WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda tarafların arasındaki sözleşmenin satış sözleşmesi olduğu ve sözleşmenin feshi halinde menfi zararların talep edilebileceği tespit edildikten sonra dava dilekçesinde talep edilen; Davacı sözleşmenin feshi nedeni ile yapılan sözleşmeden dolayı iki ihale arasındaki fark bedelinin, irat kaydedilen kesin teminatın güncellenmesi nedeniyle aradaki farkın ve menfi zararın tazmini talebi ile dava açmış olup; davacının talepleri aşağıda açıklandığı gibi menfi zarar kalemleridir....

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri gereğince, davalı yüklenicilerin, süresinde inşaatı tamamlamadığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshinin haklı olduğunun tespiti ile uğradıkları zararın tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının süresinde edimini yerine getirmediği gerekçesiyle, sözleşmenin geriye etkili feshinin haklı olduğunun tespitine ve hesaplanan kira mahrumiyetinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesinde devam eden davada; davalı şirket tarafından acentenin cirosu üzerinden hesaplanan ve davalıya ödenen hak ediş bedellerinin sözleşmede belirlenen oranlara uygun olduğunu, feshin haksız olduğunu, sözleşmenin süresinden evvel ve usule aykırı feshi nedeniyle ... ...’nun cezai şart talebinde haklı olduğu bilirkişi marifetiyle tespit edildiğini, taraflar arasında arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davanın kabulüne; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla, acentelik sözleşmesinin haksız ve süresinden evvel usule aykırı feshi nedeniyle şimdilik 50.000,00-TL cezai şartın haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine; fazlaya ilişkin ek dava hakkımızın saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Eldeki dava alacak davasıdır. Mahkememizin bu dosyası ile .......

      Tekstil ve Turizm Sanayi Ticaret Anonim Şirketi vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı Bakanlığın temyiz itirazına gelince; davanın dayanağını 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 22. maddesi ile taraflar arasındaki 08.09.2006 tarihli sözleşmenin 42.5.2 maddesi oluşturmaktadır. Belirtilen kanun maddesi ve sözleşme maddesi uyarınca sözleşmenin feshi halinde kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların alındığı tarihten gelir kaydedildiği tarihe kadar aylık toptan fiyat eşya endeksine göre güncellenmesinden sözedilmiştir. Mahkemece kanundaki ve sözleşmedeki düzenlemelere göre davacı Bakanlığın güncelleme nedeni ile olan alacak istemi kural olarak kabul edilmiş, ancak teslim edilen 79.000 adet eşofman nedeniyle 66.000,00 TL teminat tutarının güncellenemeyeceği sonucuna varılarak, sadece 13.178,00 TL ek teminat nedeniyle güncelleme alacağı kabul edilerek hüküm oluşturulmuştur....

        sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davalının müvekkilinin cari hesabından kaynaklanan alacağından kesilen dayanaksız tutarlar nedeniyle sebepsiz zenginleşmesinden kaynaklanan 339.909,77 TL belirsiz alacak ile davalının teminat mektuplarını paraya çevirip davacı şirketin ticari geleceğini yok etmesi ve iflasa sürüklemesi nedeniyle 200.000,00 TL manevi tazminatın ve yoksun kalınan kazanç nedeniyle belirsiz alacak olmak üzere 100.000,00 TL'nin haksız fesih tarihi olan 04.12.2014 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          mal tedariğinin kesildiğinin ve müvekkili şirket ile olan sözleşmenin herhangi bir tazminat ödenmeden feshedildiğini, davalının sözleşmeye aykırı tutumları nedeniyle itibar kaybı yaşadığını ileri sürerek HMK 107. madde çerçevesinde belirsiz alacak davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak kaydı ile şimdilik davalıdan dava tarihi itibarı ile oluşan 2.000,00 TL sözleşmesel zarar, 2.000.- TL kâr kaybı, 2000 portföy tazminatı ve 50.000,00 TL manevi tazminat alacağının dava tarihinden itibaren uygulanan reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            ile davalıdan talep edildiğini, 2.313.583,54-TL ve 36.712,33 USD'nin KDV'si ile birlikte temerrüt tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz ve USD alacak için ......

              Öte yandan, tüm arsa maliklerince imzalanan ve bu şekilde geçerlilik kazanan böyle bir sözleşmenin feshi ya da iptali davası "olağanüstü tasarruf" niteliğinde olduğundan, TMK'nın 692. maddesi uyarınca, davanın sözleşmenin tarafı olan tüm arsa sahiplerince ve sonradan el değiştirmişse tüm tapu paydaşlarınca açılması veya tüm paydaşların davacı ve davalı safında bulunması, davacı ve davalılar dışında kalan diğer paydaşlar varsa bu kişi yada kişilerin zorunlu dava arkadaşı sıfatı bulunduğu dikkate alınarak, HMK'nın 59. ve 60. madde hükümleri de gözetilerek, davacı tarafa bu kişileri davaya dahil etmesi için süre verilmesi gerekir. Somut olayda, davacı tarafından feshi talep edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini davacı dışında dört arsa sahibinin daha imzaladığı, ancak sadece davacı arsa sahibi tarafından açıldığı anlaşılmıştır....

                Davacı vekili, 19.12.2003 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olan davalıya kira sözleşmesinin 6. maddesi gereğince üç ay önceden feshi ihbar ihtarnamesi gönderdiklerini buna rağmen tahliye edilmediğini ileri sürerek kiralanan tahliyesine karar verilmesini istemiş, davalı vekili feshi ihbarını süresi içinde tebliğ edilmediğini, bu nedenle kira sözleşmesinin aynı süre ve şartlarla yenilendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 19.12.2003 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık feshi ihbarın keşide tarihinde mi yoksa muhatabına ulaştığı tarihte mi sonuç doğruracağı noktasındadır. Sözleşmede kiralanan ... parsel sayılı taşınmazda tarla ve kısmen çalılık olarak tanımlanmış ve baz istasyonu kurulacak alan olduğu belirtilmiştir....

                  Arsa sahibi M.Akif'in 27.09.2001 tarihinde sözleşmeden doğan tüm haklarını Mustafa'ya devretmesi sonucu Mustafa sözleşmenin tarafı konumuna gelmiştir. Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi davalarının, kural olarak tüm sözleşmenin tarafı ve tapu paydaşı olan şahıslarca birlikte açılması, bunun mümkün olmaması halinde davanın tarafı olmayan sözleşmenin tarafı kişiler ile tapu paydaşlarının davaya muvafakatlarının sağlanması, taraf teşkili yapılmasından sonra davanın esasının incelenmesi gerekir. Bu şekilde mu-vafakat alınamaması sonucu taraf teşkilinin sağlanması mümkün olmuyorsa, davanın sonucunda verilen karar kendilerinin haklarını etkileyeceğinden, bu kişilerin davada davalı olarak yer almalarının sağlanması ve bu şekilde işin esası incelenip karar verilmesi zorunludur. Somut olayda sözleşmenin tarafları ve tapu paydaşları davanın tarafı konumunda bulunduklarından taraf teşkili sağlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu