Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

de hizmet akdi ile istihdam edilmesi nedeniyle lojman tahsis edildiğini, ancak davalının hizmet akdinin 04.11.2010 tarihinde sona erdiğini ve Lojmanlardan Yararlanma Yönetmeliğine göre iş akdinin feshi tarihinden itibaren 3 ay içerisinde tahsis edilen lojmanı tahliye etmesi gerektiğini, davalıya ihtarname gönderildiğini ancak taşınmazı boşaltmadığını ileri sürerek, davalının taşınmazdan tahliyesi ile taşınmazın boş olarak teslimine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ve davalı arasındaki iş akdinin devam ettiği ve davalının dava tarihi itibariyle haksız işgalinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    Bedel üzerinden alacağa mahsuben ihale edildiği, icra müdürlüğünce süresinde ihalenin feshi davası açılmadığından 17.01.2018 tarihinde taşınmazın alıcısına tescili yönünde ilgili tapu sicil müdürlüğüne yazı yazıldığı, tescil işleminin gerçekleştiği ve taşınmazın tahliyesi yönünde taşımazın bulunduğu adrese gidildiği ve taşınmazda davacı 3.kişinin bulunduğunun tespiti üzerine davacı 3.kişi adına 17.12.2019 tarihinde tahliye emri tebliğ edildiği, dava konusu taşınmaz yönünden borçlu Saadet Işık tarafından ihalenin feshi davası açılmakla ilk derece ilamında dava kabul edilmiş ise de Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2019/289 esas 2019/2218 karar sayılı ilamı ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, dava konusu taşınmaz yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle ihalenin feshi davasının reddine karar verildiği, kararın kesinleşmediği (dava konusu taşınmazın muhammen bedeli 253.453,12 TL. Olup ihale bedeli 356.000,00 TL....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, yeni malikin esaslı tamir ve tadilat nedeniyle kira akdinin feshi ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir....

      Ancak taraflar yenileme koşulları ile yeni sözleşmenin süresini sözleşmede kararlaştırabilir. Olayımıza gelince; davacı, davalı ile aralarında ... ada ... parselde kayıtlı taşınmazın çatı kısmına baz istasyonu kurulması amacıyla 19.10.2006 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalıya 28.06.2011 keşide tarihli ihtarla akdin yenilenmeyeceğinin ve tahliye isteminin bildirilmesine rağmen taşınmazın tahliye edilmediğini belirterek akdin feshi ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı, sözleşmenin 5.maddesi gereğince fesih hakkının kiracıya ait olduğunu,kiracı tarafından bu hak kullanılmadığından sözleşmenin beş yıl ile yenilendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın süre bitiminden itibaren bir ay içerisinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar karar verilmiştir. Taraflar arasında 19.10.2006 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesinin imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda kiralananın tahliyesi davasının feragat nedeni ile reddine, alacak davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava konusu taşınmazın 08.11.2013 tarihinde tefevvüz edildiğini, gelinen aşamada dava konusu taşınmazda icra takip borçlusu ... ve 3. şahıs davalı ...'in bulunduğunu, davalılara 29.07.2015 tarihli ihtarname ile 08.11.2013 - 29.07.2015 tarihleri arasında aylık 300.-TL 'den 6.300.-TL ecrimisil bedelinin ödenmesi ve taşınmazın tahliye edilmesi hususu bildirildiği halde kira bedellerini ödemediklerini belirterek davalıların taşınmazdan tahliyesini ve 6.300....

          Bu nedenle dairemizce inceleme, istinaf başvuru dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ve mahkemece resen gözetilmesi gereken, kamu düzenine aykırılık oluşturan sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava akdin feshi ve tahliye talebine ilişkindir....

          Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/5. maddesinde tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 31. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

            Noterliğinden 003862 yevmiye numaralı ve 29/01/2019 düzenleme tarihli ihtarname ile sözleşmeyi yenilemek istemediğini bildirdiğini, fakat yasal süresi geçmesine rağmen taşınmazın tahliye edilmediğini, bu nedenle davacı tarafından İİK 172 gereği " mukavelename ile kiralanan bir taşınmazın müddeti bittikten bir ay içinde mukavelenin icra dairesine ibrazı ile tahliyesi istenebilir " hükmü gereği Gemlik İcra Müdürlüğünün 2019/1183 E sayılı dosyası ile taşınmazın tahliyesi istemli örnek no 14 icra takibi başlatıldığını, davalının, tahliye emrine karşı itirazda bulunduğunu, davacının malik olduğu taşınmazın zeytinlik olduğunu, konut ve çatılı iş yeri kapsamında olmadığını, bu sebeple tahliye takibine Borçlar Kanunu hükümlerine dayanan tahliye taahhüdü eklemesi gerektiği iddiasının yerinde olmadığını, sözleşmenin yenilendiği iddiasının doğru olmadığını, arsa vasfında olan taşınmazın TBK'nun genel hükümlerine tabi olduğunu, dolayısıyla sözleşmenin sona ermesi için fesih bildiriminde bulunmaları...

            Kabule göre de, asıl dava terditli dava olup, davacıların birinci talebi sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, bunun kabul edilmemesi halinde sözleşmenin feshi ile var ise müdahalenin meni ve ecri misil istemine ilişkin olup, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti halinde meni müdahale ve ecri misil talepleri bulunmamaktadır. Mahkemece sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verildiğinden, feri talep olan meni müdahale ve ecri misil konusunda karar verilmesi hatalı olmuştur....

            Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

              UYAP Entegrasyonu