Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu özelliğinden dolayı arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri ani edimli sözleşme türündendir. Edimin bütünüyle yerine getirilmesinden evvelki çalışmalar eseri meydana getirme çalışmalarıdır. Yine somut olayda olduğu gibi, tarafların kademeli ferağ şeklini kabul etmeleri durumunda taşınmaz mülkiyetinin devri (arsa payının devri) ancak her iki yanında sözleşme hükümlerine uymaları durumunda mümkündür. Eldeki davada, yüklenici sözleşmenin teslime ilişkin hükmüne uymayıp temerrüde düştüğünden dava tarihinde dahi temerrüdü sürdüğünden ve ayrıca yüklenici sözleşmenin kademeli ferağ hükmünden yararlanmak için arsa sahiplerini temerrüde düşürerek tapu talep etmediğinden %80 fiziki seviyeye getirilerek eylemli olarak terk edilen işten bir istemde bulunamaz. Yüklenicinin doğrudan arsa sahibinden isteyemeyeceği bir edimi onun temlik işleminde bulunduğu üçüncü kişide talep edemeyeceğinden davacının mülkiyet aktarımı istemi açıklanan nedenlerle red olunmalıdır....

    Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının teminat gösterme yükümlülüğü bulunduğunu, icra takibine konu edilen sözleşmenin hukuken geçerli olmadığını, taraflar arasında yapılan limited şirket pay devir sözleşmesine göre müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığını, taraflar arasındaki geçerli sözleşmenin noterde düzenlenen sözleşme olduğunu, adi yazılı sözleşmenin inkar edilmediğini, ancak bu sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle müvekkilinin borcu bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... Taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesi gereği hisse devir sözleşmesinden doğan borçların davalı tarafça ödenmemesi nedeniyle ödemelerin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK'nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir....

      Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının teminat gösterme yükümlülüğü bulunduğunu, icra takibine konu edilen sözleşmenin hukuken geçerli olmadığını, taraflar arasında yapılan limited şirket pay devir sözleşmesine göre müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığını, taraflar arasındaki geçerli sözleşmenin noterde düzenlenen sözleşme olduğunu, adi yazılı sözleşmenin inkar edilmediğini, ancak bu sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle müvekkilinin borcu bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... Taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesi gereği hisse devir sözleşmesinden doğan borçların davalı tarafça ödenmemesi nedeniyle ödemelerin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK'nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir....

      miktar olarak kesin şekilde tespit eden bir karar olmadığını, sözleşme hükümlerinde yapılan---- belirlendiği için ---- üzerinden belirlenmesi doğru olmadığını, alacaklarının hem---- tarihine kadarki imalatlar için hem de ----- arası dönemi kapsayan imalatlar için olmak üzere bir bütün halinde tespit edilerek --- üzerinden ödenmesini talep ettiklerini, ------ Mahkemesinde açılan davada mahkemece keşif yapıldığını, bilirkişilerden rapor aldırıldığını, raporlar arasında çelişki bulunup alacaklarının miktarı kesin olarak belirlenmediğini, her iki tarafın istinafı üzerine dosya halen --------- esasında derdest bulunduğunu, iş bu alacak davasının konusunu teşkil eden tüm delillerin halen istinaftaki bu dosyada bulunması nedeniyle, alacak haklarımızın zayi olmaması amacıyla bu kez alacak talepli iş bu dava açıldığını, -------- dosyalarının da alacak bedelinin tespitini talep ettiklerini, davanın kabulünü, alacağın miktarı bu aşamada belirsiz olduğunu, ------- dosyasında alacak miktarlarının...

        Davalı vekili, sözleşmenin ifa zamanının gelmediğini, Karşıyaka 5. Noterliğinin 23.01.2015 tarih 2931 yevmiye nolu ihtarnamesi ile taşınmazın davalı şirkete devir edileceğinin bildirildiğini, tarafların tapu devri ile borcun ödenmesi konusunda anlaşmalarına rağmen, borcun ifa zamanı gelmeden, davacı tarafın haksız olarak icra takibi başlattığını belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....

          Dosya kapsamında mevcut taraflar arasında geçen whatsup ve email yoluyla yapılan yazışmalarının içeriği 18.01.2016 tarihli "protokol" isimli belgenin hisse devrinin dışında farklı alacak ve borçluluk ilişkisine istinaden düzenlendiğini ispata yeter değildir. Sözkonusu protokolde, sözleşmenin karar defterine işlenmesinden itibaren devredenin hiçbir hakkının kalmadığının yazıldığı, bu hususun da protokolün pay devrini sağlamak ve pay devri sonrası şirketten olan alacakların tasfiyesi amacı ile yapıldığının göstergesi olduğu anlaşılmaktadır....

          Davaya konu olayın, “alacağın devri ve borcun üstlenilmesi” işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın devri ve borcun üstlenilmesi Türk Borçlar Kanununun 183 ila 204. maddelerinde düzenlenmiştir. Alacağın devri, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez. Alacağın devri, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder. Borçlunun alacağın devrinden sonraki asıl muhatabı artık alacağı devralan kişidir. Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için alacağın devri işleminden sonra borcunu, alacağı devralan kimseye ifa etmesi gerekir....

            Doğan: İşyeri Devri Çerçevesinde İşyeri ve İşyeri Bölümü Kavramları, Kadir Has Üni....

              Uyuşmazlık; davacı yönünden yabancılık teminatı aranıp aranmayacağı, davada Mahkememizin yetkili olup olmadığı, davacının ------ mahkemesinde hakettiği belirlenen alacak ile ilgili verilen kararın kesin delil teşkil edip etmeyeceği, davacının davalı ------ şirketinden alacağı olup olmadığı, alacağı varsa işletmeyi devraldığı iddia edilen diğer davalıdan da talep edip edemeyeceği, geçerli sayılabilecek bir işletme devri olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.Davalı---- vekilinin teminat itirazının incelenmesinde; davacı şirketin tabi olduğu ---- ülkesi ile karşılıklı adli yardım anlaşması bulunması nedeniyle teminat şartı aranmayacağından itirazın esas hükümle birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere reddine karar verilmiştir.Davalı ----- yetki itirazı olmadığından tedarik sözleşmesindeki yetki şartının uygulanamayacağı, davalı ----- ise bu sözleşmede taraf olmaması nedeniyle ve davanın da genel yetkili mahkeme olarak davalının ikametgahı mahkemesinde açılmış olması nedeniyle yetki itirazının...

                taaahhüt ettiğini, bu sözleşmelerin devam kabiliyetinin kendi dönemindeki kusurlu işlemleri nedeniyle ortadan kalması halinde sorumlu olacağının düzenlendiğini, tahliye davasının ise sözleşmenin devam kabiliyetini ortadan kaldıracak bir talep içerdiğini, yine davalının hisse devrine rağmen ... bayiliğinin devam edeceğini açıkça taahhüt ettiğini, ancak hisse devri sonrasında ...'...

                  UYAP Entegrasyonu