WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

feshi maddesi sözleşmenin niteliğine aykırı olmadığını, her iki tarafın tacir olarak taşıma sektöründe çalıştıklarını, sözleşmenin taraflarının birbirine yakın ekonomik ve sosyal statüye sahip olduklarını ve eşitler arası bir sözleşmenin söz konusu olduğunu, sözleşmenin tarafların serbest iradeleriyle kurulduğunu, sözleşmenin 6....

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince sözleşmenin feshi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, alacak talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesine yer olmadığına, davalının başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Davalı, davacı ile aralarında imzalanan sözleşmenin adi ortaklık ve hizmet sözleşmesi olduğunu, kendisinin edimlerini yerine getirdiğini, ancak adi ortaklığın diğer tarafını oluşturan davacının sözleşmeye aykırı davrandığını ve 10.8.2005 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini, davacının dava dışı şahıslara olan borcunu ödememesi nedeniyle işyerine haciz geldiğini, elektrik ve su borçlarını kendisinin ödediğini, davacının kendisine sözleşmede kararlaştırılan işçilik ücretini ödemediği gibi vergi ve SSK borçlarını da ödemediğini ileri sürerek davanın reddini dilemiş, karşı dava ile de alacak ve tazminat talebinde bulunmuştur....

      Somut olayda, ihalelere konu sözleşmelerin davacı iş sahibi tarafından feshedildiği konusunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin yüklenicinin cezai sorumluluğu başlıklı maddesinde düzenlenen cezai şartın ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu, sözleşmenin feshi halinde ifaya ekli cezai şart alacağı isteminde bulunulmasının mümkün olmadığı, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin anılan hükmü ve anılan emsal içtihatlar dikkate alındığında davacı iş sahibinin gecikme tarihininden sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar ki sürece ilişkin olarak, diğer ifadeyle sözleşmenin ayakta olduğu sürece ilişkin olarak cezai şart alacağı isteminde bulunabileceği, sözleşmede on günlük gecikmenin sonunda sözleşmenin kendiliğinden feshedilmiş sayılacağı yönünde bir düzenleme bulunmaması ve gecikme halinde sözleşmenin feshi konusunda davacı iş sahibine takdir hakkı sunulması karşısında cezai şart alacağının on günlük süreyle sınırlı olmadığı...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada İzmir 12. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının davacı vekilinin temyizi üzerine gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gabin hükümlerine dayalı sözleşmenin feshi ve alacak istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 25/II. maddesinde “iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; dosya içerisinde, İzmir 12. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının süresinde temyiz edildiği anlaşılmakla yargı yeri belirleme olanağı bulunmayan dosyanın, davanın niteliği gözetilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; dosyanın Yargıtay 3....

          - K A R A R - Davacılar vekili, davalı yüklenici ... ve diğer davalılar ve müvekilleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, dava dışı hissedarlar ile başka bir sözleşme yapıldığını ancak dava dışı arsa sahiplerinin, yüklenicinin teşvikiyle ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını ve satış sonucu müvekillerinin hissesinin kalmadığını, böylece sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğini ve zararlarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile uğranılan zararın tahsilini talep etmişlerdir. Mahkemece, tüm dosya kapsamından, sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesinde tüm arsa sahipleri ve yüklenicinin ortak kusurlu oldukları, bu durumda, sözleşmenin feshi ve menfi zarardan sözedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

            - K A R A R - Davacı vekili asıl davada, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkiline 1 işyeri ve 6 daire verilmesi gerektiğini, binanın süresinde bitirilemediğinden sözleşmenin mahkeme kararı ile geriye etkili olarak feshine karar verilerek Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiğini, feshin geriye etkili olmasına rağmen hak ve adalet prensipleri gereği müvekkiline kira tazminatı ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, şimdilik 1 adet işyeri ve 6 adet daire için 7 yıllık kira bedeli olarak 10.000,00 TL nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile davasını belirsiz alacak davasına dönüştürmüş, birleşen davada da 6100 sayılı HMK'nın 107. maddesi gereğince kira bedelinin belirlenmesini istemiştir. Davalı vekili, sözleşmenin feshi nedeniyle kira tazminatı istenemeyeceğini belirterek, davanın husumet, zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir....

              CEVAP Davalı yüklenici vekili asıl ve birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kusurlu imalatları ve sözleşmeye aykırı hareketleri nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, davacının alacağının bulunmadığını, dava dışı iş sahibi Akfen İnş. Tur. Tic. A.Ş. tarafından müvekkili şirkete gönderilen yazıların, davacı tarafın, sözleşme hükümleri ve eklerine uygun hareket etmediği ve sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini açıkça ortaya koyduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. III....

                Mahkeme, davacı ile davalı arasında 27/11/2015 tarihli ''Coralline Mobil - Web Uygulaması Adi Ortaklık Sözleşmesi'' bulunduğu, bu sözleşmenin, tarihsiz ''Coralline Mobil - Web Uygulaması Adi Ortaklık Sözleşmesi'nin feshi ve yeni sözleşme şartları'' başlıklı sözleşme ile fesih edildiği, bu sözleşmenin D bendinde ''T4, gerçekleşecek olan bu devir için T1'a % 40 hissesi karşılığında 5.000,00 TL vermeyi kabul etmiştir'' hükmünün bulunduğu, bu sözleşmenin eki olduğu belirtilen 20/2/2016 tarihli ''Protokol'' başlıklı belgede konunun tarafların daha önce aralarında akdetmiş olduğu adi sözleşmenin hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu, protokolde ''Taraflar bu sözleşmeden doğan bütün hak ve alacak ve dava haklarından da imza ile feragat etmiş sayılır....

                Taraflar arasında birleştirilerek görülen sözleşmenin feshi ve kiralananın tahliyesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu