleşmeden bağımsız olarak taleplerde bulunmasına karşılık sözleşmenin feshedilmediği gerekçesiyle zararın doğmadığının kabulü yasa hükümlerine açık aykırılık oluşturmaktadır. Zira davacı davalı ... yönünden ileri sürdüğü talepler bakımından (vekalet görevini kötüye kullanması ve sebepsiz zenginleşme) genel hükümlere dayalı olarak talepte bulunmuştur. Bu taleplerinin incelenerek taraf delillerinin toplanması gerekmektedir. Diğer yandan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 96. maddesi ile aynı yönde düzenleme içeren 6098 Sayılı TBK'nın 125/1. maddesi gereğince sözleşmedeki edimini yerine getirmeyen borçludan sözleşmenin feshi talep edilmeksizin borcun ifası ve tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Bu tazminat istemi sözleşmenin feshi gerekmeksizin talep edilebilecek sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesinden eksik ve/veya kötü ifadan kaynaklanan olumlu zarardır....

                  Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye yönelik feshi nedeniyle davacı yüklenicinin tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir. Karşı dava, sözleşmenin ileriye etkili feshi nedeniyle müspet zarar kapsamındaki eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir. 818 sayılı BK'nın 81. (TBK'nın 97.) maddesine göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemez. Karşı davacı arsa sahibinin sözleşmeden doğan haklarını, teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işleri bedeli ile gecikme tazminatı ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden, davacı yüklenici tescile hak kazanamaz....

                    İş dosyasında sözleşmeyle üstlenilen işin ifasının imkânsızlığının bilirkişi raporuyla tespit ettirildiğini, bunun üzerinde 16.09.2009 tarihli ve 83 sayılı Encümen Kararı ile sözleşmenin feshedildiğini ve teminatın irat kaydedildiğini, sözleşmenin davacının (karşı davalı) kusuru sebebiyle feshedildiğini ve b nedenle müvekkilinin maddi ve manevi zararının bulunduğunu, bu sebeplerle; davacının davasının reddine, karşı davanın ise kabulüne karar verilerek 10.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın hüküm altına alınmasını istemiş, Birleşen 2010/727 esas sayılı dosyada arsa sahibi Belediye vekili inşaat sözleşmesi şerhinin kaldırılmasını talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu