Mahkemece sözleşme iş sahibince feshedildiği kabul edilerek hüküm oluşturulduğu ve davacı tarafça mahkemenin sözleşmenin feshedildiğine dair kabulüne karşı temyiz yapılmadığından sözleşmenin feshedildiğine dair mahkemenin kabulü kesinleşmiştir. Eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeli müspet zarar kapsamında olduğundan sözleşmenin feshi halinde talep edilemez. Ancak “çoğun içinde az da vardır” ilkesi gereğince davacı eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelini talep ettiğinden talebinin içinde işin eksik ve kusurlu yapılmış olması sebebiyle fazla ödenen iş bedelinin iadesi isteminin olduğu da kabul edilmelidir....
Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2021/639 esas sayılı dosyasındaki davada sözleşmenin feshi sebebi ile dava açılarak alacak isteminde bulunulduğunda, sözleşmenin feshi halinde 818 sayılı Borçlar Kanunu 126/4 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 147/6. maddesi hükmünde öngörülen beş yıllık zamanaşımı süresinin feshin yükleniciye bildirileceği tarihten başlayacağı, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında fesih tutanağının 30/05/2016 tarihinde düzenlendiği ve tarafların bulunduğu, 07/06/2016 tarihinde yükleniciye gönderildiği, fesih iradesinin en geç Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2016/513 esas sayılı dosyasında öğrenildiği farzedilse dahi, anılan dosyanın dava tarihinin 31/05/2016 olduğu, birleşen dosya dava tarihinin 01/11/2021 olduğu ve beş yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra davanın açıldığı belirtilerek birleşen dosya yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
feshi ile yükümlülüklerinin iptali ve teminatların iadesi, mümkün olmadığı takdirde, aşırı ifa güçlüğü nedeniyle rödovans sözleşmesinin uyarlanması kararının verilmesini istemiştir....
Maddesine göre alıcının ödeme ve benzer sorumluluklarını yerine getirmemesi veya oluşacak yeni şartlara göre düzenleme yapılmaması durumunda satıcının sözleşmeyi fesih hakkının doğduğunun belirtildiği, ayrıca taraflardan birinin yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde T.B.K. 125/2. Maddesine göre taraflardan herhangi birinin sözleşmeyi fesih hakkı bulunduğu buna göre alıcının satış bedelini kısmen ödediği, satıcının ise sözleşmeye uygun şekilde taşınmazı inşa ederek teslim edemediği ve sözleşmenin buna göre feshi ile tarafların ödemiş olduğu bedel ve ifaları geri isteyebilecekleri bu kapsamda asıl dava bakımından taraflar arasındaki Bakırköy 3....
Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 3....
Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. ... 2....
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesinde tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Tekirdağ 1....
Hukuk Dairesi'nce verilen 05/12/2018 tarih ve 2018/159 E- 2018/864 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; davalı ile müvekkili arasında davalıya ait 385 adet aracın bir yıllık karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası yapım işi sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin sigortasını yaptığı ve davalı adına sigorta şirketlerine prim ödemesi yaptığı 228 adet aracın sigorta prim borcunun 682.264,91 TL olmasına rağmen, davalının müvekkiline 311.928,48 TL ödeme yaptığını, ancak davalının halen 370.336,33 TL borcu olduğunu, sözleşmenin haklı olarak feshi nedeniyle teminatın iadesi gerektiğini ileri sürerek 370.336,43 TL'nin poliçelerin ödeme tarihinden...
Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 1....
Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 1....