WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, aracın satım tarihinden dava tarihine kadar geçen 1 yıl, 5 ay, 19 günlük sürede arıza nedeniyle 2 kez kurtarıcı ile götürülmek suretiyle toplam 17 kez servise gittiği ve toplamda 103 gün serviste kaldığı, tüm bu arızaların aracın gizli ayıplı olduğunu gösterdiği, davacının sözleşmenin feshi ile bedel isteme hakkına sahip olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshi ile aracın davalı tarafa iadesinden sonra 84.196 TL araç bedelinin aracın tesliminden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, faiz alacağı yönünden fazla istemin reddine, 12.198 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Yüklenici davalı şirket, sözleşme ve eklerindeki koşullarla 9 adet otobüs durağı, 9 adet çöp sepeti ve 8 adet billboard yapımı işini yüklenmiştir. Davada, 8 adet billboardla ilgili yüklenici davalının edimini ifa etmemesi sebebiyle sözleşme konusu bu iş için davalıya ödenen bedelin iadesi sözleşmenin feshi ve billboardların kiraya verilmemesinden kaynaklanan zarar sebebiyle maddi tazminat istenmektedir. Buna göre, çöp sepeti ve otobüs durağı ile ilgili yüklenicinin edimini ifa etmiş ve yüklenicinin belirtilen kısmi ifasının Belediye tarafından kabul edilmiş olduğunun kabulü gerekmektedir. O halde, davacının istemleri nitelendirildiğinde; sözleşmenin sadece billboardlarla ilgili olarak kısmen geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshinin istendiği ortaya çıkmaktadır....

      Demirbaşlar ve Som kuaförlük hizmetleri Tic Ltd Ştinin söküp alma hakkına sahip olduğu eşyalar yada iş bu demirbaş ve/veya sair eşyalarının satışından elde edilecek bedel .../ ... arasında yarı yarıya bölüşülecek ve taraflara teslim edilecektir” hükmünün yer aldığını, dava konusu kuaförün de davalı tarafından dava dışı kişilere devredildiğini ve satıldığını, dolayısıyla demirbaşların devir bedelinin bilirkişi marifetiyle tespit edilerek bu hususta karar verilmesi gerekirken bu hususta bir değerlendirme yapılmadan karar verildiğini, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere talebin akdin feshi-alacak ve taraflar arasında imzalanmış olan 07.12.2011 tarihli sözleşmedeki muarazanın giderilmesi/ ve sözleşmenin feshi / ifasıı/ alacak talebi ile ilgili olduğu, dava dilekçesinde sözleşmenin 9 uncu maddesinden bahsedildiğini, sözleşmeye uygun olarak fesih yapılması gerektiğinden sözleşmenin 9 uncu maddesinde herhangi bir sebeple kira sözleşme feshedildiği / devir edildiği/ satıldığı takdirde demirbaşların...

        Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 05.02.2007 tarihli sözleşmenin feshi ile davalıya yapılan fazla ödemenin iadesi istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı tarafından açılan davada 05.02.2007 tarihli sözleşmenin feshi de talep edilmiş, mahkemece fesih isteminin reddine karar verilmiştir. Oysa yanlarca imzalanan sözleşme bedel karşılığı kararlaştırılan eser sözleşmesi olup fesih iradesinin karşı tarafa ulaştırılması ile sona erecek niteliktedir. Davacının 06.03.2007 tarihli fesih iradesinin davalıya ulaşması ile akit son bulmuştur....

          K A R A R Davacı, davalıdan ... plakalı ... marka, 2006 model araç satın aldığını, sigorta yaptırmak istediğinde aracın pert kaydı olduğunu öğrendiğini, davalıya gönderdiği ihtar ile aracı geri alınması ya da bedelin iadesi istediğini, çekilen ihtarnameye ise davalının cevap vermediğini ileri sürerek araç satış sözleşmesinin feshi ile ayıplı aracın davalıya iadesi ve satış bedeli olan 16.059,00 TL’nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tarafına iade edilmesini, bu talebin kabul görmemesi halinde 5.000,00 TL'den aşağı olmamak kaydıyla ayıp oranında bedel indirimi ve bu alacağa ihtar tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 3.300 TL’nin 29.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir. Somut olay incelendiğinde; mahkemece hükme esas alınan raporda müspet ve menfi zararın yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde incelenmediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma ilamının gereği yerine getirilmeden, Yargıtay denetimine elverişli olmayan rapora göre hüküm kurulmuştur....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.... 7....

                ihlal ettiğine veya ihtara rağmen hala ihlal etmekte olduğunu gösterir bir delil veya belge de davacı tarafından sunulmadığını, dolayısıyla müvekkil çekilen ihtarların haksız olup tamamen soyut iddialar olduğunu, Franchise sözleşmesinin kanunda düzenlenmiş bir sözleşme olmadığından isimsiz bir sözleşme niteliğine haiz olduğunu, sözleşmenin genel işlem şartlarına haiz olduğu, bu bakımdan sözleşmenin feshi cihetine gidilip cezai şart talep edilmesi ve katkı payı ödemesinin iadesi talebinin yersiz olduğunu belirterek yetki itirazların kabulü esasa gidilmesi halinde davanın esastan reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  KARAR Davacı, 12.6.2012 tarihinde konut satın almak için kaparo olarak 42.200,00TL nakit ve 40 adet toplam 187.800,00TL bedelli senet olmak üzere 230.000,00 TL değerinde nakit ve senet verdiğini, ancak davalının tapuyu devretmediğini, sonrasında 30.12.2012 tarihli adi şekilde satış vaadi sözleşmesini imzaladığını, ancak bu sözleşmenin noterden yapılmadığı için geçerli sözleşme yapılmasını istediğini, taahhüt edilen konutun kararlaştırılan büyüklükte olmadığından ödenen para ve senetlerin iadesini talep ettiğini, bu talep davalı tarafından kabul edilerek sözleşmenin feshedildiğini, davalının 27.8.2012 tarihinde 40 adet senedi ve 5.442,76 TL'yi iade ettiğini, davalı tarafından imzalatılan fesih belgesinde matbu olarak cezai şart kesileceği yazılmış ise de bu belgeyi cezai şart kabul edilmeden paranın tamamen ödenmesi şartıyla imzaladığını ileri sürerek; sözleşmenin feshi sebebiyle iadesi gereken 41.510,24TL'nin 1.9.2012 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini...

                    nedenle fesih edebileceğinin ve ödemiş olduğu bedelin iade edilmesi gerekiğinin belirtildiğini, dava konusu icra emrine dayanak olan mahkeme ilamının başından itibaren müvekkilinin kesinlikle bir mülkiyet iddiası olmamakla beraber dosya kapsamında ve yargılamanın hiç bir aşamasında mülkiyete dair bir uyuşmazlık ya da tartışmanın da söz konusu olmadığını, söz konusu mahkeme ilamının taraflar arasındaki sözleşmenin feshi sonucunda eda hükmü içeren alacak davasına ilişkin olduğunu ve eda hükmü içeren alacak davasına ilişkin mahkeme kararlarının icrası için kesinleşmesi gerekmeyeceğini, icra emrine dayanak yapılan mahkeme ilamının, baştan itibaren taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacağı iadesine yönelik olması, söz konusu davanın temelinde tarafların mülkiyet iddiasının bulunmamasıyla beraber dosya kapsamında hiçbir şekilde mülkiyete dayalı bir uyuşmazlığın söz konusu olmaması ve dolayısıyla davanın taşınmazın aynına ilişkin olmaması sebebiyle ilgili kararın icrası için ilamın kesinleşmesine...

                    UYAP Entegrasyonu