WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Otomotivden 20.500,00 TL bedel karşılığı bir otomobil satın aldığını, 10.000,00 TL'yi Tahir'in banka hesabına 9.000,00 TL'yi ise diğer davalı ...'e elden ödediğini, araca aynı gün chek-up yaptırdığını servisin araçta birtakım arızalar tespit ettiğini bunların davacıya bildirildiğini, aynı gün aracı bir yerden bir yere götürürken aracın bilinmeyen bir nedenle yandığını ve kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek, ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshine ödenen 19.000,00 TL. satış bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra verdiği ıslah dilekçesiyle alacağına 18/10/2011 tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshi nedeniyle satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir....

    Hal böyle olunca; mahkemece, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, sözleşmenin davacı tarafça benimsendiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 9.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......

        O nedenle sözleşmenin 14. Maddesinin uygulanması imkanı yoktur. Mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine ve verilen senetlerin iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          , tarafların geçersiz sözleşme nedeniyle aldıklarını iade etmekle yükümlü oldukları, sözleşmenin feshi ve sözleşme bedelinin taleple bağlı kalınarak (HMK 26) faizsiz iadesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

          Dosyanın yapılan incelemesinde tapu kaydındaki şerhin silinmesine ilişkin talep ve dava bulunmadığı, kesin yetkinin söz konusu olmadığı ve usulüne uygun süresinde bir yetki itirazı yapılmadığı tespit edilmekle dava dilekçesindeki taraf adresleri de göz önünde bulundurulduğunda sözleşmenin feshi ve alacağa yönelik taleple ilgili davanın Bakırköy 4 Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemenin kesin yetki söz konusu olduğundan bahisle vermiş olduğu yetkisizlik kararı yerinde görülmemiştir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022/14828 Esas, 2023/2048 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulü işe mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Sözleşmenin 22. maddesi gereğince, müşterilerden tahsil edilen tutarların günlük olarak Sayın Muhatap tarafından bilinen şirketimiz banka hesabına yatırılması gerekirken, yatırılmadığı; ayrıca, mevcut sözleşmenin "acentenin sorumlulukları" alt başlıklı 5 maddesinde "----- ve şubeler ite ilgili düzenleme ve talimat hükümlerine,------ kararlarına ve bundan sonra bildirilecek olan talimat hükümlerine tam olarak uymayı, iş ve işlemlerini bu hükümlere göre yürütmeyi bağımsız ve basiretli bir tacir sıfatıyla kabul ve taahhüt ettiği hususu düzenlendiği halde, bu taahhütlere aykırı davranıldığı tespit edilmiştir. Anılan taahhüde aykırılığın sözleşmenin feshi sonucunu doğuracağı açıktır. Anılan sebeplerle tarafınızla akdedilen Sözleşme'nin yukarıda anılan sözleşmeye aykırı fiilleriniz nedeniyle ----- tarihi itibariyle feshine karar verilmiştir.” şeklinde belirtilmiştir....

            Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....

              Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... ... Limited Şirketinden almış olduğu 2014 model Nissan marka aracın gizli ayıplı olduğunu, durumun ihtarname ile yasal süresinde davalılara bildirildiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile aracın davalılara iadesi ve araç bedelinin davalılardan tahsiline, ayrıca 5.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, araçta üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

                Mahkemece tarafların tacir olup olmadıkları araştırılmalı, tacir olmadıklarının anlaşılması halinde dava asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla görülmelidir. 2- )Dava sözleşmenin feshi ve çeklerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 3.000,00- TL harca esas değer gösterilerek açılan sözleşmenin feshi ve çeklerin iadesi davasında dava konusu sözleşmenin değeri olan 300.000,00- TL üzerinden nispi harç tamamlanmamıştır. Bu tür davalar, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca nispi harca tabidir. Bu durumda mahkemece, dava konusu sözleşmenin değeri üzerinden hesaplanacak harcın ikmal ettirilmesi zorunludur. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemleri yapılmaz. Mahkemece harcın ikmali için aynı kanunun 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re'sen eksik harcın tamamlatılması gerekirken eksik nispi harçla davanın yürütülüp karar verilmesi doğru olmamıştır. (Yargıtay 15. HD., 2018/4743 E., 2018/4335 K.; Yargıtay 23....

                UYAP Entegrasyonu