Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayın çoğunluğun verdiği bozma kararındaki yöntem uygulandığında; sözleşmenin uyarlanması sözkonusu olur ve bu durumda da sözleşme hükmü ortadan kaldırılmış olur. Oysa koşulları oluştuğunda; hâkim, ancak sözleşmenin ileriye doğru sonuç doğuracak şekilde uyarlanmasına karar verebilir. Az yukarıda açıklandığı üzere, “denkleştirici adalet ilkesinin” uygulanması halinde, sözleşme hükmü ortadan kaldırılmaz. Davacı tarafın hakettiği gecikme tazminatı tutarının yukarıda açıklanan yöntemle belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava yanlar arasında imzalanan 22.03.2004 tarihli taşeron sözleşmesinden kaynaklanmış olup asıl davada sözleşmenin feshi ile kira geliri karşılığı gecikme tazminatı, eksik ve kusurlu iş bedeli, manevi tazminat ile hatalı ve eksik imalâtlar sebebiyle iade edilmesi gereken alacağın tahsili, karşı dava ise manevi tazminat ile fazla imalât bedellerinin ödetilmesi istemlerine ilişkindir....

      a cebri icra yoluyla satıldığı, 28.11.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre 7.016,00 TL gecikme tazminatı hesaplanıp, inşaatın %100 oranında tamamlandığı ve yasal olduğu anlaşıldığından davacının fesih talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle, sözleşmenin feshi talebinin reddine, 7.016,00 TL gecikme tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dairemizin 14.01.2004 günlü bozma ilâmında belirtildiği gibi inşaatın gerçekleşme oranı % 30'a göre ileriye dönük fesihten sözedilemez ise de akdin ileriye dönük feshine dair önceki karar arsa sahibi tarafından temyiz edilmediğinden davalı bakımından usulî kazanılmış hak oluşmuştur. Yine bozmada belirtildiği üzere ileriye dönük fesih kesinleştiğine göre mahkemece ileriye etkili feshin sonuçları da hüküm yerinde gösterilip açıklanmalı, bozmadan sonra birleştirilmesine karar verilen ve yüklenici tarafından açılan 2004/245 E. sayılı davadaki yüklenicinin maddi tazminat istemi ile ilgili olarak karar verilmelidir. Davalı yüklenici işin tamamını sözleşmeye uygun olarak yapıp teslim etmesi halinde 117 ada 1 parselde kayıtlı gayrimenkul ile 2022 parselde bulunan sitedeki 6 adet daireye hak kazanacaktır. Bu 6 adet daireden iki adedinin davalı yükleniciye verilmiş olduğu ihtilâfsızdır....

          Sözleşmenin feshinin ileriye mi yoksa geriye mi etkili fesih olacağı hususu inşaatı yargılama safhasındaki son durumu itibari ile belirlenmesinin gerekmesi (Yargıtay 23....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/662 Esas ve 2014/1078 Karar sayılı kararı ile geriye etkili olarak iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, geriye etkili fesih halinde sözleşmenin baştan itibaren yok hükmünde sayılacağını, sözleşme yok hükmünde farz edileceği yani hiç akdedilmemiş olarak değerlendirileceği için sözleşmeye dayanılarak cezai şart ve gecikme tazminatı talebinde bulunulamayacağını, sözleşme geriye etkili feshedilmiş olması nedeniyle mahkemece yargılamanın iadesini talep edenler aleyhine hükmedilen tazminat davasının konusuz ve hükümsüz hale geldiğini, karşı tarafça hem sözleşmenin geriye etkili feshinin talep edilmesinin hem de sözleşmeden doğan tazminat talebine dair ilamın icrasının talep edilmesinin Yargıtay kararlarına aykırı olduğu gibi Medeni Kanunun 2. maddesindeki dürüstlük kurallarıyla da bağdaşmadığını, bu nedenlerle HMK'nın 370/ğ hükmü uyarınca yargılamanın iadesi taleplerinin kabul edilerek mahkeme hükmünün ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep...

            Yanlar arasında yapılan ve mahkemece geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine karar verilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenici tarafından yerine getirileceğine güvenilerek bina yıkılmış olmasına ve sözleşmenin feshinde yüklenicinin tamamen kusurlu bulunmasına göre yıkılan binanın getirebileceği asgari kira bedeli olumsuz zarar kapsamındadır. Eser sözleşmesi kapsamındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan yüklenici, sözleşme gereğince yapımını yüklendiği inşaattaki bağımsız bölümleri arsa sahibi veya sahiplerine teslim etmemesi; başka bir anlatımla, “teslimde temerrüdünün” gerçekleşmesi durumunda ve sözleşmenin geriye etkili feshi halinde sözleşme konusu bağımsız bölüm ya da bölümler için istenen gecikme tazminatı kapsamındaki kira tazminatı “olumlu zarar”dır ve sözleşmenin geriye etkili feshinde belirtilen olumlu zarar istenemez. Mahkemece, dava konusu maddi tazminatın, bu nitelikte olumlu zarar olduğunun nitelendirilmesi doğru olmamıştır....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle 16.03.2007 tarihli ek sözleşmenin 2. maddesinde kararlaştırılan 300 USD gecikme cezası iken, mahkemece gecikme tazminatı olarak değerlendirilmesinin sonuca etkili bulunmamasına ve ek sözleşmede kararlaştırılan gecikme cezasının (ifaya ekli cezanın) fahiş bulunmamasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14.948,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 11.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Geriye etkili feshin en önemli sonucu tarafların sözleşmenin yapıldığı tarihteki mal varlığına getirilmeleridir. Bunun anlamı, geriye etkili fesihte yükleniciye inşaatın fesih tarihindeki fiziki durumuna uygun bağımsız bölüm verilmez. Feshin geriye etkili olacağı konusunda taraf iradelerinin uyuşmaması halinde mahkemece ileriye etkili feshin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalıdır. Fesih ileriye etkili sonuçlar yaratacak şekilde yapılmış veya bunun koşulları oluşmuş ise feshin doğal sonucu olarak yapılacak tasfiye işleminde yüklenici eserin getirildiği fiziki seviyeye uygun bağımsız bölüm tapusunun devrini isteyebilir. Feshin geriye etkili olması durumunda, sözleşme hiç yapılmamış (yok) farzedilerek hüküm doğuracağından taraflar karşılıklı olarak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerince geri alabilir....

                  Kaldı ki; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye etkili feshinin talep edilerek dava açılması halinde, Yargıtay 15.H.D.'nin 07/04/2004 tarih 2003/4795 Esas 2004/1968 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere geriye etkili fesih talep edebilecek olan davacı arsa sahibinin kendi iradesi ile sözleşmenin ileriye etkili feshini talep ettiği durumlarda imalatın gerçekleşme seviyesine bakılmaksızın aktin ileriye etkili feshine karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ancak somut dosyada taşınmazın sözleşmenin tarafı olan şirketçe, diğer davalıya devredildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafın talebi doğrultusunda ileriye etkili fesihle taşınmazın davacı taraf üzerine tescili talebinin devrolunan kişi açısından da geçerli olup olmayacağı, Mahkememizce incelenmiştir. Şöyle ki, yargılamanın başından itibaren davalı taraf kat karşılığı inşaat sözleşmesini bilmediklerini, iyi niyetli olduklarını iddia etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu