Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin 20.03.2012 tarihli duruşmada, yapılan sözleşmenin ileriye etkili feshi ile, davalı A.. Ş.. adına tapuda kayıtlı 17 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile, müvekkili adına tesciline karar verilmesini istediklerini beyan ettiği, sözleşmede, dairelerin anahtar teslimi olarak verileceği hususundaki hüküm, iskân izninin halen alınmamış olması ve taraflar arasındaki ihtilaf dikkate alındığında, davalı tarafın temerrüde düştüğü, eksik işleri tamamlama yönünde herhangi bir faaliyetlerinin görülmediği, bu nedenle davacı tarafça sözleşmenin ileriye etkili olarak feshinin talep edilmesinin yerinde olduğu, her ne kadar davacı tarafça davalı A.. Ş.. adına kayıtlı olan bağımsız bölümün tapu kaydının iptali talep edilmiş ise de taşınmazın davalı A.. Ş.. adına satıştan tescil edildiği, ikinci yapılan sözleşmede A.. Ş..'...
Diğer taraftan mahkeme, inşaatın getirildiği seviyeye göre akdin ileriye etkili feshine karar vermekle yetinmiştir. Yukarıda değinildiği üzere ileriye etkili fesihte taraflara ait bağımsız bölümlerin ve bunların arsa paylarının tesbitiyle, yükleniciye hakettiği oranda tapu payı verilerek fazlası varsa bunların iadesi gerektiği belirtilerek tasfiyenin de yapılması zorunludur. Bu husus gözetilmeden uyuşmazlık ortada bırakılarak ileriye etkili fesih kararı verilmesi usul ve yasaya, Dairemizin yerleşen uygulamasına, İçtihadı Birleştirme kararına aykırı olmuştur....
etkili feshi ile kısmen kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz olunmuştur....
Bu itibarla istek, taraflar arasındaki akdi ilişkinin ileri etkili feshine ilişkin olmayıp, aradaki hukuki ilişkiye hangi sözleşmenin uygulanacağına dairdir. O itibarla ,mahkeme kararının gerekçesinde yer alan inşaatın tamamlanma aşaması dikkate alınarak ileriye etkili feshe karar verilmediğine ilişkin gerekçe yerinde değildir. Ne var ki, 05/05/2010 günlü sözleşmenin “cezai şartlar ile fesihe ve yetkiye ilişkin şartlar” bölümünün ikinci maddesinde yüklenici kooperatifin teslim şartlarında belirtilen arsa sahibinin 1502 parsel B Bloktan hak ettiği ikinci ... adet daireyi ( ...,...,...,... numaralı daireler) sözleşme imzalandıktan itibaren ... yıl içinde teslim etmez ise ... bu sözleşmenin feshedilerek, hiçbir ihtara gerek kalmaksızın taraflar arasında düzenlenen ilk sözleşme olan ... .... Noterliğinin .../04/1995 tarih ve ... yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin uygulanacağı kararlaştırılmıştır....
konulan haciz şerhlerinin tek başına sözleşmenin feshi için gerekçe kabul edilmesinin mümkün olmadığını, sözleşme konusu arsaya bitişik olan ......
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde sayılan ekleri arasında bulunan özel şartnamenin 11.1 maddesinde, gecikme halinde beher takvim günü için net 1.700,00 TL gecikme cezası ödenmesi kararlaştırılmıştır. Genel Şartnamenin 25. maddesinde, sözleşmenin feshi halinde ...'ın fesih tarihine kadar da özel şartnamede yazılı gecikme tazminatını istemeye yetkili olduğu hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki akdin feshi, mümkün olmaz ise alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin de aralarında bulunduğu arsa malikleri ile davalı arasında imzalanan 26.09.1996 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği 24 ay içerisinde müvekkiline teslimi gereken bağımsız bölümlerin halen teslim edilmediğini, gecikilen süre için kira tazminatı kararlaştırıldığını ileri sürerek, öncelikle anılan sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, bu talebi kabul edilmediği takdirde de anılan sözleşmenin ileriye yönelik feshine ve fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile 150.000,00 TL kira alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Her iki sözleşmede de yüklenicinin kararlaştırılan tarihte işi teslim edememesi durumunda iş sahibine maktu gecikme tazminatı ödemesi hüküm altına alınmıştır. Nitekim iş sahibi açtığı birleştirilen davasında sözleşmelerin feshi yanında lehine oluştuğunu ileri sürdüğü gecikme tazminatının tahsilini de istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucu birleşen dava yönünden, yanlar arasında düzenlenen sözleşmelerin, koşulları oluştuğu kabul edilerek feshine karar verildiği gibi iş sahibi yararına hesaplanan gecikme tazminatından taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL'ye hükmedilmiştir. Oysa somut olayda söz konusu olan gecikme tazminatı akdin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle doğan zarara karşılık gelmekte olup bu itibarla olumlu zarar niteliğindedir. Gerçekten de olumlu zarar, alacaklının gereği gibi ve vaktinde ifaya ilişkin yararına tekabül eder ve aksi taraflarca kararlaştırılmış olmadıkça sözleşmenin ayakta olması durumunda talep edilebilir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava yanlar arasında imzalanan 22.03.2004 tarihli taşeron sözleşmesinden kaynaklanmış olup asıl davada sözleşmenin feshi ile kira geliri karşılığı gecikme tazminatı, eksik ve kusurlu iş bedeli, manevi tazminat ile hatalı ve eksik imalâtlar sebebiyle iade edilmesi gereken alacağın tahsili, karşı dava ise manevi tazminat ile fazla imalât bedellerinin ödetilmesi istemlerine ilişkindir....
a cebri icra yoluyla satıldığı, 28.11.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre 7.016,00 TL gecikme tazminatı hesaplanıp, inşaatın %100 oranında tamamlandığı ve yasal olduğu anlaşıldığından davacının fesih talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle, sözleşmenin feshi talebinin reddine, 7.016,00 TL gecikme tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....