Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan ... Tur A.Ş.'nin yetkili acentesi olan diğer davalı ... Turizm şirketi ile 16.06.2013 hareket tarihli yurt dışı tur seyahati için sözleşme imzaladıklarını ve ücretin ödendiğini, ancak tur başlamadan yaklaşık bir buçuk ay önce ev içinde geçirdikleri kaza nedeniyle tura katılma imkanlarının kalmadığını ve bu durumun rapor ile tevsik edildiğini, tur iptal ve sözleşme bedelinin iadesi taleplerini içeren davalılara yönelik ihtarlarının neticesiz kaldığını ileri sürerek, davalı tarafa ödenen 3.665,00.- TL'nin 29.05.2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 3- Dava, taraflar arasında yapılan satım sözleşmesi uyarınca satıma konu aracın fiilen davalıya teslim edilmesine rağmen sözleşme bedelinin ödenmemesi sebebiyle sözleşmenin iptali ve aracın davacıya iadesi istemlerine ilişkindir. 4- dava dilekçesine ekli mobil vinç araç satış sözleşmesi başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; davacının satıcı, davalının alıcı oldukları, ......

      Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeni ile sözleşmenin feshi ile bedel iadesi talepli davada, davalı satıcının mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulması talebine ilişkindir. Dosya incelendiğinde; davacının dilekçesindeki açık beyanı ve ilk derece mahkemesindeki karar gerekçesine göre, ihtiyati haciz kararı sadece davalı T7-Koza İnşaat Sanayi Ve Tic. A.Ş. hakkında verilmiş olup, diğer davalı Odeobank A.Ş. hakkında ihtiyati haciz ara kararı verilmediği açıktır. Dolayısıyla tereddüte mahal bulunmamaktadır. Bu itibarla; HMK m. 352 uyarınca istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      -TL bedelli iki adet çeki avans olarak alındığını, davalı ile yapılan protokole göre bu avans çeklerinin karşılığı ... tarihine kadar mal olarak karşılanacağının düzenlendiğini, protokol ile belirlenen süreye güvenen müvekkil çekleri piyasaya verdiğini, sözleşmenin taraflarının tacir olduğunu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 18/2. maddesine (mülga 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 20/II. maddesine) göre her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, sözleşmenin imzası, ifası ve feshi aşamalarının hepsinde gözetilmesi gereken ilkelerden olduğunu, imzalanmış sözleşmenin yürütümü sırasında hukukun genel ilkelerinden olan 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi gereğince de, hak ve borçların kullanımı ve ifasında da iyiniyet kurallarına uyulmasının gerekli olduğunu belirterek sözleşmenin feshi için hiç bir sebep öne sürmeyen davacının, tek taraflı fesih hakkını kullanmasının TMK'nun 2 maddesindeki iyi niyet kuralına aykırı...

        Anılan Yönetmeliğin 5/h maddesinde; “sözleşme konusu hakkın kullanılması karşılığı olarak tüketici tarafından ödenecek bedel, ortak tesislerin ve hizmetlerin kullanımı için ödenecek bedel, vergi, harç gibi zorunlu yasal giderler ve genel idari masrafların ne şekilde hesaplanacağına ilişkin açıklamalar”ın sözleşmede yazılı olarak yer alması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu yasal düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı gibi, tüketicinin, devre tatil hakkının kullanması karşılığı tesislerin ve hizmetlerin kullanımı için ve yine genel idari masraflar için bir bedel ödeyeceği hususunda bir duraksama olmamalıdır. Ne var ki, bu aidat ve genel idari masrafların fahiş ve keyfi olarak belirlenmemesi gerekir. Devre tatil sözleşmeleri 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında düzenlenmiş olup, kamu düzeni ile ilgilidir. Kaldı ki, devre tatil sözleşmeleri iki taraflı sözleşmeler olup, her iki tarafa da edimler yüklemiştir....

          Tüm bu açıklamalar ışığında davacının bedel iadesi talebinin ancak davalı Hol-Tur'a karşı ileri sürülebileceği anlaşıldığından bu davalı yönünden bedel iadesi talebinin kabulüne, davalı arsa sahipleri hakkında açılan davanın sözleşmenin tarafı olmadıklarından reddine ve kira tazminatı talebinin ise akdin feshi ile bedel iadesi istendiğinden koşullar oluşmadığı için reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle; 1- Davacı tarafından davalılar T8 T6 T7 T5 T3 T4 T10 ve T9 aleyhine açılan bedel iadesi davasının işbu davalıların taraf sıfatının bulunmaması sebebiyle HMK 114/1.d, 115/1,2 maddeleri gereğince husumet yokluğundan USULDEN REDDİNE, 2- Davacı tarafından davalı T12 T13 aleyhine açılan davanın KABULÜ ile taraflar arasındaki 31/12/2013 tarihli "HOLTUR 2 Satış Sözleşmesi"nin FESHİNE, 3- Davacının ödemiş olduğu 35.000,00- TL'nin temerrüt gerçekleşmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı T12 T13'den alınıp DAVACIYA VERİLMESİNE...

          Davacı, bedava tatil çıktığı söylenip davet edildiği otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 2.8.2000 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını, tesisin işletme ruhsatınını bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, anılan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....

            ın 05/03/2015 tarihinde işten ayrıldığını, aralarındaki sözleşmenin garantiye ilişkin 5. maddesine göre 3 aylık zaman zarfında işçinin kendi isteği ile işten ayrılması halinde yeniden davalı tarafından hizmet sunumu gerektiğini, ancak bu konuda yazışmalar yapılmasına rağmen sonuç alınamadığını ve sözleşmenin feshedildiğini belirterek davalının üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle sözleşme bedelinin iadesi için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın iptalini ve takibin devamını, asgari yüzde yirmi icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....

              hususunda yeterli araştırma yapılmamış olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde bu bedelin tamamının ödenmiş olduğu iddiası ileri sürülmüş olduğundan, sözleşmenin feshi ve bedel iadesi hükmünün davacı tarafça yapılan ödemelerin tamamını kapsaması gerektiğinden bu hususta yeterli araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre temyiz eden davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

                Taraflar arasında .. arası 1. kısım (KM.76+443-85+123 arası) Toprak işleri, sanat yapıları, üst yapı ve çeşitli işler yapım işi” ihalesiyle ilgili ... nezdinde 14.09.2009 tarih ve 32914 yev. nolu birim fiyatlı eser sözleşmesinin 4.451.049,00 TL toplam bedel üzerinden imzalandığı hususunda çekişme bulunmamaktadır. Dairemizin bozma kararı ihtiyati tedbire ilişkin olduğundan daha önce işin esasına girilmemiştir. Uyuşmazlık yanlar arasındaki eser sözleşmenin davalı idarece 20.09.2012 tarih ve 7294 sayılı Genel Müdürlük onayı ile feshi işleminin tüm sonuçlarıyla iptâli isteminden kaynaklanmaktadır. TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen Eser sözleşmesinde yüklenici, iş sahibinin ödemeyi üstlendiği ücret karşılığında bir eser meydana getirmeyi borçlanır. Sözleşmelerde fesih; bozucu yenilik doğuran bir hak olup, karşı tarafa iradenin ulaşması ile tamamlanır ve hukuki sonuçlarını yaratır....

                  UYAP Entegrasyonu